»20«

11.8K 761 152
                                    

mimi: ...
şaka dimi
şaka yapıyorsun şuan
eğer gerçekse
bugün benim ölüm günüm

kookie: neden şaka yapayım?
böyle bir konuda şaka yapmam micha

mimi: jungkook
ben seni 3 yıl sevdim
3 yıl boyunca tek bir kez görebilmek için
nereye gittiğini nerelerde takıldığını
araştırdım
bir kere bile karşına çıkma cesareti bulamadım

kookie: cidden ne diyeceğimi
bilmiyorum mimi
benim tek bildiğim şey seni
nedensizce
sevdiğim
nedensizce sevebiliyormuş insan
dokunmadan
aslında dokundum ama bu gerçek
değildi

ben hiç rüyamdan uyandığımda
böyle hissetmedim
ve bu hissin gerçekten bir
karşılığı yok

mimi: sonunda yanına gelmeden
sana ulaşmayı başardım
uzunca bir süre rüyalarına giremedim
çok denedim
yaklaşık bir 6 ay

en sonunda pes etmiştim
dedim ki kendi kendime bu son
olmazsa bırakıcam peşini

demekki doğru değilmiş
rüyaya girmek diye bir şey yokmuş
diye düşündüm
ama oldu...

kookie: seni arayabilir miyim?
madem çıkamıyorsun karşıma
beni sesinden mahrum etme bari

mimi: ah...
kalbim deli gibi atmaya başladı
bilmiyorum

kookie: arıyorum
hayır lafını kabul etmiyorum

mimi: bir saniye
kendimi hazır hissetmiyorum.....

kookie sizi arıyor...

"Yabuseyo? Micha?"

"Neden konuşmuyorsun?"

"Nefes alışverişlerini duyabiliyorum. Hala ölmedin."

"Jungkook..."

"Micha... Sonunda konuştun." Sesli bir kahkaha atmıştı. Gülüşünü anlatacak kelime bulamıyordum. Çünkü o kelimeler yaklaşık 2 saniye önce intihar etmişti.

"İstediğin oldu mu?" Sesim neden titriyor?

"Evet, sesin çok tatlı Micha. Gerçekten aynı rüyamdaki gibi. Kışkırtıcı."

"Sanki beni görüyormuşsun gibi hissediyorum. Yanaklarımın kızardığına eminim."

"Utanma benden. Rüyada da olsa artık benimsin."

Ahhhhh..... "Böyle konuşma."

"Daha demin derin bir nefes aldın. Aldığın nefes bile çok tatlı. Bu hiç adil değil."

"Ya! Utanıyorum. Sen benimle buluştuğun zamanda böyle mi yapacaksın? Yanında domates gibi dolaşmak istemiyorum."

"Bir saniye? Buluşacak mıyız? Bu aldığım en güzel haber. Hemen hazırlanıp çıkıyorum o halde."

"Dur! Hemen değil."

"Yarın okulda?"

"Hayır... Sadece bir gün buluşursak diye dedim."

"Kızım ağzını yüzünü mıncıklamamı mı istiyorsun? Yeter artık."

"Ama, ama, ama..."

"Aması yok. Yarın okulda saat 12 buçuk gibi arka bahçede görüşelim. Korkma yemem seni."

"Korkuyorum. Sen bir canavarsın! Ya beni yersen!?"

"Olamaz... Bütün sırrım ortaya çıktı. Ben bir canavarım ve seni yiyeceğim..."

Kahkahalarımız birbirine karışıyordu. Hissettiklerim kendi içinde savaşıyordu. Ama bu savaşın kazananı aşk'tı.

"Beni yeme Jungkook oppa~"

"Oppa? Oppa ne demek? Hiç duymadım hayatımda öyle bir kelime."

"Artık duydun."

"Bilerek yapıyorsun dimi? Sırf beni kudurtmak için."

"Evet Jungkook oppa~"

Burnundan solumuştu. Çıkardığı her ses bir şeyler kemirmek istememe sebep oluyordu.

"Micha..."

"Hıhm?"

"Hıhm değil efendim diyeceksin."

"Efendim?"

"Efendim değil. Jungkook efendim diyeceksin."

"Jungkook ef-oppa~"

"Uyuzsun."

"Sende."

"Ama benin uyuzumsun."

"Sende.

"Micha..."

"Jungkook oppa~"

"Seni seviyorum."

"Bende."

"Tadım kaçtı."

"Jungkook, seni seviyorum.Beni hiç bırakma olur mu?"

"Bırakmam. Ah, sanırım boşaldım."

"Jungkook!!!!!! Romantizmin içine... neyse."

"Ettim. Ama her şey senin suçun. Bu kadar kışkırtıcı bir sesin olmasaydı, bana ne."

"Şapşalsın."

"Ama senin şapşalınım."

× × ×

Başlıyoruz
Hazır mısınız?
Laşdgiigüsüqüh

Öpüldünüssss~
🍫🍫🍫🍫🍫🍫🍫

Dirty Chat | Jeon JungkookWhere stories live. Discover now