25- Sürpriz

2.8K 308 144
                                    

Bazzi: Mine

Okulun sonuna doğru Felix'i o kadar da özlemediğimi farkettim.

"Şu kız sence de Chan'a bakmıyor mu?"

Gösterdiği kıza baktığımda Woojin'le konuşan Chan Hyung'a bakmıyordu. Kız Woojin'e bakıp arkadaşına bir şey söylediğinde gözlerimi devirdim.

"İyice panaroyak oldun. Kız Woojin'e bakıyor.."

Tekrar kıza sonrada Chan Hyung'a baktı.

"Woojin'in yanında Chan var. Woojin'e bakıyorsa, demek ki Chan'a da bakmış oluyor."

"Neden saçmalamayı kesmiyorsun?"

Gözlerini devirip Chan Hyung'un yanına gitti. Niye böyleydi ki? Onu anlamaya çalışmıyordum. Bence Chan Hyung'da onu anlamaya çalışmıyordu. Çalışsa  birlikte olacaklarını düşünmüyorum. Önde yürüyen Changbin Hyung'a yetiştim. Elimi omzuna koyup bana bakmasını sağladım.

"Dur Hyung! Sen dile getirmeden ben söyleyeyim. Beni çok özledin."

Bıkmış bir ifadeyle yüzüme baktıktan sonra omzunu çekip tek temasımızıda kesti.

"Evet Jisung, dediğin gibi sana küfür etmek üzereyim."

Sessizce yürürken aklına bir şey gelmiş olmalı sanırım hızla bana döndü.

"Yarın Bayan Yang gidiyormuş. Bugün çalışmasanız ve birlikte zaman geçirsek olmaz mı?"

Keşke gitmeseydi.

"Hyung gitmemiz gerek malesef ama birkaç saat geç gidebiliriz. Şu iş bitsin artık rahatlayacağım."

Eve girdiğimizde Jeongin direk kendini koltuğa attı. Seungmin de onun üstüne atladığında acı dolu bir ses çıkarttı.

"Jeongin? Sen gitsen ama Bayan Yang burada kalsa olmaz mı?"

Gözlerini deviremiyordu. Can çekişiyor gibi bir hali vardı.

"Sen niye ayakta duruyorsun?   otursana."

Minho koluma doğru uzanıp mırıldandı.

"Kısaca kucağıma otur diyor."

Hyunjin'e gözlerimi devirdim.

"Tabi sen oturacak birisini bulamıyorsun. Belki bir gün seninde olur. Bu kadar üzülme."

"Oturmak istediğini kabul ediyorsun yani? Zaten arada gece su içmeye kalkınca sesler duyuyordum. Bari Bayan Yang'ın yanında yapmayın."

Arkamdaki yastığı suratına doğru atmıştım. Tam suratına çarpacak Changbin Hyung yastığı tuttu.

"Yhaa! Hyung neden yastığı tuttun?"

"Neden tutmayayım?"

Yastığı alıp, Felix'e dayayıp uzandı. Felix geri çekilip kafasının kucağına düşmesini sağladı.

"Neden tutasın ki?"

Felix yanaklarını mıncıklamaya başladığında yerinden hızla kalkıp Hyunjin'e yaslandı.

"Beni delirtmek mi istiyorsun Jisung? Minho'ya çok güvenme."

Neden Minho'ya güveneyim ki? Belki Changbin Hyung gazabından korkup ona sığınabilirdim ama Changbin Hyung'un o kadar büyük bir sorun olmadığı ortadaydı. Bilirsiniz o biraz..  küçük. istese de büyük  bir sorun olamaz.

"Ortada Minho'ya güvenmemi gerektirecek kadar 'büyük' bir sorun olduğunu sanmıyorum Hyung. Sen istesende büyük olamazsın."

Felix gülmekten yerlere yatarken,  ben Changbin Hyung'un tepkisini bekliyordum. Bu Hızını  küçük olmasına bağlıyordum. Suratıma sertçe çarpan yastık kucağıma düştüğünde beynim algılamak için pek yeterli bir hızda değildi. Suratıma çarpan yastıkla bakıştığım süre boyunca etrafda ki bütün sesler kaybolmuştu.

Hellewator Where stories live. Discover now