16

15.5K 695 88
                                    

824 görüntülenmeye sadece 25 vote mi ?
Yapmayın.

Arya

Israrla çalan telefonumla gözlerimi ovuşturdum. Onun ismini görünce gülümseyip telefonu açtım.
"Sonunda açtınız hanımefendi. Odanıza kahvaltı getirmemi istermisiniz?"
"Fena olmaz hani."
Kapı çaldığında yok artık dedim. Gece elinde tepsiyle içeri girmişti. Yüzünde hayran olduğum gülümsemesi ile yanıma yaklaştı.
"İnanmıyorum sana ya."
Tepsiyi yatağa koyup dudaklarıma uzandığında hemen öptüm sevgilimi.
"Geçen günki özür olarak kabul et. Üstüne biraz fazla gittim. Bu arada hepsini ben hazırladım."
Ona gülümseyip tepsiyi kucağıma aldım.Omlettt. En sevdiğim.
"Bakalım omletinizi beğenecekmiyim yakışıklı"
Omleti ağzıma attığımda hemen ikinci çatalı daldırdım. Harika olmuştu.
Yerken arada Gece'yede uzatıyordum.
Son çatalı Gece'ye uzatır gibi yapıp dudaklarına yapıştım.
Sahte bir öksürükle ondan ayrıldım.
Mavi gözlerini dikmiş bize bakıyordu. Yüzünde hiçte samimi olduğuna inanmadığım gülümsemeyle
"Ooo. Gece'den beklenilmeyen davranışlar. Dostum bu kadar romantik olduğunu bilmiyordum."
"Aşk insana neler yaptırıyormuş"dediğinde gülümseyen suratımı Buğlem'in düşen yüzü susturdu.
Dikkatimi ona vermemeye çalışıyordum ama delici bakışları buna izin vermiyordu.
Hem odamın kapısını çalmadan girmeyede iyi alışmıştı.
"Buğlem. Birdahakine odamın kapısını çalarmısın. Çalınmadan girilen kapılar pek güzel şeyler çıkarmıyor ortaya da." İmalı sözlerime göz devirip odadan çıktı.
Attığı tokatı tabiki de unutmadım. Sadece ona acımıştım. Annesi sürtüğün tekiydi ve kim bilir neler yaşamıştı.
Tepsiyi yana koyup yataktan kalktım. Banyoya ilerlerken
"Aşkım ben hemen duş alıp geliyorum. Beklermisin?"
"İstersen bende geleyim."
Benim gülümsememe karşılık onun pembeleşen yanakları eşlik ediyordu. Bu haline kahkaha attım. Tanrım bu kadar utangaç olmak zorundamıydı?
Banyoya ilerleyip soyundum. Dişimi fırçaladıktan sonra kendimi sıcak suya attım. Hızlıca şampuanlanıp sabunlandıktan sonra bornozuma sarıldım. Saçımı kurutup banyodan çıktım.
Gece odada yoktu. Bornozu çıkarıp iç çamaşırlarımı aldım. Kilodumu giydikten sonra açılan balkon kapısıyla transa geçtim.
Ne yapacağımı bilmezken Gece hemen gözlerini kaçırdı.
"Ö-özür dilerim."
Bu haline aldırmayıp hızlıca üstümü giyindim.
"Dönebilirsin."
Bana döndüğünde bir şey demeden kapıya ilerlerken onu durdurdum. Kendime çekip ona sıkıca sarıldım.
"Benden utanma Gece. Buna gerek yok. Biz sevgiliyiz."
Dediğime karşılık kollarını belime atıp bana daha sıkı sarıldı. Elinden tutup odadan çıktık. Merdivenlerden inerken Buğlem tezgaha yaklaşmış sigara içiyordu. Dumanı üfleyişine imrenerek baktım. Kim bilir o dumanı kaç kişinin ağzına üflemişti. Bizi görünce sigarasını söndürdü. Gözleri beni bulduğunda irkildim. Anlamış olacakki gülümseyip çıkışa ilerledi. Bu haline sinir olmuştum.Gece'nin parmaklarımı kenetlemesine izin verip bizde çıktık evden. Buğlem arabasına atlamıştı bile.Bizde arabalarımıza atladıktan sonra okula sürmeye başladık.Işıklarda durduğumuzda dilenciler geziyordu. Hemen kapıyo kitledim ama sanırım az önce hayatımın dersini aldım.
Buğlem çocukların hepsine 50'lik veriyor gülümsüyordu. Okadar da taş kalpli değilmiş ha ? Ben bağışlarımı genelde yardım kurumlarına yapar, sokak hayvanları için mama alırdım. Caddelerdeki dilenciler beni ürkütüyordu doğrusu.
Okula geldiğimizde arabaları parkettik.Gece'yle girerken Buğlem çoktan arkadaş grubuna katılmıştı.
Sınıfa ilerlemeden konferans salonuna geçmemiz gerektiği söylendi. Tabi ki inmeyecektim.
Kantine ilerlerken Gece beni konferans salonuna sürüklemeye başladı.
"Senin gibi bir inekle niye sevgili oluyorum ki ben."
"Yakışıklı olduğumdan olabilir mi acaba"
Diyip arsızca gülümsedi. Gece makina mühendisliği okuyordu. Bende bir zamanlar pilot olmak istiyordum ama çevre nedeniyle oyunculuk baskın geldi.
Müdür bir şarkı yarışmasından bahsetti. 4 senedir biz kazanıyormuşuz ve bu senede bizim olmalıymış.
Tabiki kazanırız. Sonuçta Buğlem bizim okulda. Gözlerim onla buluştuğunda bama omuz silkip önüne döndü. Bir kaç kişide Buğlem'e bakıyordu.
Müdür ön elemelerden felan bahsetti. Bir kaç şey daha söylemişti ama dinlemiyordum. Telefonumla ilgileniyordum.
Millet ayaklandığında bende ayaklandım.Sınıflarımıza dağıldıktan sonra dersi anlamaya çalıştım.Haftaya Burak Özçivit geliyormuş.
Sonunda dersler bittiğinde Buğlem'e şirkete geçiyorum diye mesaj attım.
Telefonu cebime koymadan mesaj geldi.
Ben şirketteyim zaten. Asistanımı bekliyorum"
Katıksız kaltak! Unuttum şu asistanlık işini.
Arabama atlatıp hızlıca şirkete geldim.
Garaja arabayı parkettikten sonra 25 te olan asansörü beklemeye başladım. Sonunda geldiğinde binip 30 a bastım. Ömür törpüsüydü yemin ederim.

Üvey Kardeşler (girlxgirl) Where stories live. Discover now