7🍃

388 79 15
                                    

"Matematikten 5+ almışım." Çantamı masaya bırakıp sandalyeye oturdum. "Kıskanın."

"Acaba o 5+ nasıl alındı?"

"Çalışarak."

"Kiminle?"

"Tamam. Ders çalışmak için benim evime geldi. Ve sadece ders çalıştık Anna, sakın parlamaya kalkma."

"Dün Anna o fotoğrafı gördükten sonra bayıldı."

"Şaka yapıyorsun!"

"Ciddiyim. Damon fotoğrafı attıktan sonra bir dakika boyunca fotoğrafa gözünü kırpmadan baktı. Sonra telefon elinden kaydı ve kendisi koltukta boylu boyunca uzandı. "

Kahkaha atmama engel olamadım. Bana kötü kötü bakıyordu.

"Hepsi senin yüzünden. İnsan ne yaptığını açıklar. Neden bu kadar kötüsün?"

"Kötü değilim. Sadece açıklama gereksiniminde bulunmadım."

"Bulunacaksın! Biz senin arkadaşınız." Burnunu çekti. "Bize anlatmayacaksın da kime anlatacaksın? Rebekah ve Freya'ya mı?"

"Onlar da benim arkadaşım Anna. Ne kadar az görüşsek de. Elbette sizin gibi değiller ama ikisini uzun yıllardır tanıyorum."

"İyi. Onların yanına git o zaman."

Kolumu Anna'nın omzuna attım. "Sen bana küstün mü?"

"Yok canım. Ne küseceğim." Kolumu omzundan çekti. "Rebekah falan görür de kalbi kırılır. O yüzden dedim."

"Şu an trip atıyorsun."

"Evet. Oldu mu?"

"Senin üniversiteye gideceğine inanamıyorum Anna. Tam bir çocuksun."

"Gittiğim zaman görüşürüz Bonnie." Anna'nın bu hallerine güldük. Freya ve Rebekah ile bu kadar samimi değildik. Onlar daha çok milletin arkasından konuşmayı seviyorlardı.

XXX XXXXX

Zil çalınca Caroline ile boş bulduğumuz bir sıraya oturduk. Çantamdan defterimi çıkardım. Öğretmen on dakika kadar gelmezdi ve ben yapmadığım ödevimi yapabilirdim.

"Akşam Klaus ile dışarı çıkacağız. İstiyorsan Damon'a söyle siz de gelin."

"Pek keyfim yok. Dışarı çıkmayı düşünmüyorum."

"Onunla vakit geçirmeyi seviyor musun Elena?"

"Seviyorum tabi. Bana sürekli El demesi de hoşuma gidiyor mesela. O söylemese annem ve babam sadece kızdığında o lakabı hatırlarım."

"Bu sıralar çok birlikte gözükmüyorsunuz."

"Biraz kendi hayatlarımıza yöneldik. Yapışık ikiz gibi olmak hoşuma gitmiyor."

"Sevdiğin insandan bir saniye bile uzak kalmazsın Elena. Ona karşı bir şeyler hisettiğinden eminsin değil mi?"

"Eminim."

"Aşık olmaktan korkma Elena."

Sınıfa giren Damon'ı başıyla işaret etti.

"Etrafa kötü bir nam salmış olabilir ama bu onun kötü biri olduğunu göstermez. Ona karşı cidden bir şeyler hissediyorsan ona yaklaş. Eğer hiçbir şey hissetmiyorsan en azından onun duygularıyla oynuyormuş gibi olma. O senin takmayı sevdiğin bir takı değil. İstediğin zaman takıp istediğin zaman çıkaramazsın."

Damon'a baktım. Yanımdan geçerken bana göz kırptı. Ona gülümsedim. Ondan hoşlanıyordum. Bundan kesin olarak emindim. Ama Caroline da beni çok iyi tanıyordu. Durumumu en iyi bilen ve anlayan oydu.

"Onunla oynamıyorum Caroline. Onu seveceğim. Göreceksin."

"Umarım."

XXXXX XXXXX

"Elena'nın sabah daha Güneş doğamadan evden çıkması gerekiyor. Beklemekten sıkıldım!"

"Birazdan gelir Anna. Az sabret."

"Senin de keyfin yerinde tabi. Klaus ile ne konuşuyorsunuz bakayım?"

Caroline telefonunu kendine çekti. "Uzak dur. Hem sen niye Jeremy ile konuşmuyorsun?"

"Ona tripliyim, o yüzden. Özür dilemesini bekliyorum."

"Elena'ya sert kızı oynamayı bırakmasını diyen kimdi?"

"O ayrı bu ayrı. Jeremy benim sevgilim. Ama Damon ve Elena henüz sevgili değil. Onlar sevgili olsun ben ona her şeyi öğreteceğim."

Bonnie gözlerini devirdi.

"Çok sıkıcısınız. Üstelik-" Okulun girişine baktığında kaşları çatıldı. "Hadi canım. Cidden mi?"

Kızlar dahil okulun tamamı kapıya döndü. Anna'nın ağzı kocaman açıldı.

"Ben rüya görüyorum değil mi? Bence kesin rüya. Biri beni çimdikleyebilir mi acaba?"

Camille kolunu çimdikleyince acıyla yüzünü buruşturdu.

"Rüya değil Anna. Damon ve Elena cidden kapının önünde öpüşüyorlar."

Caroline buruk bir şekilde gülümsedi.

"Dün keşke onunla öyle konuşmasaydım."

don't say // delenaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang