Martılara Kulak Vermek Lazım

4.3K 127 0
                                    

Nedense ne zaman bilgisayardan yazsam yazdığım bölümleri beğenmiyorum. O yüzden şuan mobilden yazıyorum:D

Bölüm şarkısı Teoman-Martılar. Benden Keremciğime gelsin:D "Martılar çığlık çığlığa diyor ki, dön sarıl ona. Çok geç olmadan dön bu yollardan."

Hepinize iyi okumalar

----1 HAFTA ÖNCEDEN ŞİMDİYE :D----

Zeynep'in evinden ayrıldıktan sonra kendimi eve attım. Hiçbir şeyi çözemiyordum içimdeki. Beynimin patlamasına az kalmıştı. Buzdolabından bir tane bira alıp koltuğa oturdum. Kafamı geriye atıp gözlerimi kapadım. Zeynep beni seviyordu. Peki ya ben. Ben onu seviyor muydum? Bir daha birine güvenebilir miydim? Aşk boktan bir şeydi, asla kapılmak istemeyeceğim bir şey. Gözlerimi tavana dikip derin bir nefes aldım.

Dürüst olmak zorundayım artık kendime. Ben çoktan Zeynep'in akımına kapılmıştım. Etrafımdayken sadece ona konsantreyim, sadece o var. Ben..ben hiç kimse için böyle düşünmedim. Kimseye bu kadar değer vermedim. Zeynep ağzımın payını verene kadar ona söylediklerime de dikkat etmiyordum. Sonra bir anda her şey değişti. Sonuçta insanlar bana kötü davranmazdı. Ya korktuklarından ya da benden faydalanmak istediklerinden bir şey diyemezlerdi ama Zeynep öyle değildi. Onu keşfettikçe ondan hoşlandım. Ondan uzaklaşmak isterken sonunda kendimi hep onun yanında buldum. Bir süre kendimi dinlememeye karar verdim. Sonra Zeynep gözümün önünde eridi sanki. Neşesini kaybetmiş gibiydi ve bunu ona yapanın ben olduğumu biliyordum. Ona kötü davrandım, yine de benden vazgeçmedi. Yine de bırakmadı beni. Her şeyin canı cehenneme dedim ve yapmak istediğimi yaptım. Onun yanında oldum, o da eski haline döndü hemen. Biz yakınlaştıkça beni bırakmadı, sıkı sıkı tuttu. Ben de bir süre sonra kendimi ona sıkı sıkı tutunmuş bir şekilde buldum. Sonra onun her türlü hareketine dikkat etmeye başladım. Nasıl konuştuğuna, mimiklerine, tepkilerine her şeye dikkat ediyordum. Arkasından hiç istemediğim bir şey oldu. Bana aşık oldu.

Benimle yüzleştiğinde bana söylediği her şey doğruydu. Ben gerçekten de tarif ettiği o yalnız adamdım ve bana ulaşmaya çalışan tek kişi de oydu. Zamanında başkaları da denemişti ama hepsini başımdan savmıştım. Şimdi Kerem Sayer ilk defa birine kapılmıştı ve uzak durmak ilk defa bu kadar zordu.

Bunları tekrar tekrar düşünerek tam 1 hafta geçti. Evden çıkmadım. Sonunda gözümü kapattığımda bile Zeynep'i görüyordum. Her sesli mesajında biraz daha bu eve kapanmak istiyordum. Sonunda ondan vazgeçtim. Benim yüzümden kötü hissediyordu. Sıkılır bir süre sonra dedim.

Birileriyle program yapıp dışarı çıktım. Kızlar bana yakınlaştıkça ben uzaklaşıyordum. Hiçbiri çekici gelmiyordu. Yaptıkları her hareket batıyordu. Böylece içmeye başladım belki düzelirim diye. Öylece saatler ilerledi ama hiçbir şey değişmedi. Sonra insanlara bakarken krem rengi bir elbisenin içinde resmen ben buraya ait değilim diye bağıran Onu gördüm. Daha doğrusu ilk başta gördüm sandım. Kafayı yedim herhalde diye düşünüyordum ki etrafa göz gezdirdiğimde Gece'yi de gördüm. Düşünmeden kalkıp peşinden gittim. Kolunu yakaladığım anda bana şaşkınca bakan Zeynep bir anda başka bir kimliğe büründü sanki. Duruşu bile dikleşti. Bana ters davranıp gittikten sonra kendi kendime sen bunu hak ettin Kerem Sayer dedim. Belki artık benden umudu kesmiştir diye düşünerek yerime geçtim. Bir süre sonra Zeynep bana bakıyordu, kadeh kaldırıyordu. Resmen farklı biri gibiydi. Umursamazı oynuyordu ama tabii ki bunu yemedim. Ben de oyununa karşılık verdim onu biriyle sarmaş dolaş dans ederken görene kadar. Giderek huzursuzlanıyordum. Sonunda dayanamadım. Gittim kolundan tutup dışarı çıkardım.

Tabii ki klasik Zeynep susmadı, başladı söylenmeye. Haksız mı derseniz tabii ki değil. Söylediklerini dinliyor musun derseniz evet. Bana aşık olduğum adam demesi hoşuma gitti mi? Biraz. Şuan çıldırmasını takıyor muyum? Hayır. Maalesef konsantre olduğum tek bir yer var o da hiç sabit durmayan dudakları.

Surrender Where stories live. Discover now