Bölüm 1

110 5 7
                                    

Ronaldo o gün gözlerini otel odasında açtığında son gece beraber yaptıkları antrenmanda Messi'nin ne kadar harika gözüktüğünü düşünüyordu. Uzun zamandır onunla beraber antrenman yapmanın hayalini kuruyordu ve dün akşam o hayalinin gerçekleşmesi hala içindeki kelebekleri coşturuyordu.
Gece nedense boxerla yatmıştı, kalktığında üşendiği için hiç bir şey giymeden televizyonu açıp odada mal mal tur atmaya ve çoğunluğu kendi hakkında olan haberleri dinlemeye başladı.
Dünya kupası çok coşkulu geçiyordu ve Ronaldo, aynı messi gibi, takımı için her şeyini ortaya koyuyordu.
Bilmem kaçıncı turu sırasında gözüne takılan tepsi şizofrence onu rahatsız etmeye başlayınca tepsiyi kapının önüne bırakmaya karar verdi.
Yine de üzerine bir şeyler geçirmek için fazla üşengeçti ve hemen koyarım amaaan nolcak düşüncesiyle tepsiyle kapıyı araladı.
Tepsiyi bıraktığında ise korktuğu şey gerçekleşmişti, gerizekalı götüyle kapıyı tutamamış ve kapı kapanmıştı. Napsam diye düşünürken zaten bu fizikle rezil olmam diyip kendisine yardımcı olabilecek bir görevli aramaya koyuldu.
Uzun turlar sonra tamamen kaybolmuştu ama sonunda gözüne çarpan bir personel odasına dalışa geçti.
Büyük bir gürültüyle kapıyı açtığında beklediğinin aksine karşısında hotel personeli değil Messi duruyordu.
Başı stressten zonklamaya başladı, crushıyla bu şekilde karşı karşıya gelmek rezaletten öte bir durumdu ve ne yapacağını kestiremiyordu ama 'normal' davranmaya karar verdi. Tam ağzını açacakken Messi onun sözünü kesti.
"Neden personel odasına bu şekilde daldığını öğrenebilir miyim?"
Bu inanılmaz makul soruyu duyan Ronaldo bir anlığına ne diyeceğini şaşırdı ama sonra Messi'ye 7 numaralı bakışı olan yarım gülüş ve kısık gözleri yollayarak, "Sen Ferrarin olsaydı üstünü örter miydin?" dedi.
Zihninde ironilerle dolu tebrikler ve kahkahalar yankılanırken en yakın zamanda 'normal' anlayışını gözden geçireceğini aklına not etti.
Her ne kadar Messi'nin alaycı bir kahkaha basmasını beklese de öyle bir şey olmadı, aldığı gülüş daha flörtöz ve şirindi, ki bu Ronaldo'yu deli etmişti.
"Benimki şuanlık örtülü ama,"
Aldığı cevapla beraber Messi'nin gömleğini sıyırmasıyla şaşkınlıktan ne yapacağını şaşıran Ronaldo ona bir adım attı. "Bir süre açık kalması iyi olurdu," dedi zorla.
Küçük bir gülüş daha. "Öyle mi?"
Bu sefer adım atan Ronaldo değil Messi'ydi, Messi'nin ona doğru gelmesiyle kapıya doğru geri geri adım atmaya başladı ve kapıyı da kapatıp kilitleyerek kapıya yaslandı.
Heyecandan ölmek üzereydi çünkü Messi pek de durmaya niyetli gibi gözükmüyordu ve Ronaldo'nun eli ayağına dolaşmıştı.
Yüzleri arasında santimler kala Ronaldo elini Messi'nin göğüsüne koydu ve onu durdurdu, bir şeyler doğru hissettirmiyordu, suçlulukla kafasını yana çevirdi ve yere eğdi.
Messi nazikçe Ronaldo'nun eline elini koydu ve aradan çekti, çoktandır çıplak olan göğsü ile Ronaldo'nun göğsü birleşti ve kafasını omzuna yatırdı. "Ben... ne yapmam gerek bilmiyorum,"
Ronaldo'nun bu kadar tereddütlü olması anlaşılır bir şeydi, ikisi de dünyaca bilinen iki isimdiler ve ikisi de evliydi.
"Bence bu, gizlice sürdürülen bir şey olmalı."
"Ronaldo the traitor olmak istemiyorum."
Onun bu sadıklığı her ne kadar iyi bir şey olsa da, sinir bozucuydu. Her ne kadar Messi'ye delice tutulmuş olsa da böyle bir şeyin yaşanabileceğini hiç hesaba katmamış, kendini hep platonik olarak görmüştü.
Kapının zorlanmasıyla irkilen Ronaldo, Messi ile kapıya bakıp geriledi. Bu durum için ikisinin de hiç bir bahanesi yoktu ama en azından sadece bir kişi üstsüzdü.
Kapı kolunun zorlanması durunca Ronaldo, Messi'ye baktı. "Sen burda ne yapıyordun peki?"
Lionel kekeler gibi oldu "Odam basın tarafından basıldı ve giyinmem gerekiyordu, kıyafetlerimle koşarak bulabildiğim en yakın delik de buraydı,"
Otele basının girmiş olması büyük bir problemdi, bu otele 3. gelişi olmasına rağmen ilk defa böyle bir şey yaşandığını duymuştu.
"En azından benim durumumdan daha normal,"
İkisi de bir süre sessiz kaldılar, ortam git gide daha da tuhaflaştığından dolayı Ronaldo buna bir son vermesi gerektiğini düşündü.
"En iyisi odamı açtırabilecek bir görevli bulayım,"
Lionel onu başıyla onayladı ve kapıyı açtı, Ronaldo elini beline koydu ve ne yöne gitçem amk edasıyla etrafa bakınmaya başladı.
En sonunda kapısını açtırdı. Malum durumdan sonra yükselişe geçen başçavuşla kısa işini halledip üzerine bir şeyler geçirdi ve otelin kahvaltısına indi. Kahvaltının kaldırılmasına çok az vakit kaldığından hızlıca karnını doyurdu ve kafa dağıtmak için kendini dışarı attı. Dünkü ağır antrenmanda herkesin pestilinin çıkması üzerine bir günlük ara alabilmişlerdi ve Ronaldo ne yapacağından pek emin değildi. 20 dakika önce odada olanları aklına getirmek kalbinde çarpıntıya sebep oluyor ama aynı zamanda da vicdanı tir tir titriyordu. Bizim salak, kafası bu kadar doluyken gittiği yöne de bakmayınca kendini ana caddede buluverdi. Kendini gizlemek için ne bir şapkası vardı ne de kapüşonlusu. İlk planı sadece ara sokaklarda kısa bir yürüyüş yapmak olduğundan aklına gelmemişti zaten. Tabi bunu, etrafını ağzı salyalı büyük bir grup tarafından çevrelenince farketti.
Hepsiyle ilgilenmesi imkansız olduğundan bulduğu ilk boşluktan yararlanıp kalabalıktan sıyrıldı ve Allah ne verdiyse depar atmaya başladı. E tabi yıllarca amkun futbol sahasını baştan sona koşa koşa bacak kasları da hey yavrum hey olmuştu.
Sonunda yorulup yavaşladığında şehrin daha az salyalı içeren kısımlarına varabilmişti.
Nasıl olsa BOKLAR gibi param var diyerek civarın en pahalı alışveriş merkezine dalıverdi. Etrafta boş boş gezinirken gözüne bir mağaza takıldı.
Victorias secret.
Garip bir gerginlikle reyonların arasında dolaşmaya başladı. Aynı zamanda heyecanlı bir reyon görevlisi dibinde biterek onu rahat bırakmıyordu.
"Bir sorun mu var?" diye sordu Ronaldo daynamayarak.
"Ah hayır bir sorun yok efendim. Sadece size yardımcı olmak için burdayım." dedi görevli kız biraz gergin bir şekilde.
"Eşime hediye için bakınıyorum, yardıma gerek yok teşekkürler." dedi biraz soğukça Ronaldo. Görevlinin tabi efendim diyerek yanından ayrılmasıyla iç çamaşırlarının olduğu bölüme gitti. Hediye kısmı doğru olsa da aklındaki kişinin eşi olduğu pek de söylenemezdi. Hızlı adımlarla iç giyime doğru yöneldi; jartiyerler, çoraplar, sütyenler.. gezindikçe kafasındaki düşünceler pisleşiyor, başçavuş 'abi benlik bi mesele mi var?' diye sormaya başlıyordu. Kendini sakinleştirip en oluru olan şeyleri aldı. Tabiki Messi'nin bedenini biliyordu. Soyunma odasında inceleye inceleye vücudu beynine kazınmıştı sonuçta. Biraz kızararak kasaya yöneldi.
Kasadaki kadın Ronaldo'nun koyduklarını hediye paketine yerleştirirken, "Eşinizi sevindireceksiniz sanırım,' diyerek gülümsedi. Ronaldo ise gergin bir kahkaha attı, 'Evet öyle olacak umarım."
Gerçekten inanılmaz bir vicdan azabı içerisindeydi ama bu sabah bombanın pimi çekilmişti bir kere. Artık durmak istemiyordu.
Başka bir mağazaya gidip yine Messi'nin bedeninde pahalı bir takım aldı. Alışverişinin bittiğine emin olduğunda gergin bir şekilde dışarı çıktı ve gördüğü ilk taksiyi çevirerek otele döndü.
Saat çoktan 15.00 olmuştu bile. O kadar seçenek arasından çamaşır ve takım seçmek, Ronaldo'nun vaktini inanılmaz harcamıştı. Tabii Messi ve Müthiş Vücudu™ e her şeyin yakışacağından emindi ama Ronaldo kıyafet zevkinin aynı şey zevki gibi mükemmel olduğunu göstermek istiyordu.
göt zevki.
Otele döndüğünde ilk önce kendine bi çeki düzen vermek için odasına çıktı ve üstünü değiştirdi. Giydiği siyah pantolon ve haki rengi gömlek ile her zamanki gibi harika görüntüsünden ödün vermiyordu.
Alış veriş poşetlerinin bazılarını eline aldı, bu sefer oda kartını cebine attı. Aynadaki kendine göz kırpıp odadan çıktı ve Messi'nin odasına doğru yürümeye başladı.
Tabii ki Messi'nin oda numarasını biliyordu... gizli saplantılı crushının oda numarasını nasıl bilmeyebilirdi ki bi insan aq?
Bindiği asansörde ellerinin terlediğini hissediyordu. Messi'nin beş dakika önce attığı İnstagram storysi sayesinde şuan odasında yatağında bornozla yatıp kokteyl yudumladığını biliyordu.
Ah, bornoz.
Ronaldo, lan olum bi dur diyerek horny tarafını kısa süreliğine sessize aldı ve önüne gelmiş olduğu 502 numaralı odanın önünde derin bir nefes verdi. İçerden İspanyolca bir müziğin sesi geliyordu.
Kapıyı çaldı. Kapının aralanmasıyla önünde gevşekçe bağlanmış bornozuyla Messi belirdi ve işte o an, bir süreliğine sessize aldığını zannettiği horny kısmı beynindeki imaginary başçavuşlarla el ele vermiş deliloy deliloy destane şeklinde halay çekmeye başlamıştı.
"Buyur?"
Ronaldo ona cevap vermeden içeri adımını attı. Suitin rastgele bir koltuğuna oturdu ve ayak ucuna elindeki poşetleri bıraktı. "Sana hediye aldım," dedi sakin ve net bir ses tonuyla. "Yarınki toplu akşam yemeğinde giymeni istiyorum,"
Messi biraz gerilse de merakla poşetleri açtı ve içinden çıkan iç çamaşırlarla gözleri kocaman açıldı. Gözleri ona bir parça merak ve heyecanla bakan Ronaldoyla buluştu. Kalbinin çarptığını hissetti.
"Sen ne yaptığını zannediyorsun?"
Ronaldo aldığı tepki karşısında şoka uğramıştı. "Nasıl yani?"
Messi üstüne eğildiği poşetlerden doğrulmuş çatık kaşlarla Ronaldo'ya bakıyordu.
"Aramızda kısa bir yakınlaşma oldu diye bana nasıl böyle yaklaşabileceğini zannediyorsun diyorum beyinsiz herif." Gözlerini kapatıp eliyle alnını ovdu. "Ailelerimiz defalarca beraber barbekü yapmamış ve çocuklarımız vakit geçirmemiş gibi," kısa bir anlığına durakladı ve işaret parmağıyla kapıyı işaret etti.  Sen benle taaşuki talat ve fitnat mı geçiyorsun temalı kısa fakat tatsız olan bu azardan sonra zaten odada kalmaya mecali olmayan Ronaldo kendini dışarı attı. Gözleri dolu bir şekilde kendi odasına koşmaya başladı. Ne zannetmişti ki, bir anda gizli bir ilişki sürdürmeye mi başlayacaklardı?
"Anın heyecanına kapılan bir gerizekalıyım işte," diye mırıldandı kendi kendine.
Kendini odasına attıktan sonra yere oturdu ve kafasını ellerinin arasına alarak düşünmeye başladı. Kendini daha ne kadar rezil edebilirdi? Aralarındaki düzgün arkadaşlık da zedelenmişti bu şekilde.
'Kendime not,'  dedi kafasında 'sabah takıldığın kişinin odasına öğleden sonra kadın iç çamaşırıyla gitme.'
Yaptığı hata yüzünden yerin dibine girmekten ziyade; yerin, göğün ve mümkün olan bütün katmanların dönüp götüne girmesini istiyordu.
Bu hissi biraz durdurmak için oda servisini aradı ve kendine bir şişe votka istedi. Her ne kadar sezon sırasında içmeyi tercih etmese de.

arkdslarrr .d yıldıza basmayı unutmayın biz türküz korkmicak oni-chan dattebayo nya~  arigato already bebiştays see you later

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 15, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ronaldo x Messi: Aşk-ı MemnuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin