9.BÖLÜM (1.KISIM)

5.1K 262 80
                                    

Multimedia: Rıfkı ^_^

Ediz Efe'den

  "Ediz! Sana kaç defa dedim kavga etme diye." ben bıkmıştım söylemekten ama babam bıkmamıştı söylenmekten.

"Baba, kaç kere dedim onlar kaşındı. Ben bir şey yapmadım. Ayrıca, bir bayanı rahatsız ediyorlardı." babam bıkkınlıkla derin bir nefes verip tekrar konuştu.

"Oğlum, hani ortada bayan. Yardım ettim diyorsun ama bayan felan yok. Buna ne diyeceksin?"

Bıkkınlıkla saçlarımı karıştırdım.

Iyiki bir dışarı çıkîm dedim lan! Canım sıkıldı soğuğu umursamadan sahile inmiştim. Ama benim gibi soğuğu umursamayan bir grup serseri ve bir bayan vardı. Bayana asılınca ilk uyardım ama uyarımı dikkate almadılar ben de daldım. 3 kişilerdi ve hepsi pertti. Küçük yaşta başladığım ve hâlâ devam ettiğim sporlardan dolayı yaşıtlarıma göre daha yapılı ve güçlüydüm.

"Baba!" artık sabrım taşıyordu ve babama karşı gelmek istemiyordum. Fakat sinirlerince de ağzıma fren çekemiyordum.

"Bana inanmıyor musun?" dedim sertçe. Babam kaşlarını çattı ve benim gibi sertçe, "O ne demek ulan!" dedi, o da yetmezmiş gibi kafama bir şaplak indirdi.

Elim kafama giderken, "O zaman neden dediklerime inanmıyorsun?" dedim homurdanarak.

"Ediz inanmamak değil. Elbet inanıyorum ama dediğinin kanıtı olmalı demi oğlum."

Ofladım. Tamam bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Piç herifler sanki inadına kızı söylememişlerdi, onların kavga çıkardıklarını söylediler başka bir şey demediler.

Iste o an babamın bana inanmadığına inat bir şey oldu.

"Beyfendi, bakar mısınız?" dedi bayan. Bu o bayandı, serserilerden kurtardığım.

"Siz o'sunuz dimi? Bana yardım eden?" dedi bayan. Yanında 23-25 yaşlarında bir adam vardı. Ikiside benden büyüktü ama bayan en fazla 22-23 yaşlarındaydı.

Kafamı salladım. Sonra da babama dönüp, utanmasını sağladım. Babam tek kaşı kalkmış olanları anlamaya çalışıyor gibiydi. Bakışları bana dönünce, sırıtan bir yüzle karşılaştı. Işte o zaman babam için her şey çözülmüştü.

"Evet. İyisiniz umarım." dedim kibarca. Kusmak istiyorum. Ben? ve Kibarlık?

"Evet iyiyim teşekkürler. Siz olmasaydınız sonunu düşünemiyorum." dedi bayan, sonlara doğru sesi kısılırken.

Bu sefer yanındaki adam konuşmaya başladı. Bir elini bayanın omzuna attı, diğer elini ise bana uzatıp, "Eşime yardım etmişsiniz. Sağolun!" dedi.

Adamın elini sıkıp, "Ne demek ama bir dahakine eşiniz bu kadar şanslı olmaz!" dedim. Adam ağır ağır başını salladı. Sonra bayan, bana tekrar teşekkür edip, bizim daha demin çıktığımız karakol kapısına ilerlediler.

Bakışlarım tekrar babama çevirdiğimde, eli ensesindeki saçlarda, bakışları ise yerde bir şeyler geveliyordu.

Yalandan boğazımı temizleyip babamın dikkatini çektim. Ellerimi cebime yerleştirdim ve "Çok acıyor be baba!" dedim kinayeli bir sesle. Tabi babam bu imayı anlamadı ve telaş yaptı.

"Ediz! Neren acıyor!? Yaralandığını şimdi mi  söylüyorsun!?" babamın bu telaşına ne kadar gülmek istesem de kendimi kastım.

"Baba sakin ol." dedim aynı zamanda da yürümeye devam ettim.

İKİZİM SAĞ OLSUNWhere stories live. Discover now