Bölüm 1

102 18 7
                                    

Multi: Ece Mavera

"Hayatın ona layık gördüğü rezillikleri itirazsız kabullenen biri gibi. Bu teslimiyetiyle hem acınası hem de hayran olunası biri."

---

''Ecee! Çaktırmadan arkama bak. Bana bakıyormu? Saçlarım nasıl? Güzelmi?'' diyen en yakın arkadaşım İlayda gözlerindeki heyecan parıltılarıyla bana bakıyordu. Bakışlarımı İlayda'nın arkasında, arkadaş grubuyla oturmuş  Poyraz'a baktım. Yanında ki arkadaşlarına kaşlarını çatmış bir şekilde hararetli hararetli birşeyler anlatıyordu. Bırakın İlaydaya bakmayı, onun varlığından haberi dahi olduğunu sanmıyordum. 

Yavaşca gözlerimi tekrardan İlaydaya çevirdim. 

''Hayır bakmıyor.'' diye kısaca cevapladım. İlayda yavaşca sinirlenmeye başladığında göz devirmeden edemedim. Kendisini ona belli etmeye çalışsa dikkatini çekebilirdi bence. Ama herhangi bir uğraş vermiyordu bunun için. Poyrazın kendi ayaklarıyla gelmesini bekliyordu. Fakat bu epey bir zordu. Çünkü Poyraz okulun birtanecik varisiydi. Yani zengin piçiydi. 

Evet, zenginlere karşı hep önyargılarım olurdu fakat Poyrazda ki çok farklıydı. Şımarığın teki olmasıyla beraber kendini birşey sanıyordu. Cidden.

Dudaklarımın kuruduğunu hissettiğimde yavaşca dudaklarımı yaladım. ''Çocuğun senin var olduğundan bile haberi olduğunu pek sanmıyorum İlay. Kendini ona göstermeye çalışsan?'' Hiçbirşey demedi ve cebinden çıkardığı çikolatanın paketini açıp sinirle yemeye başladı. 

Aslında İlayda herkesin dikkatini çekebileceği bir kızdı. Ki öyle de. Okuldakilerin yarısı İlaydaya teklif etmiştir. Ama İlayda Poyrazı sevdiğinden dolayı kimseye yüz vermiyordu. En azından okuldaki kişilere.

Ben ise İlaydaya oranla çok normaldim

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Ben ise İlaydaya oranla çok normaldim. Kahverengi saçlarım ve renkli olmayan gözlerim ile çok sıradandım. Çocuksu bir görünüşümün olduğu ise ayrı bir konu. İlayda ise daha olgun ve daha kadınsı. Tanrım! O herşeyi ile kusursuz bir kızdı. Düşüncelerimi bir kenara koyarak boğazımı temizledim. 

''Ben sınıfa çıkacağım. Geliyormusun?'' 

''Hayır. Ben biraz daha Poyrazı izleyeceğim.''

''Sen bilirsin.'' diyerek sınıfa çıktım. 

Sarsak adımlarla sırama ilerledim. Yanımda tanımadığım bir sima gördüğümde soran gözlerle ona baktım. ''Sende kimsin?'' Tanımadığım sima bana ışık saçan gözlerle bakıyordu. Etrafına değişik bir enerji veriyordu. 

Boğazını temizlerken sırttı. ''Selam güzelim, ben Yekta. Yeni sıra arkadaşınım.'' Ona tuhaf tuhaf bakarken bir kahkaha patlattım. ''Hadi ya kim dedi.'' Sırıtması daha da büyürken ''Gazel Hoca dedi.'' Gözlerimi sinirle devirdim. 

Bu kadının benimle ne alıp veremediği var bir türlü anlayamıyorum. ''Sen okulda yenisin galiba. Daha önce hiç karşılaşmamıştık.''

Çok bilmişlikle ''Oha sen ne zeki şeysin öyle! Tabi ki yeniyim.'' dedi. Tekrardan sinirle gözlerimi devirdim. 

Veda EtmedenOnde histórias criam vida. Descubra agora