4

21 3 0
                                    

Light etrafa şöyle bir göz gezdirdikten sonra Scholar'a döndü.

-Herkes burda olduğuna göre artık gidebiliriz.

-Yolunuz açık olsun çocuklar
_______________&__________________________

(Bir kaç saat sonra)

Sky hızlıca diğerlerinin önüne geçti ve eliyle dur işareti yaptı.

-Durun iki dakika lan. Ayaklarım koptu. Hem sırtımızda 100 kilo eşyalar var. Neden bu kadar acele ediyosunuz ki?

Cliff eliyle Sky'ı ittirdi.

-Kimse sana yanına 100 kiloluk eşya al demedi. Ve bu arada ne kadar hızlı gidersek bu anları hatıralarımdan silmem o kadar kolay olur.

Light, Cliff'e döndü.

-Sky haklı, biraz dinlenebiliriz. Hem Tike'in haline bir bak.

Cliff , Tike'e döndü. Tike'in dili dışarda, gözleri kızarmış ,sırtı kambur bir şekilde görünce dayanamadı. Hem bilincinin yerinde olduğundan bile şüpheliydi.

Bu sırada Angel, Tike'in kucağından indi. Sanki bir prensesmiş gibi nazik nazik öndekilerin yanına geldi.

-Dinleniyor muyuz yoksa? Benim de sırtım ağrımıştı zaten Tike'in kucağında gitmekten. Hem saçlarım da bozuldu. Evet, dinlenmek iyi fikir.

Önlerinde kocaman bir orman vardı. Bomboş bir arazinin ardından bu ormana girmek epey yorucu olmuştu. İleride duyulan şelale sesinin ardından dinlenme yerlerini bulmuşlardı.
Biraz yürüdükten sonra şelalenin yanına geldiler. Herkes olduğu yere çöktü ve bu anın keyfini çıkarmaya başladılar.

Dahlia sırt çantasını yere koyduktan sonra Tike'in yanına gitti.

-Sen salak mısın Tike? Bunca yolu Angel'i kucağında taşıyarak mı geldin? Ama dur sen de haklısın o kız kesin büyü falan yapmıştır.

-

-Sen beni dinliyo musun lan? Şşşş Aloo!

-

-Tike?

-

-Lan millet, bu ölmüş galiba.

Angel koşa koşa yanlarına geldi. Tike yerde öylece yatıyordu. Omuzlarından tuttu bir geri bir ileri sallamaya başladı. Tike'in gözleri bir açılıp bir kapanıyordu. Angel'in bu davranışını gören Sky, koşa koşa yanlarına geldi.

-Angel dur napıyon öyle?

-Ne var be? Tike'i uyandırmaya çalışıyorum.

-İnsan böyle uyandırılır mı?

-Ama o uyanmazsa beni kim taşıyacak?

Angel, son sözlerini söylerken ağlamaya başladı.

-Dur merak etme ben uyandırırım şimdi.

Sky, Tike'in bacaklarından tuttu, sürükleye sürükleye şelalenin döküldüğü göle fırlattı.

-Ahanda böyle uyanır.

Birinin göle fırlatıldığını duyan Light ve Cliff ,yaptıkları çevreyi araştırma gezisinden döndüler.
Light nefes nefese etrafı inceledi

-Noluyo burada? Tike nerde?

Sky gururlu bir şekilde göğsünü kabarttı. İki elini açtı ve kendini gösterdi.

-O iş bende.

Cliff ,sinirli bir şekilde Sky'ın üzerine yürüdü.

-Hangi iş sende lan? Tike nerde?

Angel parmağıyla gölü gösterdi. Gölün yüzeyinde kabarcıklar gören Cliff ve Light aynı anda bağırdılar.

-Göle mi attın SALAK!!!

-Oğlum ne korktunuz böyle. Çıkar şimdi

(10 saniye sonra)
-Çıkacak çıkacak merak etmeyin

(20 saniye sonra)
-Çıkması lazımdı

(30 saniye sonra)
-ÇIKMIYO LANN!!

Sky ve Light hızlıca göle atladılar. Birkaç saniye sonra da Tike'i çıkardılar. Önce yere yatırdılar sonra hepsi etrafına toplandı. Sky telaşlı telaşlı Tike'in yanına çömeldi.

-Lan Tike uyansana. Uyanırsan eğer valla bidaha göle atmıcam. Bak valla dedim. Uyansana hadi lan!

Angel ağlamaya başladı.
- Öldürdün sevgilimi gerizekalı.

Light, Angel'i sakinleştirmeye başladı
-O nasıl laf öyle . Sakin ol kurtarıcaz şimdi onu. Sunii tenefüs yapmayı bilen var mı? Ben bilmiyorum.

Cliff , bana hiç bakmayın dermişçesine iki elini de havaya kaldırdı. Sky hemen bağırdı.

-Ben yaparım biraz dersini almıştım.

Sky, yavaş yavaş Tike'e yaklaştı. Son anda bir ses duydular.

-Eğer biraz daha yaklaşırsan seni kıçından nefes alana kadar suda boğarım.

Sky hızlıca kenara kaçtı

-Hortladı lan bu.

-Ne hortlaması gerizekalı. Ölmedim ki ben

Angel hızlıca Tike'e sarıldı. Ve ağlamaya başladı. Bu sırada Light bir şeylerin eksik olduğunu farketti. Etrafına şöyle bir baktı.

-Dahlia nerde?

-Lan benim sevgili kayıp.

Az sonra ilerden koşa koşa birisinin geldiğini gördüler. Gelen Dahlia'ydi. Üstü başı tamamen çalı çırpı olmuştu. Nefes nefese yanlarına geldi.

-Millet başımız dertte. Sky, Tike 'i uyandırmaya çalışırken ilerden gelen birtakım sesler duydum. Gittiğimde gördüğüm şeye inanamadım. Birilerinin tam üslerinin bulunduğu yerdeyiz.
Teröristler!...

DianaWhere stories live. Discover now