Bölüm 2 (Şahsenem)

354 15 0
                                    

Bedenim şaşkın, sıcaklıkla ıslaklık arasındayım.

Yeni günün ilk güneşi kendini göstermeye, dağların arkasından yükselmeye başladığında ben bir bohça çayı biçmiş, ikinci bohçayı biçerken bir yandan da sabırsızlıkla evden gelecek babadan bir anneden ayrı kardeşimi, Meliye'yi gözetliyordum. Yine en son evden çıkan o olmuştu. Onun bu ağır hareketleri artık benim sabrımı zorluyordu.

Geceden kalma hafif çise çay bahçesine normal iş kıyafetleri ile girmemizi engellemişti. Naylondan yapılmış, su geçirmez pantolonlar giymiştik. Tabii ki çay pantolonun içine bahçede çalışırken giydiğimiz eski eşofmanlar da piyangosuydu! Biraz sonra güneş iyice yükselince bunların içinde sucuk gibi olacaktık.

Babamın ikinci karısı Emine anne ile anneden ve babadan bir en küçük kardeşim Asiye, kesilmiş çayları toplamak için diğer bahçeye gitmişlerdi. Meliye ile ben, toplanacak son yer olan bu bahçeyi bitirecektik. Tabii Meliye Hanım teşrif ederlerse!

Tabii ki ikinci çay bitince iş bitmiyordu. Üçüncü sürgünün çayına başlamadan arasında, fındık toplama, bostanları düzene sokma ve en çekilmezi de toplayacağımız çay bahçelerinin yabani otlarını temizlemek; bu işten nefret ediyordum. Ama çoğunlukla da Emine anne ile bana kalıyordu bu sevimsiz işler.

Üçüncü çay bitince işler yine bitmiyordu, asıl beden gücü gerektiren işler yeni başlıyordu. Baharda bostanlara ektiğimiz her ürünü sonbaharda korunaklı yerlere almak zorundaydık. Mısırları kırmak, fasulye sırıklarını toplamak ve asıl iş (kışı köyde geçirmek zorunluluğunda olanlar için) odun yapmaktı.

Büyük ağaçları evin erkekleri kesiyor, sonra taşınabilir hale getirince de biz kadınlar taşıyorduk. Odunları taşımak ne kadar yorucu olsa da bunu katlanır hale getiren eğlenceli kısmı, imece ile taşımaktı. Köyün genç kızları ile atma türkü eşliğinde, şakalaşmalarla odunları ormanlık alandan en yakın araç yoluna kadar taşırdık. Bu ağır yükün üstesinden bu şekilde kalkmaya çalışırdık.

Meliye nerede kaldı, diye yine aklımdan geçirdim. Meliye... Yani Meliha, babamın Emine anadan ilk kızı. Kıvırcık siyah saçları, iri ela gözleri ve bir elli beş boyunda, yaşının gerektirdiği şekilde, havai Meliha.

Babam iki evlilik gerçekleştirmişti. İlk karısı, yani annem, üç çocuğunu geride bırakıp (ben sekiz, Harun beş buçuk, Asiye iki buçuk yaşında) ölmüştü. Ağaçtan düşmüş, uzun bir süre acı çekerek bu dünyadan göçüp gitmişti.

Hayal meyal hatırlıyordum annemi. Ben ise o acı ölüm tanıklığımdan sonra asla ağaçlara çıkmamıştım. Hatta yüksek yerden dahi bakamıyorum.

Annem öldükten sonra bize bakmakta zorlandığını iddia edip babamın tekrar evlenmesi için baskı yapan çok sevgili, biricik, kız kurusu halamız, sessiz ve mazlum bir kadın olan Emine anne ile evlenmesine neden olmuştu. Tabii ki Pembe halam babamı kendi eliyle evlendirmek için her türlü cingözlüğü yapmıştı. Bu defa babamın değil kendilerinin istediği biriyle evlendireceklerdi.

Tabii ki babaannem ile halamın en büyük kozu bizlerdik. Ben ve kardeşlerimi güvenebilecekleri birine emanet etmeleri tek arzularıydı kıymetli halamızın ve babaannemizin bahaneleri. Babam da o günlerde kendi acısında boğulduğundan pek umursamamıştı kim olduğu. Emine anne geldikten sonra babam hayata yeniden dönmüş, bizleri de yeniden sevip bağrına basmıştı.

Halam annemi her ne kadar bildiği gibi parmağında oynatmış olsa da annem her zaman ona göre dik başlı bir gelindi. Yine aynı karakterde bir gelin getirmesi onun için bulunmaz bir şanstı. Rahmetli babaannem onu çok fazla şımartmış, çok fazla imtiyazlar tanımıştı. Ağabeyi, yani babam da annesine hiç karşı gelememiş, bu duruma boyun eğmişti. Eğmeyip de ne yapacaktı, yoksa huzurunu kaçırana kadar bırakmayacaklar, susmayacaklardı. Pembe halam hiç evlenmemişti. İşine nasıl gelirse o şekilde davranan, başına buyruk, kimseyi işine karıştırmayan ama herkesi yönetmeye bayılan biri. Belki de bu yüzden evlenmeyi istememişti. Buradaki hükümranlığını evlendiği evde gerçekleştiremeyeceğindendi bekârlığı tercih etmesinin sebebi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 08, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Hiç Hesapta Yoktun SEN Where stories live. Discover now