✌ - 2

11.2K 538 189
                                    

"Yok, şans bana dönemez. Ben kimim ki bana dönsün? Kimim ben, kim? Of Carly, sen kimsin kızım? Çıldırmak üzereyim !" diye söylenip nihayetinde bağırmaya başladım.

"Neler oluyor burada?" diyerek içeri girdi Sarah. Yine korkutmuştum onu.

"Bugün Magcon Boys'u görmeye gideceğim. Daha ne giyeceğimi bile bulamadım. Saçlarımı nasıl yapacağım ben? Sarah alışverişe falan mı çıksam? Hayır, koca dolapta onlarca elbisenin arasında adam akıllı bir şey bulamadım. Sence ne dersin siyah şort mu yoksa kot mu? Sweetshirt mü, tişört mü? Aaaaaa yeterrr!" diyerek kendimi yatağa attım.

Sarah bu halime çok gülmüştü.

"Alışveriş falan yok. Hem bugün annen eve gelecek. Hatırlıyorsun değil mi?" Ne? O gün bugün müydü? Hayatımın aşkını göreceğim gün müydü?

Annem babamla ayrıldıktan 6 yıl sonra bir adamla takılmaya başladı. John. O zamanlar 1 yaşında bir kızı vardı. İsmi Lara olmalıydı. İşin garibi John annemle beraberken hala evliydi ve annem için ayrılıp onunla evleneceğini söylemişti. Ayrılmasına ayrılmıştı ama 4 yıldır annem ondan evlenme teklifi bekliyordu. Şimdi kızı 5 yaşındaydı ve annem 'kaynaşmamız' için bir kaç buluşma ayarlamıştı. 5 yaşındaki çocuk ne anlasın kaynaşmadan? Eğer annem ona bu kadar sevecen davranmasaydı onu sevebilirdim. Beni küçükken tuttuğu bir şoför alırdı kreşten ama Lara hanımı kendisi alıyor ve her istediğini yapıyor. Düşünmüyor değilim. Annemin iş seyahatlerinin birinde bu kızı doğurmuş olma olasılığı neydi?

"İşimin olduğunu söylerim ve erken çıkarım." dedim.

"1 saate burada olurlar." der demez hemen siyah şortumu ve kırmızı Magcon sweetshirtümü alıp giyinmek için paravanın arkasına geçtim. Sarah'ı yine güldürmeyi başarmıştım.

***

Zil çalmıştı ve hemen ardından o kızın kahkahaları evin içinde duyuldu. Annem ise hemen ardından "Yakaladım seni, yakaladım !" diyerek bağırıyordu. Aynada kendimi görebiliyordum. Gülümsedim ve "Beterin beteri var Carly. Güçlü ol." dedim. Yine kendimin psikoloğu olmuştum. Aynanın karşısında bir kaç gülme egzersizi sonrası aşağı indim.

Lara annemin dizine uzanmış çizgi filmini izliyordu. Bense yanlarındaki koltukta telefonumla oynuyordum. Annemle bir kaç "Nasılsın ?" muhabbetinden sonra o Lara ile ilgilenmeye devam etti.

Saat 17'ydi ve Magcon 21'de başlıyordu. Bu da demek oluyordu ki daha 4 saat vardı. Kapılarda 20'de açılıyordu. Daha fazla bu duruma katlamayacaktım.

Ayaklandım ve vanslarımı giyindim. Ardından "Benim bugün bir yere gitmem gerekiyor. Sarah sana anlatır. Sonra görüşürüz." dedim ve kapıyı kapattım. Ardından sessizce "Tabi umurundaysam.." diye ekledim.

Arabama bindim ve tam garajdan çıkarken Caroline ile karşılaştım.

"Gidiyor musun?" dedi. 'Evet' manasında kafamı salladım ve ardından "İyi şanslar. Sen iyi bir kızsın ve iyi şeyler hak ediyorsun" diyip gitti. Bu kıza dünden beri ne olmuştu? Kafasını bir yere falan mı çarpıştı? Arkasından bakakalmıştım.

Tekrar arabaya bindim ve alışveriş merkezinin yolunu tuttum. Magcon, alışveriş merkezinin salonunda toplanacaktı.

Radyonun sesini sonuna kadar açmış bağırarak 'What Now'ı söylüyordum. Aklıma sürekli Cameron'ı getiriyordum. Çünkü eğer annemi düşünürsem ağlayacaktım. Eğer bu kadar bağırmaya devam edersem Magcon Boys'u gördükten sonra bağıramayacaktım. Sesim kısılacaktı.

Alışveriş merkezine gelmiştim ancak etraf kalabalık görünüyordu. Otoparkta da kesinlikle yer olmayacağını düşünerek vip otoparkına doğru ilerledim. Buradan nefret ediyordum. Çünkü vip kartını babam bana vermişti. Bir arkadaşının burada mağazası vardı ve vip yerinden girebiliyordum.

life of the party // shawn mendesWhere stories live. Discover now