Bölüm 6: İstanbul Maceram

10 5 0
                                    

Otobüsle İstanbul'a döndüm. Aklım hala babamdaydı. Ahmet ben yokken babama bakacağına dair söz vermişti bana. Ah, biraz olsun içim rahattı. En azından öyle hissediyordum.

İstanbul'a varmıştım. Akşam olmuştu. Aydın'ın koksu hala burnumda tütüyordu ve tabi yaşadıklarım güzel olaylar gözümün önünde kısaca canlanmıştı.

Üniversiteden arkadaşlarım Emre ve Çiğdem beni karşılamak için gelmişlerdi. Çiğdem ve Emre evliydi. Kısaca onlara Micky-Minny Mouse ikilisi diyordum. En yakın arkadaşlarımdı. Birbirleriyle kaynaşmaya ben vesile olmuştum. Hiç de pişman değilim. Biraz aralarında zıtlıklar olsa da birinin eksiğini diğeri tamamlıyordu. Uymululuklarına diyecek lafım yok zaten. Çiğdem beni çok özlemişti belli ki. Hemen bana sarılıp:
"Nerede kaldın be kızım? Gözümüz yollarda kaldı. Valla sen geleceksin diye Emre'yi iki saatten beridir burada ağaç ettim."
"Ah tatlım, özür dilerim. Tatilim biraz uzun sürdü. Ee hadi bakalım beni yurda bırakın bari."
"Ne yurdu be kızım! Sen artık bizde misafir olacaksın." Emre de Çiğdem'i onaylayıp ikna etmeye çalışıyorlardı beni :
"Hadi Aysun, kırma bizi. Hem bak bu sene son senemiz. Artık mezun oluyoruz. Sen bizim tanışmamıza vesile oldun. Bana hayatımın aşkını seçtin. Yurda felan gitmek de yok ayrıca!"

Emre ve Çiğdem bana çok yardımcı olmuşlardı. Çünkü geride bıraktığım sevdiklerimin içi rahat olacaktı. Hemen valizimi Emre'nin arabasına yükleyip yola çıkmıştık.
"İlk durağımız Nişantaşı Aysun" diye söyleyivermişti birden Çiğdem.

"Nişantaşı da nereden çıktı be kızım? Hem çok yorgunum kaç saattir yolu izlemekten bitkin düştüm." diye cevap vermiştim ama Çiğdem'in yüz ifadesi öyle demiyordu:
"Ya bebeğim, Emre'nin orada bir kafesi var. Yeni açtı. Ah tabi senin haberin yok." deyince çok sevinmiştim ikisinin adına.
Nişantaşı'na gelmiştik. Emreyi kutlamıştım. Eh biraz da açtım. Tabi benim aç acına uyumayacağımı bildikleri için hemen masayı donatmışlardı. Kafe bayağı büyüktü. Birşeyler atıştırdıktan sonra sohbet ettik. Onlara Ahmet'i anlattım. Benim adıma çok sevinmişlerdi.

Emre ve Çiğdem'in evine gittik. Ben çok yorgundum. Üstümü değiştirip uyumaya gittim. Zaten saat de 22:30 civarıydı. Hemencecik uyudum da.

Eveeet. Bölüm 6'nın sonuna geldik.
Yorumlarınızı ve oylamanızı eksik etmeyin. Herkese ve tabiki de bana başarılar...:) :) :)

Deniz YıldızıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora