YAZ SICAĞI

Yaz Sıcağı(TANITIM)

2004
Haziran

Sıcaktan uzaktaki asfaltların gözümde yamulduğu bir yaz günü. Öğle vakti. Uzaklardan köy imamının sesi geliyor kulağıma. Üzerimde açık yeşil kareli bir gömlek var 2 düğmesi açık. Sıcaktan iyice sararmış otların arasında yetişmeye çalışıyorum. Saate baktım henüz var. Bu içimi rahatlattı. Evet işte şimdi taş binayı görebiliyorum. Anahtarım yanımda mı diye bakıyorum oh iyi yanımda. İyice yaklaşmışken içimi iliklerime kadar o bildik heyecan kapladı. Çok uzun zaman geçmemişti gerçi ama yine bende etkisi azalmamıştı Emirhan'ın. Evet Emirhan'dı adı. Biz onunla 7.sınıfta tanışmıştık ve işte 8 bitmişti daha birkaç gün önce. Ben hem ALS'ye hem de LGS'ye girmiştim. O da ısrarıma çok direnmemiş LGS'ye ek olarak ALS'ye girmişti. LGS'den il merkezindeki ya da İstanbul'daki bir Anadolu Lisesi'ni kazanabileceğimi tahmin ediyorum ama işte bir yanım da askeri lise istiyordu. Emirhan bizim ne işimiz var askeri lisede diye az başımın etini yememişti. Ama heves işte engel tanımıyordu. Okul çıkışları genelde bize giderdik ders filan çalışmaya. Babam dershaneye gitmemde çok ısrar etse de ben Emirhan'sız gitmek istememiştim. Tabi o zamanlar beyefendinin çok değerli kankası konumundaydım. Tam bahçe kapısını açtığımda binanın yan tarafından çıkıverdi . Kot pantolon vardı altında. Üstüne kırmızı bir tişört giymişti. Biraz kumral ama çokça kahverengi saçlarının önü kalkıktı. Yüzü çok temizdi Emirhan'ın. Piçte ne sivilce çıkıyordu doğru düzgün ne de bir yerinde siyah noktası vardı. Gözleri siyahtı. Yoğun ve güzel bi siyah. Ben onun gözlerinde hiç öyle dağı taşı okyanusu görmedim. Hep beni mutlu eden bir parıltı gördüm. Dudakları da kararındaydı. Anladınız işte Emirhan güzel çocuktu. Bana göz kırpıp hoşgeldin dedi. 32 diş bi piç gülüşü attı. Ben de ona güldüm. Sarıldık sanki birbirimizi aylardır görmüyormuş gibi. İkimiz de biraz ter biraz limon kolonyası kokuyorduk. Ama boynu ismini sayıklar gibiydi. Emirhan kokuyordu. Sarılmaya ufak bir ara verip cebimden anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım. İçerisi köy evi kokuyordu. Ne kadar şehirde yaşasak da bu koku bizimdi, bizdendi. İçeri girdik tabi hemen camları açtık. Serin serin esmeye başladı karşılıklı. Daha ne isterdim ki Allah'tan herşeyim vardı. Doya doya sarıldık. Öpmek istiyordum onu. İsteğimi anlayınca öpüşmeye başladık. Ellerimi bedeninde gezdirirken içim titriyordu heyecandan. Aralık ayından beri bu durumdaydık ama daha hiç ileri gitmemiştik.

...devam edecek