1.4K 145 60
                                    

『 ʙıʀıɴᴄı ʙöʟüᴍ 』

"Sen kibritin hiç yanmayan ucunda, birinin hayatından geçmiş oldun"

Havanın kasvetini içime çekip, ağırlaşan ve gözlerime batan göz kapaklarımı ağır bir şekilde açtım. Karşımda gördüğüm içimi boğan yüz ve pürüzsüz beyaz duvarlar ile alışıldık, kasvet ve boğuk havayı içeren odamda olmadığımı her saniye dahada bir gerçekliğini kavrıyordu, zihnimin algı duvarları.

Beynimin içini ezip geçen bir ortamda ne kadar ciddi kalabilirdim bilmiyorum ama eğer karşısınız da 4 yıldır sizi denek gibi bir o testten girip, başka bir amileyattan çıkarak vücudunuzu deşen doktorunuz, neredeyse sırf şizofreni hastalığı teşhisini koydurmak için belirtileri üzerinizde yaratacak derecede psikolojisi paramparça olmuş psikiyatristiniz ve kıçı kırık üvey anneniz ile aynı ortamda bulunuyorsanız kesinlikle ciddi olamazdınız.

Ciddilik böyle ortamlar değil, daha acıklı ve dramatik ortamlar isterdi. Ama biz romantik filmlerden fırlama bir dram sahnesini değilde daha çok, birazdan çıkacak olan katliam'ı yaşatan korku filmlerinden bir sahneyi andırıyorduk. Ve ben korku filmi izlerken asla ciddi kalamazdım.

"Bayan Williams, kızınız-"

Her aile psikoteripi saatlerinde de tekrarladığım gibi önemli detayı es geçmeyerek, karşımdaki 50lerinin ortasında saçlarına ak düşmüş çene ve göz kenarlarında ki ince cizgileri ve kırışıklarla rağmen heybetli ve yakışıklı görünen psikiyatristimin yalnışını düzeltme eylemini gerçekleştirdim.

"'Kızınız değil bay Cha, üvey kızınız olucak o. Lütfen tellafuzlarınıza dikkat ediniz."

Bu konuda her zaman gerektiğindende titiz ve hassas olmam, yanımda oturan ve bana herzaman yabancı olan kadını annem olarak benimseyememdi. Zaten değildi de. Onunla aramızdaki tek ilişki, gereksiz prosedürler için atması gereken birkaç imzadan ibaretti.

O benim annem değil, sadece vasimdi. Hastane dışındaki yaşantımı ve gizli şöhretimi yöneten bir kadın.

"Pekala. Herneyse..." sessiz ve rahatsız edici tınıya sahip mırıltısı kulaklarıma ulaşırken zevkle gülümseyerek oturduğum koltukta biraz daha yayıldım.

İnsanları memnuniyetsiz ve sinir olduklarını görmek bana zevk veriyordu. Bu İçinde bulunduğum yaşamın bambaşka bir entelektüel boyutuydu.

"Bayan Williams, sizinde talepte bulunduğunuz gibi tam olarak 3 yıldır kei'nin psikolojik durumunu, zihninin hastalığına karşı verdiği tepkileri, davranışlarını, hal ve hareketlerini en ince detayından takip ettim. Daha doğrusu takip etmeye çalıştım. Ama kızınız ya da üvey kızınız her seferinde istikrarlı bir şekilde buna engel olup, dediklerimi harfiyen yapmamaya gayret gösterdi..."

Yüzünde bariz belli olan sinirini kontrol etmeye çalışıyordu. Mimiklerine hükmediyordu. Çünkü o iyi bir psikiyatristi. Ama iyi bir yalancı değildi.

Karşımdaki insanları analiz etmeye severdim ve şu üç ayı göz önünden geçirirsek onun beni tanımaya çalışmasından çok, benim onu harfi harfine tanıdığımı size kanıtlayabilirdim.

Psikolojisi bozuk olan psikiyatristim, ne kadar mimiklerini kontrol etmekte usta olsada sinirlendiğinde kızaran kulaklarını belli etmemekte bir o kadar berbattı.

Dilini yavaşça dudaklarında gezdirdi. Ardından günde yüzlerce kez tekrarını yaptığı eylemi gerçekleştirerek, kalın çerçeveli gözlüğünü düzeltti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 04, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ʙᴇɴ öʟᴍᴇᴅᴇɴ öɴᴄᴇ || ᴊᴊᴋWhere stories live. Discover now