ReAr ViEw//Ziam//Sexting

-The Hell 0.2-

Zayn:

Niall ile arabaya bindik.
Arabayı çalıştırdığımda şarkının başlamasıyla zıpladık.
Hızlıca sesini kısıp Niall'a döndüm ve gülmeye başladık.

"Sana arabadan inerken bu boku kapat diyorum" dedim ve derin bi nefes aldım.

"Pardon, kanks sadece bilirsin gece hayatı."

Dediğinde gözlerimi devirdim ve pencereyi açtım.

"Gece hayatıymış, sokucam gece hayatına "
Diye surat ettiğimde ağzımı eydi ve tekrar teyibi açtı.

Kendi sitilinde saçma sapan şarkılarla alışveriş merkezine kadar geldik.
Telefonum çalmaya başladı, Kesin Liam yalağıdır diye düşünürken Danny'nin aradığını gördüm.
Moralim bozulmadı da değil,  Liam olmasını beklerdim.

Danny ile konuştuktan sonra Niall'a Danny'nin yanımıza gelmek istediğini söyledim.

"Harika, o herifin zevki çok iyi" dediğinde onaylarcasına kafa salladım ve markete girdik.

Niall'ın hızlı ve çevik hareketiyle alışveriş arabasını kapıp hemen abur cubur bölümüne daldık.
"Bundan da, bundan da , bu da olsun, bunu da severim." Diye bi dolu ürünü arabaya doldurab Niall'a şaşkınlıkla baktım.

"Muhteşem çocuk evde neler eksikti baktın mı hiç?" Diye sordum.

"Aaa, hayır.. ama meyve alalım makarna falan alalım sonraaaaa.. bilmiyorum " dediğinde suratımı astım. Adam beni buraya kadar getirdi durum vahim diye evde ne yok bilmiyo..

"Aa,Danny!" Diye Niall el sallamaya başkayınca arkamı döndüm.
Danny'nin yanındaki Harry'nin ablası mıydı? Ve el eleydiler??

"Danny?, hani Harry ablasını eve bırakmıştı?" Diye tedirgin surat ifadesiyle sordum.

"Kütüphaneye gittiğimi sanıyolar" diye gülümsedi Gemma.
Aman tanrım.. bi boklar yiyoruz ama.. diye içimden geçirdim.

Sürme Çikolatayı da arabaya koyduktan sonra Niall'ın iki tane kola ile bana doğru geldiğini gördüm.
"Çok içiyoruz" dedi ve arabaya koydu.
"Hiç çikekli çay denediniz mi?" Diye elinde kutu çayla geldi Danny.
"Vay be, nasıl tadı?" Diye sordum.
Eliyle süper işareti yapıp arabaya bıraktı.

"Başka alacağınız yoksa, kasaya gidelim?" Diye Niall'a döndüm
"Aynen sanırım, bu kadar, tavuk aldım zaynie evde fırına atarız patatesle" diye kocaman gülümsedi.
"Harika olur" diye gülümsedim.
Tam kasaya gidiyordum arkadan birinin omzumu tutmasıyla arkamı döndüm.

"Rahatsız olan gezmiyor Malik!" Diye arkamdaki Liam'ı görünce ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Niall merakla bana baktığında elimle gitmesini işaret ettim. Kaşlarını çattı ve bana doğru yaklaştı.
Sıçtık.. diye içimden geçirdim.

"Bana bak patron salağı, ne bok yiyosan bu çocuğu sahillerden baygın topluyorum, ağzını yüzünü kırarım." Dediğinde elimle kendime vurdum.

"Baygın mı?" Diye kaşlarını çattı Liam.
"Bi saniye, o Harry'nin ablası değil mi?"
Hasiktir...
"Hayır benzettin sen" dedim ve elimle Liam'ı ittim.
Niall birden arabayı da alıp kasaya koştu ve Danny'i yakalayıp uzaklaşmalarını söyledi.

"Lanet olsun, beynim yandı"

"Harry'nin ablasını nereden tanıyosun, ona da mı yavşamışlığın var yoksa?" Diye gözlerimi devirdim.

"Gözlerini de-vir-me...Hayır doğum gününü bizim bar'da geçirmişti."

"Haa, o zaman muhtemelen üniversiteden olan kız arkadaşlarından birine yavşadın?" Diye imalı şekilde bakınca istemsizce korkmuştum
Kaşlarını çattı.

"Hayır, Zayn. Yeter, sana şuan saldıramıyorum. Akşam işe gel" dedi tam son sözü söyleyip gidiyordu ki
Olmaz ben keriz değilim diye içimden geçirdim

"Gelmiycem." Dediğimde bana döndü
"Kovulmak mı istiyosun?" Dedi
"Gelicem peki, bi şartla." Dediğimde sırıttı ve "Her ne ise o kabul, fazla para mı istiyosun?" Dediğinde ona vurmamak için kendimi tuttum.

"Hayır Bay Payne, bu çizgiyi geçmeyelim olur mu? Bana dokunmayın, sadece çalışanınızım sizde patronum."
Dediğimde yüzünü astı.

"Akşam işte olacağım Bay Payne." Dedim ve Niall'ın yanına doğru yürüdüm.
Kendimle gurur duyuyordum nasıl da mal gibi kaldı.

Daha göreceğin günler var Patron Payne.

———————
SEA KANKALAR..
Çok özür dilerim.
Ama devamı gelecek. 😂
-Be good All time y'all