~19~

4K 187 76
                                    

İseul

Sınıfa girdiğim an Jungkook ve arkadaşları bana gülümseyerek bakıyordu. Hepsi Jungkook'u dürtünce yere bakarak gülümsedi. O an kalbimin hızlandığını hissetmiştim. Boş bir yere oturduğumda Jungkook'un tökezleyerek yanıma gelmesine kıkırdadım. Arkasını dönerek kaşlarını diğerlerine çattı.

"Namjoon'a sır vermeye gelmiyor."

Bir daha güldüm.

"Şey, oturabilir miyim?"

Ona "ciddi misin?", bakışı attım

"Soruyor musun?"

Kafasını kaşıdı

"Aishh, ne yapacağımı bilemedim."

Onu kolundan tuttum ve oturttum.

"Şu an heyecanlı olan taraf ben olmalıydım."

"Heyecanlı değil misin?"

"Deli misin? Seni ne kadar zamandır beklediğimden haberin var mı?"

Kaşlarını çattı

"Sahi, ne zamandan beri bekliyorsun?"

"Barınağa ilk geldiğinden beri."

Jungkook kaşlarını daha da çattı

"Yaklaşık bir buçuk yıldır, belki çok fazla olmayabilir ama yine de inan bana ömrümün yarısını almayı başardın."

Yanaklarının hafif kızarmasına gülümsedim. Çok güzeldi. Bazen benden güzel olduğu için onu kıskanıyordum. İç çektim. Ona bakarken iç çektiğim için gülümsedi. hızla kendime gelip önüme döndüm.

Gün boyunca Jungkook ve arkadaşlarıyla beraberdim ama yine de çok konuşmamıştık. O da ben de çekiniyorduk. Yine de diğerleri bana çok sıcak davranmışlardı. Hatta Jin elleriyle bana noddle yedirmişti.

Çıkış zili çaldığında panikle çantamı sırtıma taktım. O an çantanın açık olduğunu unutmuştum ve içindeki her şey yer çekimine karşı koyamayarak yere düşmüştü. Jungkook güldü ve yerden eşyaları toplamama yardım etti.
Çantamı toplamama yardım ettikten sonra çantanın fermuarını kapattı ve çantayı sırtıma geçirdi.

"Ne yapmak istersin?"

Omuz silktim.

"Senin aklında bir şeyler var mı?"

Gülümsedi

"Lunaparka ne dersin?"

Gülümsemesine karşılık gülümsedim

"Olur."

Arabasının kapısını bana açtığında kibarca gülümsedim ve içeri girdim. Kemerimi hızla bağladım. Arabayı çalıştırdığında radyoda sevdiğim şarkılardan biri çalıyordu. Jungkook onu hafifçe mırıldanmaya başladığında gülümsedim. Eşlik etmem için kırmızı ışık yandığında elini mikrafonmuş gibi bana uzattı. Gülerek ona eşlik ettim.

Lunaparkın önüne geldiğimizde en son ne zaman geldiğimi bile hatırlamadığımı fark etmiştim. Hava yavaş yavaş kararıyordu, lunapark da insanlarla dolmaya başlamıştı. Jungkook elimi tuttuğunda kalbim yerinden fırlamak için atak yapmıştı. Beni yavaşça sürükledi. Jetonları aldık ve karşımızdaki oyuncaklara baktık. Seçenekler çok fazlaydı. Jungkook çocuk gibi gülümseyerek beni o kadar oyuncağın içinde kamikazenin önüne getirmişti.

"Benim yükseklik korkum var."

"Göründüğü kadar korkunç değil, inan bana."

Parmaklarımla oynamaya başladım. Parmaklarımı tuttu ve nazikçe birbirinden ayırdı.

Bunny |JJK|Where stories live. Discover now