Gökkuşağım|BBH|

BİR DİLEĞİM VAR!

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●
Ertesi gün:
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Bugün cbx in çekimleri olacağından biraz rahat olmaya karar verip siyah yırtık kotumun üzerine bordo kazak ve deri ceket tercih etmiştim. Hızlı adımlarla şirkete geldiğimde çoktan arabaya doluşmaya hazır olan üyeleri farketmek uzun sürmedi. Hadi ama geç kalacak sabahı mı bulmuştum gerçekten?

Daha kıyafetleri son olarak kontrol etmem gerekiyordu fakat kombin bilgilerinin olduğu dosya yanımda değildi. Telaşla şirkete doğru koşturmaya başladım fakat  bir anda kendimi bulutlara bakarken bulmuştum. "Beyaz ışık görüyorum.Yoksa yoksa burası cennet mi?Oha güneş ne kadar güzel parıldıyor"  Gerçekten de çok güzellerdi fakat etrafıma doluşan üyeler tüm manzaralı bozuyordu. "Hey burda tek parlayan biziz bir kere. Iıı şey bu arada iyi misin?" diyen  Baekhyun'un egosu ile göz devirip hayatı sorgularken bir anda ayaklarımın yerden havalanması bir olmuştu. Beni kucağına alıp arabaya bindiren kişiye baktığımda tabikide bir Byun Egoist Baekhyun gördüm. Hayır anlayamıyordum bir insan nasıl bu çeşit birini doğurabilirdi? Kesinlikle kafasında sorun olmalıydı aksi takdirde ben orda düşmüşken beni umursamayıp kendi egosunu tatmin etmesi açıklanamazdı.

Biraz önce düşüşüme anırarak gülen üyelerin de arabada hepsinin benimle ilgilenmeye başlaması korkutucuydu. "Aish yeterin artık ben iyiyim ama yakında aşırı ilgiden ölebilirim." Kafama zorla biz koymuş nöronlarımı uyusturmaya çalışan Xiumin'i itekleyerek söylediklerimle Chen alayla göz devirmişti . "Benim için sorun yok." Yamuk bir şekilde gülümsemesiyle bende dudağımı büzerek "Aşk olsun chenchen sende mi." diyerek aegyolu bir şekilde sitem ederek konuşma tarzımdan adeta kendim tiksinmiştim. Gözlerim karşı köşede oturan Baekhyun ile karşılığında gözlerimin içine bakarak konuşmuştu. "Aşk olmalı tabi bazıları için güzel olabilir."  arabadaki herkes ooooo diye salakça bağırmaya başlarken bende biraz olsun temiz hava alabilnek için camı açmıştım."Kesin sesinizi.Biraz daha oyalanırsak çekimler yetişmiyecek."

...

Mekana geleli yaklaşık yarım saat olmuştu. O sürede kıyafetlerin numaralandırılmasını yaparak tekrar ütülemeye göndermiştim. Makyaj odasına girerek makyözlere konsept ile ilgili bilgiler vermeye başladığımda üçünün de saçları yapılıyordu.Baekhyun ile göz teması kurmadan odadan ayrıldım. Hafif kırmızıya çalan saçları kabul etmeliyim ki ayrı bir hava katmıştı. Ama sanırım bugün onunla görüşmesek daha iyiydi. Kalbim bunu kaldırabilecek gibi durmuyordu.

Yaklaşık 6 saat olmuştu ve öğle molası olduğu için herkes bi kenara çekilmişti ama tek bir kişi hariç. Baekhyun yaptığı uçakları insanlara atarak hala ortamı neşelendirmeyi başarıyordu. Gerçekten de bazen küçük bir çocuğa dönüşüyordu. Bakışlarımı ondan ayırıp kostümleri ayarlamaya koyuldum. Toplu çekimlerin çoğu bitmişti sadece tren raylarındaki kısımlar ile bireysel çekimler kalmıştı. En azından dans kısımlarının çoğu çekilmişti. Sonuçta en zorlandıkları kısım oralarıydı. Molanın bitişiyle birlikte onlar çekime başlarken bende işten fırsat bulup kısa süre de izlemiştim. Sesleri fazlasıyla iyiydi özellikle vocalleri çok iyi olsa da rap kısmı koymaları hoşuma gitmişti. Horololo gerçekten de patlayacaktı. Çünkü sözleri insanda bağımlılık yapıyordu. Yönetmenin yanından ayrılıp içeriye doğru ilerlediğimde Chen'in bana seslenmesi ile adımlarımı ona doğru yönelttim. "Esin dügmem kopmuş şunu bi ayarlar mısın?" Gerçekten de kol düğmesi kopmuştu ve klipte farkedilmesi kötü olurdu. Masanın üstündeki dikiş çantamın içinden iğne ve iplik alıp yedek düğmelerden birini dikmeye başladım. Fakat dügmeyi dikerken etrafta uçuşan uçaklardan birinin kafama gelmesi bir oldu. Sinirle ayağa kalkıp "Aish kim attı bunu?"dememle Baekhyun   "hyung beni mi çağırdı?"diyerek  tüymeye çalışmıştı ama bu çabası boşunaydı. Çünkü ben bir anda parlamıştım. "Yah Baekhyun kaçma senin attığını biliyorum!" Peşinden koşmaya başladığımda ilkokul çocuğu gibi gözüktüğümüze yemin edebilirdim."Hiçte bile ben sana atmıcaktım bir kere Chen'e atıcaktım. Elim kaymış." Ellerini havaya kaldırarak durduğunda ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Fakat buna rağmen hala dudağını sarkıtarak yavru kedi bakışları atmayı başarıyordu.