7.bölüm "Ölme Eylül, Ölme "!

338 20 0
                                    

Aşk mı? İnanmamış birine aşkı anlatma! Yaşat!

Eylül'den....

Hızlandırdığım adımlarımı iyice taramalı tüfek ayarına sabitlemişken kolumda ki saate bakıp bakıp duruyordum.

İlk iş günüme geç kalmak istemem!

Havada bunaltıcı bir güneş vardı, elimle kendime yelpaze yaparken önümden vızır vızır geçen taksilerin doluluğuna baka kalmıştım.

Hiç  boş taksi yok be!

Kafamı hafif masmavi gökyüzüne kaldırdım.
Derin bir nefes aldım içime

Bugün güzel olacak!

Her şeye rağmen güzel!

Kulağıma dolan korna sesiyle kafamı önüme çevirdim.

Bu, bu bir taksi hem de boş!

Küçük şeylerden mutlu olan biriyim buna engel olamıyorum.

Bugün şanslı günümdeyim.

Taksiye aceleyle binip kapıyı kapatıp gideceğim yeri söylediğimde ayrı bi ses duymayı beklemiyordum.

"Kadıköy!"

"Kadıköy!"

Dediğim kelime ile sinirle yanıma döndüm.

Kahverengi saçlı, kahverengi gözlü bir adamdı.
Biraz da yakışıklı galiba.
Ama zürafa gibi boyu var bu ne?
Aman yalan söyleme be Eylül! Adam bir içim su be!

Fiziği taş gibi hem!

Ama bilmiyorum, garip biri gibi.

Ah yine evhamlarım tuttu.

"ben bindim ilk önce iner misiniz?"

Adamın insancıl sesiyle benim cırtlak sesim pek uyuşmadı ama her neyse

"BANA bak insan kılıklı zürafa, in arabamdan. Ben bindim ilk. Dimi taksici amca!?"

Diyerek gözler taksiciyi bulmuştu.

Taksici ikimizin de aynı yere gideceğini söyleyip ikinizi de bırakabilirim diyerek bizi ikna etmiş kavgalı gürültü sakin geçmesini beklediğim yolculukta ilerliyorduk.

" kızım senin adın ne? "

Diyip bana baktı. Gözlerimi devirip

"Eylül, senin?"

Dediğim de hiç bekletmeden

"Yusuf"

Diyerek çalan telefonunu eline aldı.

_Hayr beni hiç bir şey yolumdan edemez. Sen ne yapsan da kardeşimi bulucam. Abi! "

Diyerek telefonu sinirle koltuğa fırlattı.

Çok sinirli gözüküyordu.

Aman banane!

Ayy bir tane patlatmasın cama. Niye o kadar kinli bakıyor, camın suçu neğ?

Dönüp

" sinirlenme birazdan istediğin yere varacaksın zaten "

Dememle arabanın bir anda fren yapması bir oldu.

Yusufun kucağına çullanırken Yusuf koca gözlerini dışarıya dikmiş beni sımsıkı tutuyordu.

Yuh ama böyle arabamı kullanılır.

Küçük Prens.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin