30

1K 92 9
                                    

Aynı saat diliminde dünyada.

Yastığını sıkıca kavradı tekrar. Az önce onun yine Peter'ın adını sayıklamasıyla uyanmıştım. Ve şimdi de uyandırmaya korkuyorum. Sırtımı yatağın başlığına yaslayıp bu işgencenin ne zaman biteceğini bekliyorum şimdide.

Bakın, diğerleri değil. Sadece Peter.

Daha sonra bağırmaya başladı. Ben yanındayım ama o kaabus görüyor, mümkün müydü? Yine uyandırmadım.

En sonunda eve ne zaman girdiğini bile bilmediğim Natasha daldı içeriye.

"Steve?"

"Ah, boşversene. Kaabus görüyor."

Yüzünü buruşturup Tony'e yaklaştı. Parmaklarını onun terden sırılsıklam olmuş saçlarına geçirip karıştırdı. Her şeyin yolunda olduğunu, yanında olduğunu falan söyledi işte. Normalde benim yapmam gereken şeyi yaptı.

Yataktan kalkmaya yeltendiğimde ise aniden Tony elimi tuttu.

"Steve.."

Natasha kalkıp sinirli bir anne edasıyla tehditkar bakışlarını üzerime saldığında homurdanarak geri yatıp Tony'e sarıldım. Saçlarını karıştırmaya devam ettim.

"Ne oldu sana?"

"Ne?"

"Ona neden böyle davranıyorsun?"

Bilmiyorum.

Lanet olsun, bilmiyorum. İstemsizce içimden bunu yapmak geliyor.

Cevap vermediğimde başını salladı ve söylenerek kapıya ilerledi. Kapıdan çıkmadan önce son bir bakış atmayı unutmadı tabi.

"Onu üzme, anlıyor musun?"

"Sence bu mümkün mü?"

"Ne kadar mümkün olduğunu görebiliyorum."

Ve sonra gitti.

Sorun şu, bu kadın evimize nasıl girdi?

Ve kahretsin, haklıydı.

Tony hala bırakmadığı elimi daha da sıktığında ona döndüm. Fazla terlemişti. Ve halen onun adını duyuyorum, sakin olmalıyım değil mi?

"Artık beni sevmiyorsun."

"Tony, herkes seni sever. Peter seni seviyor, sakin ol."

Alayla söylediğim bu cümleye ben bile inanamazken bir an sorunun  ne olduğunu düşündüm. Ona karşı bu kadar kaba olmayı ne zaman öğrendim ben?

"Seni özledim.."

Bu ik sözcüğün benim için kullanılmış olmasını çok isterdim doğrusu, ama şimdi iyi bir çocuk olup Natasha'yı kızdırmamak için ona karşı pislik gibi davranmaktan vazgeçmeliydim.

"Yalnız hissediyorum."

Sonra dönüp ona baktım. Küçük çocuklar gibi sayıklıyor ve yastığına yada koluma sarılıyordu. Tony'nin yüzünde maskeler taşıdığını hepimiz  biliyoruz değil mi? O maskeleri sadece benim için çıkartır.

Uyurken maske takmıyor. İç dünyasını uykusunda dışa vuruyor ancak. Şu an yaptığı gibi. Yalnız hissediyor ve onu özlüyor, bunlar uykuda saçmalanmış şeyler değil gizlenmeye çalışılan gerçekler.

İç çekip, karıştırmaktan başka hiçbir şey yapmadığım saçlarını öptüm.

"Ben buradayım."

close it | starkquill + stonyWhere stories live. Discover now