letters to the beautiful man ☸ yugbam

u

Bana... eski eşinden bahsettin bugün. Severek evlenmediğini ve Haneul doğduktan bir süre sonra boşandığını anlattın. Ne düşüneceğimi bilemedim. Haneul anne sevgisine muhtaç bir çocuk olarak büyümedi, eminim. Çünkü sen vardın yanında. Hem anne, hem baba oldun ona, biliyorum.

Yalnızca, Haneul gibi bir kızın olduğu için konuşuyormuşsun o kadınla. Yani, mutlu oldum tabii; ama bir çocuğun annesiz olması gerçekten acı ve... Ah, bunu yaşadığım için endişelenmeden edemiyorum.

Daha sonra bana, aslında erkeklerden hoşlandığını söylemiştin. Yeni fark ettiğini... Aslında mutlu olmuştum. Sevgime karşılık almam kolaylaşacaği için. Ancak, eğer beni severken fark etmiş olsaydın bunu, gelip anlatmazdın bana.

Haneul, bu konuyu konuşurken duydu bizi. İçeriye daldı ve, yanıma yaklaştı. "Sen erkeklerden hoşlanıyor musun Yugyeom oppa?" dedi güzel gülümsemesiyle. Cevap veremedim, karşımda sen vardın çünkü. Bir süre bakıştık hep birlikte; fakat Haneul ısrar edince, sorusunu olumlu olarak cevaplamıştım.

Durmadı, konuştu tekrar. "Keşke birbirinizden hoşlanıyor olsaydınız." dedi ikimizin de yüzüne bakarak. "Ah! Çok güzel olurdu!" dans ederek çıktı odadan; biz ise birbirimize bakıyorduk şaşkınca. Daha sonra ise hiçbir şey olmamış gibi devam ettik konuşmamıza.

Ben zaten senden hoşlanıyorum, seni seviyorum, sana aşığım, Bam. Gemimden tutup çektiğine göre, ilgilenmelisin benimle. Uzaklardan geldim çünkü. Senin için geldim. Bana öylece bakma, gör beni lütfen. Seni seven, gözlerine her baktığında sana tekrar tekrar düşen bu yaralanmış çocuğu gör artık..