4 //

1.9K 35 7
                                    

Gece boyunca kitabın hayalini kurdum. Biliyorum çok garip birşey değildi bu. Normal bir kitap. Ama merak ediyordum işte.

Huzurlu bir uykudan sonra ilk defa okula gideceğim için heyecanlanarak üstümü değiştirdim. Sanki on yıldır görmediğim birini tekrar görecekmiş gibiydim. Ya o değilde bu kitap beş seriden oluşuyor ben sadece ilkini okumak için bu hale geldim. Bakalım diğerlerinde ne olacak ohoho.

Her zaman yaptığım gibi serviste müzik dinleyerek kendi çapımda eğlenerek okula geldik. Merdivenlerle olan imtihanımdan sonra bizim kata çıkıp sınıfa doğru yürüdüm. Ah neden son kata en küçükleri koyarlar ki... Biz de insanız. Neyse ya ben hemen Delph'i bulayım. Bu düşünceyle sınıfa doğru ilerlerken eh işte salak ben erkekler tuvaletinin önünden geçiyordum. Geçemedim. Bay Ego engelledi. Hahaha içine girdim resmen.

Sınıfa girip on saniye boyunca etrafa bakındım. Nedenini bilmiyorum sanırım Delph'in orada olmasını çok istiyordum. Ama yok. Daha gelmemişti. Pff ya bekle bekle dur şimdi.

Sırama oturup düşünmeye başladım. Çok ciddi gözüküyordum dışarıdan. Ama yok canııııım ben ve ciddilik. Ahahaha güleyim de boşa gitmesin.

Aslında düşünsenize bir, Delphine'le tanışmasaydım belki de bu kitabı asla farketmeyecektim. Ne güzel bir tesadüf değil mi? Yani daha güzel mi değil mi bilemiyoruz ama olsun. Bana zararı olmayacak sonuçta. Umarım.

Delph'in kırmızı yüzünü görür görmez ayağa kalktım. Bakışları çok garipti ama galiba ne olduğunu tahmin edebiliyordum. Benim bildiğim ve sizin bilmediğiniz bir şey var. Bu yüzden kızarmıştır. Evet evet öyle. Doğru tahmin.

Yüzüne, birşey beklermişçesine bakıyorum. Hayır Delph unuttuğunu söyleme. Yok canım unutmamışsındır. Neden unutasın ki... O kitabı ne kadar çok istediğimi biliyorsun. Aheste aheste çantasına eğilip öfleye pöfleye kitabı çıkarıyor. Çıkarır çıkarmaz derin bir oh çekiyorum. Unutmamış!

Kitaba bak bee.. Lacivert parlak kapaklı, çıkardığı andan itibaren parlaklığıyla gözlerimi kamaştıran, aslında basit gözükmesine rağmen benim için çok şey ifade eden bir kitap. Kitabın kapağında bir çocuk, elinde bir şimşek. Ahh hayatımın tamamı olacaksın canım kitap. Haberin var mı?

Kitabı ağzım açık bir şekilde alarak sayfaları karıştırdım. Hocanın geldiğini farketmemiştim bile. Aha işte bugün ne yapacağım belli oldu. Tüm ders, dersi dinliyormuş gibi yapıp alt taraftan bu kitabı okuyacaktım. İşimin adı ne sanki.

Arkadaşlarımın seslerini duymazdan gelerek kitabı okumaya başladım. Aslında biliyorum o korkuyla okuduğumdan da birşey anlamayacağım ama olsun. İlk günkü heyecan işte. Sayfaları hızlı hızlı çeviriyorum. Çoğunluğunu atlayarak. Akşama zaten okur bitiririm şimdi ben bir heyecanımı atayım da. Okuduğum satırlara göre yüz ifadem değişiyor. Bazen troll face yaparmış gibi şaşırıyorum. Bazen de kendimi zor tutarak- ya da tutamayarak - sessiz kahkahalar atıyorum.

Delph'in bakışları beni güldürüyordu. Sanki ilk defa böyle bir haldeydim. Aslında ilk defa bu kadar heyecanlanmıyordum ama ilk defa bu büyük heyecanın sonu mutlulukla bitmişti. Yani ilk defa bu kadar çok istediğim bir şey oldu. Ne kadar çok ilk defa dedim öyle. Neyse onun bakışlarını umursamayarak kitabın sayfalarını karıştırmaya devam ettim. Teneffüslerde bile okumuşum ki son derse geldiğimizi farketmemişim.

Zil çaldıktan sonra arkadaşlarımın sınıftan çıktığını gördüm. Bende hemen çantamı sırtıma atıp aşağı indim. Servisle eve dönerken kitabın kapağını inceledim. Çok cool bir kapaktı. Daha önce okuduğum ve beğendiğim ünlü romanların bile bu şekil bir kapağı yoktu. Parlak parlak.. Ne güzel. Derhal eve gidip okumaya başlamalıydım çünkü okulda okuduğumdan tek bir kelime bile anlamamıştım.

Kapaktaki kabartmalı yazılara dokunurken ineceğim yere yaklaştığımızı farkettim. Çantamı sırtlayıp kapıya doğru çıktım. Servisten inip hızlı adımlarla eve yürüdüm. Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Sonra ne olduğunu sormayın. Evde kimse yoktu ki salak ben. Of anahtarı bulmak var şimdi. Hızlı bir şekilde kapıyı açıp odama doğru koştum. Yatağıma uzanıp kitabın ilk sayfasını açtım:

'' Bakın, melez olmayı ben istemedim.

Sizde melez olduğunuzu düşünerek bu satırları okuyorsanız, tavsiyem şu: kitabı hemen kapatın! Anne babanız nasıl doğduğunuza dair hangi yalanı söylediyse ona inanın ve normal bir yaşam sürdürmeyi deneyin.

Melez olmak tehlikeli. Korkunç. Çoğu zaman da pis şekillerde, acı çektirerek öldürüyor sizi.

Şayet normal bir çocuksanız, bunu da kurmaca olduğunu düşündüğünüz için okuyorsanız, harika. Okumaya devam edin. Bunların hiçbirinin olmadığına inanabildiğiniz için sizi ne kadar kıskanıyorum.

Ama eğer bu sayfalarda kendinizi buluyorsanız, içinizde bir şeyler kıpır kıpır oluyorsa, hemen okumayı bırakın. Siz de bizlerden biri olabilirsiniz. Bir kere bunu anladınız mı, onların da bunu hissetmesi an meselesi olacak ve peşinize düşecekler.

Uyarmadı demeyin. ''

O tahmin ettiğiniz satırda, '' KİTABI HEMEN KAPATIN '' bölümünde doğruyu söyleyeyim kitabı kapattım. Sonra dayanamayıp okumaya devam ettim. Gittikçe heyecanlanıyordum. Saat on'u geçmişti ve ben kitabı yeni bitirdim. Beynimin içinde beni en çok etkileyen satırlar dönüyordu.

Tek okuma yetmeyecek biliyor musunuz.. O yüzden ben bunu tekrar okumaya başlayayım.

Biz Kimiz? 1.SezonTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang