0.2

3.3K 172 30
                                    

Multi: Uma

Multi: Edis - Bana Ne (Müziği ilk defa dinledim bilemiyorum sözler garip jsjskks)

Günaydın ve selamlar, selamlar ve selamlar. Yeni bir gün ve size dediğim gibi yeni bir bölüm 😁

Okuduğunuz saat ve tarih.

YAZ DEVRİ BÖLÜM 2

Odamın kapısını trampet sanan insanoğlu hiç durmadan bagetlerini kapıya indiriyordu. Yorganı kafama kadar çeksem de yastığı kafama bastırsam da hiçbiri fayda etmiyor, uykumun içine örümcekler salarak beni rahatsız ediyordu. En sonunda bu gürültüye dayanamayarak yorganı da yastığı da yere atıp odamın kapısını hızla kendime çekince burnuma isabet eden bir el ile neye uğradığımı şaşırdım. Kahverengi gözleri hafiften büyürken yüzünde ki ukala çocuk hâlâ yerinde sağa sağlam kendini koruyordu. Alt dudağını ısırarak kısık bir sesle "Olamaz. Üzgünüm." dediğinde gözlerimi kapatarak sakin olmaya çalışsam da, gözlerimi açtığımda bana masumca bakmaya çalışan ama beceremeyen sayın Arken beyefendiyi görmem daha da sinirlenmemi sağladı. Artık onu kırmızı bir pelerin olarak hayal etmekten kendimi alı koyamıyor sonuç olarak bende öküz oluyordum.

Hızlı hızlı aldığım soluklar sonucunda karşı odanın kapısında esneyerek çıkan kafaya daha çok sinirlendim. Üzerinde hiçbir şey yokken, altında siyah renkli şort vardı. Biri uykumun içine ederdi diğeri sabaha açtığım gözlerimin manzarasını zedelerdi.

"Hep yapmak istemiştim ama nasip olmamıştı." derin bir nefes alıp duvarla bakışırken gözlerimi devirdim. Ufuk'u hayaller alemine açtığı kapının içine itip, Arken'e dişlerimin arasından tısladım.

"Seni önce bir güzel çitiliycem sonra da kuruyana kadar çubukla dövücem."

Olumsuzca kafasını sallayıp "Yapma ray ray canım acır."

Dişlerimin arasından "Geber." diye tısladığımda arken arkasını dönüp koşmaya başladı. Yaşadığımız yer apartman dairesinin beşinci katıydı. Fazla kaçacak yeri yoktu. Koridor da deli gibi koşuluna bakıp kendime biraz eğlenme süresi tanıdım. Harika bir koşuş Arken! Peşinden koşmaya başlamamla birlikte salonun kapısından içeri hızlı bir giriş yaptığında peşinden salona girip bize umutsuzca bakan Umut'a da sinirli bakışlarımı atmayı eksik etmedim. "Saat kaç lan! Daha sabahın körü ne diye kırıyorsun kapımı. Ne derdin var senin odamın kapısıyla. Söylesene!" yemek masasının ardına saklandığında biraz masanın etrafında tur atmıştık.

Arken nefes nefese kalsa da yüzünde ki korkunun yanında mutluluk tomurcukları da yer alıyordu. "Sana bomba gibi haberim vardı ama sen öküz gibi uyuyorsun! Şimdide beni öldürmek istiyorsun hiç olmuyor! Ben erken gelen noelin, noel babasıyım akıllı çocuklara hediye dağıtırım. Sen çok yaramazsın Ray Ray sana hediye  yok." Bir turu daha masanın etrafında tamamlarken kafamı havaya kaldırıp sabır çektim.

"Saat öğlenin biri şirinem." Kafamı ardıma çevirip televizyon da bulduğu filmi izleyen şirinime öpücük gönderip önümde ki kırmızı pelerine geri döndüm. Öğlenin birine kadar uyumak tam benlikti, sonuçta yaz mevsimindeydik. Gittiğim bir yer yoktu. Hava bilmem kaç derece de insanı kavuruyor. Ne yapsın bu kız yaz tatilinde şimdi siz söyleyin?!

"Sensin öküz!" bir tur daha masanın etrafında döndüğümüzde masanın üzerinden atlayıp yakasına yapışasım geldi, ama yapmadım.

Ben bir bayanım ve böyle hareketler hiç bana göre değildi (!)

"Oha masaya çıkıyor!" gerçekten yapmadım Arken yalancı. Kafamı eğdim, çocuk doğru söylüyordu şuan masanın üzerindeydim. Masanın diğer tarafından yere indiğimde evin dış kapısının çarpma sesini duyunca dudağımı büzdüm. Çıkmadan önce "Biraz sonra gelirim." demeyi de eksik etmemişti kötü çocuk. Gel, uyandır sonra da biraz sonra gelirim de! Gelme, istemiyorum.

YAZ DEVRİ ( YENİ OKUL 2 )Where stories live. Discover now