3.4

4.9K 321 110
                                    

Kuzey'in dış görünüşünü öğrendiniz, artık bana ne olur sarışın-mavi gözlü insan önerileri yapar mısınız? daha önce istemiştim ama çoğu sarışın değildi....

Vera Görkem;

Elimde tuttuğum telefonda görünen resime bakarak derin bir nefes aldım. Birkaç hafta önce çekilen bir fotoğraftı. Fotoğrafta Kuzey ve ben vardım. O beni kolunun omzuna çekmişti ve ben de kollarımı onun beline dolamıştım. Bu, çok klasik bir pozdu ancak aynı pozu vererek çekindiğimiz onlarca fotoğraf olduğundan emindim.

Telefonu ceketimin cebine sıkıştırarak arabadan indim ve bagajı açarak poşetleri elime aldım. Geldiğimi gören görevliler ise bana gülümsemiş, yanıma gelerek taşıyamadığım poşetleri bagajdan almışlardı. Bagajı kapatarak arabayı kilitledim ve içeri girerek oyun odasına ilerlemeye başladım.

Kapıyı açtığım sırada beni gören Emre koşarak yanıma gelmiş, "Vera abla geldi!" diye bağırmıştı. Ellerimdeki poşetleri bırakarak eğildim ve Emre'yi kollarımın arasına aldım. Kollarını boynuma sıkıca dolayarak, "Seni çok özledim," dediğinde gülümsedim.

Bunu seviyordum. Küçük çocukları mutlu etmeyi, onlarla oynamayı seviyordum.

Yanımıza gelen Ece de bana sarılarak kaşlarını kaldırdı. "Vera Abla, Kuzey Abi nerede? O hep seninle gelirdi."

"Güzelim, Kuzey Abinizin biraz işi var bugün," diyerek sahte bir şekilde gülümsedim. "O başka bir zaman sizi görmeye gelecek."

"Ama gelecek, değil mi?"

"Gelecek."

Saatlerce orada oturdum ve çocuklarla oynadım çünkü kafamı nasıl dağıtacağımı hiç bilmiyordum.

Her şeyden kaçmak için her zaman geldiğim yere gelmiştim yine. Spor salonuna.

Üzerimi hızla değiştirerek kum torbasının karşısına geçmiş ve öylece torbaya bakmaya başlamıştım.

"Gerizekâlı," diye fısıldayarak bandajlı ellerimle kum torbasına sert bir yumruk attım. "Mahvetti işte beni."

Sert bir tekme atacağım sırada arkamdan gelen sesle duraksadım ve kaldırdığım bacağımı indirdim. "Sen de beni mahvettin."

Arkamı dönerek Kuzey'e bakmaya başladım. "Sen bana ne yaptın, Kuzey? Sen benden her şeyimi aldın." Ellerimi havaya kaldırdım ve buruk bir şekilde gülümsedim. "Bak, hiçbir şeyim yok ellerimde."

"Kalbim var," diye fısıldadı. "Ellerinde."

Ellerimi suratıma kapatarak Kuzey'e arkamı döndüm. Senelerce ona birilerinden bahsetmiştim, ona hoşlandığım çocukları anlatmıştım. En sevdiğim kişi dediğim çocuğun kalbini kırdığını düşündüğüm kızları çok pataklamıştım da, hiçbirisi benim kadar kırmamıştı ki onu. En çok ben kırmıştım ama şu an kendimi pataklayamıyordum.

Gözlerimden akmaya başlayan yaşları silerek burnumu çektim. Bundan nefret ediyordum, tam toparlandım derken tekrar yıkılmaktan nefret ediyordum.

"Özür dilerim," dedi. "Vera, özür dilerim. Hissettiğim ve hissedeceğim her şey için özür dilerim ama kendime hakim olamıyorum. Hissettiklerime hakim olamıyorum. Hoş, hakim olabilseydim yine sana aşık olurdum."

"Kuzey, konuşma böyle," diyerek dudaklarımı dişledim. "Ne olur, konuşma böyle. Canını acıttığımı suratıma vurma."

"Vera-"

"Güvendiğim tek erkeksin dedim ben sana!" diye bağırarak yanına ilerledim. Ne yapacağımı anladığını biliyordum, sadece tepki vermiyordu. Suratına sert bir yumruk atarak bağırmaya devam ettim. "Geldim, senin yanında uyudum ben! Her şeyimi anlatmadım mı ben sana? Yurt dışı hayallerimi sadece annem değil, senin için de silmedim mi ben?"

"Vera-"

"Sus!" diye bağırarak ona sert bir tekme attığımda geriye sendeleyerek bana bakmaya başladı. "Sen beni mahvettin!"

"Bir kez olsun sadece kendini düşünme!" diye bağırarak yumruk atmak için kaldırdığım elimi tuttu. "Bak bir bana! Ulan senelerdir acı içinde kıvranıyorum ben! Kolay mı sanıyorsun senin ağzından hoşlandığın çocukları dinlemek? Kolay mı sanıyorsun seni unutmak için birilerine dokunmaya çalışıp ellerini bile tutamamak?" Yumruk atmak için kaldırdığım diğer elimi de tutarak mavi gözlerini gözlerime kilitledi. Çok sevdiğim mavi gözlerine bakmaktan ilk defa çekiniyordum. "Değişmeni izlemek kolay mıydı zannediyorsun? Seni nefret ettiğin sigarayı içerken görmek güzel miydi sanıyorsun? Her anında dokunabilecek kadar yakınında olup bir kez oldun öpememek kolay mıydı zannediyorsun?"

"Ben bencil değilim," diye fısıldadım, ellerimi ondan kurtarmaya çalışarak. "Bak şu halime, bencil olamadığım için bu haldeyim. Eğer bencil olsaydım şu an burada olmazdım, Kuzey. Eğer bencil olsaydım çoktan ülkeyi terk etmiş olurdum. Ya da, eğer bencil olsaydım bir motorsiklet yüzünden şu an mezarıma bakıyor olurdun çünkü ben, senin için çok şeyden vazgeçtim. Karşıma geçip suratıma 'Sen bencilsin!' diyemezsin. Beni tanımıyor gibi konuşamazsın."

Herhangi bir şey söylemedi, haklı olduğumu biliyordu.

"Çocuklar seni sordu," dedim, ellerimi ondan kurtararak. "Merak etmişler."

"Yanlarına bensiz mi gittin?"

"Evet-"

"Yapma, Vera," diyerek derin bir nefes aldı. "Aramıza duvar örme."

"Brni kandırdın," dedim, sakince. "Bilinmeyen bir numaradan aşk itirafları yapıp durdun ve başkasıymış gibi davrandın, Kuzey. Zaten nasıl anladıysam, ben bu hayallerimi bir sana anlatmamış mıydım sanki?"

"Bilmiyorsun," diye mırıldandı ve saçlarını karıştırdı. "Sana kaç kez sarıldım, hayırlamıyorum ama hiçbirisş aşık olduğum için değildi, Vera. Sen istediğin içindi, aşık olduğum için sarılamadım ben sana. Ben senin en yakının olduğum için sarıldın ama beni sevdiğin için sarılmadın. Seni defalarca kez öptüm ama hiçbirisi aşktan değil-"

"Bu aşkından olsun o zaman."

Ve bir anda onu ensesinden tutarak kendime çektim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Ve geri çekildim.

Ardından oradan kaçtım.

Ben az önce ne yapmıştım?

#kavuşturartıkşunlarıamkyazarı

mesaj atın sohbet sohbet edelim aşşşırı çok sıkıldım

Kuzey Vurgunu [texting]Where stories live. Discover now