İŞİN BİTTİ KÜÇÜK FARE

134 19 14
                                    

  ''Bugün nasılsın bakalım?''dedi yumuşak çıkan sesiyle kadın.Her hafta aynı soru,her hafta aynı ses,her hafta değişmeyen sessizlik.İfademi bozmadan oturduğum sandalyeden doğruca gözlerine bakıp sustum.''Hadi ama aylardır buraya geliyorsun ve tek kelime etmeden geri gidiyorsun.Bana yardımcı ol lütfen.Bir kelime,harf,sayı,hareket.Herhangi bir tepki ver!''Sesi artık eskisi gibi yumuşak çıkmıyordu.Oldukça sert bir ifade ile bağırarak söylemişti.

    ''Tamam,ben bu işi bırakıyorum!''Ayağa kalkarak kapının önüne geçti.''Açın kapıyı!'' Bu kızın dosyası kapandı!''Evet tam 19.psikoloğumuda delirttiğime göre buradaki görevim bitti.Kadın bağıra bağıra kapıdan çıktığında bende çantamı alıp orayı terk ettim.

Kapüşonumu kafama geçirip yavaş adımlarla okula yürümeye başladım.Saatime baktım,geç kalıyordum.Hızlanarak okula geldim.Eğer merdivenlerden çıkarsam öğretmen derse girmeden yetişemezdim.Zaman kazanmak için yangın merdivenleri ideal seçenek.Basamakları 3'erli atlayarak 2.kata geldim.Kapıyı açmaya çalıştım.Bilin bakalım ne oldu?Açılmadı!Hay benim şansıma.Camdan çıkarsam sınıfın penceresine ulaşabilirdim ama gündüz olduğu için kameraların beni görmemesi mucize olurdu.Ya bu riski göze alarak hem aşağı düşme tehklikesiyle burun buruna gelecektim ya da bir kez daha geç kalıp disipline gidecektim.Akıllı bir kız olarak kapüşonumu yüzüme kadar çekip camdan dışarı çıktım.Bir dakika ben diğer öğrenci ve öğretmenleri hesaba katmadım!

Kafamı aşağı çevirdiğimde bir kızın bana baktığını gördüm. Tek elimle demir çubuğa tutup sus işareti yaptım. Ne yazık ki kız çoktan çığlık atıp beni göstermişti. Allah'ım bu zamanları da mı görecektim.Çok geçmeden tüm herkes bina altında toplandı. Öğrenciler ellerindeki telefonlara sarılıp video almaya başladı. Bazı öğrenciler de camdan çıkıp ne yapacağımı izliyorlardı. Öğretmenler hemen güvenliğe haber verdiler. Ben hala etrafıma bakıp kaçabilecek yerlerimi hesaplıyordum. Ne güvenliğe mi haber verdiler!Öyleyse artık kaçacak yerim kalmadı. Bu okulun güvenliklerinden kaçış yoktur. Her ne olursa olsun yakalanırım. Belalı tipler okula dadanınca ve üstüne ölümler olunca güvenliklerin sayısı da haliyle fazla oluyor. Muhtemelen beni de onlardan sanıyorlar. Güvenliklerden biri yangın merdiveninden çıkmaya başladıklarında zamanımın az kaldığını fark ettim.

Demir çubuklara tutunarak aşağı inersem yerden en az 3 metre yüksekte bittiklerinden oradan atladığımda ayağım kırılırdı. Ağaca atlayabilirsem inişimi yavaşlatırdı fakat tam güvenliklerin ortasına inerdim. Yani geriye bir tek çatıya çıkmak kalıyordu.Çatının saçaklarına tutunup kendimi hemen yukarı çektim. Güvenlik ayağımı yakalayıp aşağı çektiğinde dengem bozuldu ve tekrar cam kenarındaki duvar boşluğuna düştüm. Kapüşonumun açılmasına çok az kala tuttum ve sabitledim.Bir kaç saniyeliğine afallayan güvenlikler üzerime doğru gelmeye başlayınca aşağıdaki güvenliklerin ortasında kalacağımı düşünmeden ağacın dalına atlayıp aşağı indim. 3 güvenlik görevlisi karşımda durmuş ani bir hareketimi bekliyordu. Güneş olduğu için çok sıcaktı. Ağacın gölgesinde kaldığım için biraz daha serindi.

"Kapüşonunu yavaşça indir ve kıpırdama."

İyice ağacın gölgesine girmiştim. Kafamı hafifçe kaldırıp çıkış yolu aradım. Tüm kaçış planlarım bir dövüşle sonlanıyordu. Sırtım ağaca değdiğinde tek şansımın bu olduğunu anladım. Tüm hızımla koşmaya başladım.

"Koşmaya devam etme yoksa kaba kuvvet kullanmak zorunda kalırız!"

Bu cümleleri umursayacak birisi değilim. 2 tanesini arkamda bırakmıştım diğeri tam karşımdaydı. Beni durdurmak için hamle yaptığında altından kaydım. Ayağa kalktığımda bacağımın ağrısıyla yere çöktüm.Yerdeki taşların keskin olduğunu şimdi anlamam kötü oldu. Artık koşarak kaçamazdım. Yüzümü onlara döndüğüm anda aldığım sert darbeyle tamamen yerle buluştum.

"İşin bitti küçük fare."


GÖLGEWhere stories live. Discover now