1. Bölüm 🌙

1.2K 43 6
                                    

Klişe, herkesin aynı yaşadığı bir hayat..

Haz verici ölümler ve dökülen birkaç damla kan, ayın her şeyden güzel olduğuna kanaat getiren bir çocuk, geceleri otel odalarında yankılanan inlemeler ve gıcırdayan bir çift yatak.

İşte bunlar Jeon Jungkook'un sevdiği şeylerdi. Henüz kendisini sadist, mazoşist, düşük EQ'ya sahip olarak tanımlayamasada duyduğu acı ona haz veriyordu. Duydurduğu acı ise insanların cinsel ilişkilendirmesini seyretmekten daha zevk vericiydi.

Cinsellik aslında herkese göre değişen bir kavram fakat cinsellikte kimi duygusallıktan haz alırken kimi de şiddetten hoşlanıyor. Kimi cinselliği odak noktası yaparken kimi ikinci plana atıyor. Cinsellik duygularla yapılan bir eylem olmasına rağmen sevgi, duyarlılık gibi romantik hislere bazen öfke ve şiddet de eklenebiliyor. Cinsellikte şiddet bir fantezi olarak görülse de sınırları bilmek gerekiyor.

Fakat Jungkook bu sınırları bilmiyor her gün onlarca adamın altına girip vücudunun her tarafını yara içinde bırakıp deliğini parçalayana kadar becerilmeyi tercih ediyordu. Bar sahibi sert gördüğü kişileri direkt Jungkook'a yolluyordu. Partnerleri ise stres, acı ve yüklü öfke duygularını ona yüklüyordu. Jungkook bu durumdan yakınmıyordu bile. Çünkü vücudunun hurdalara karışması dilediği şeydi.

■■■■■

Min Yoongi.. İstediği her şeyi elde eden şımarık ve zengin aile çoçuğu. Pek aile çocuğu olduğu söylenemez çünkü neredeyse eve bile 4, 5 haftadır uğramıyordu. Parasını her gece masasına kadın, erkek, trans çeşitli insanlara tekila, vodka kasesi alarak, clublarda çeşitli partiler vererek harcıyordu. Yaşamından şikayetçi değildi. Değişikliğe ve biraz da yeni insanlara ihtiyacı oluyordu daha çok.

Fakat bu ihtiyaç onlarla "kalıcı bir dostluk" kurmak istediğinden değildi. Vakit geçirmek, zaman kaybettirmek, ve penisinin ihtiyacını gidermek istediğindendi. Bu yüzden her gece farklı yerlere uğruyor gurme gibi içki tadımı yapıyordu. Sanırım tek farkı yüksek miktarda para ödemesi oluyordu.

O gün onu çağıran "arkadaşı" Hoseok'un yanına gidecekti. Hoseok ile lise zamanlarından beridir arkadaşlardı ve ikisinin çok fazla ortak yönü vardı. Ayrıca Hoseok'un önceden bir Gay Bar'ı olduğunu duymuş fakat henüz oraya gitmemişti. Büyük ihtimalle davet edildiğim yer orası diye geçirdi içinden. Monoton gününü az da olsa dizginlemek adına gidecekti tabii.

Ancak öncesinde yapacağı, iş erteleme denilen meseleyi kısaca halledecek ve uzun geceyi kendine ayıracaktı. Ya da bizzat başka bir erkeğe.

■■■■■

Ayın yavaş yavaş yerini buluşuyla gecenin ilk adamı Jungkook için gelmişti bile. Jungkook adamın zevkten çıkan abartılı menilerini çarşafın bir köşesine belli etmeden sürmüş ve adamı göndermişti. Jungkook'un deliğinin bekar olmamasına rağmen dar olması partnerlerine aşırı haz vermesinin yanı sıra derisinin yanmasına sebep oluyordu.
Ona tek nazik davranan sahibi Hoseok ise son günlerde yanına uğramıyor bunun yerine müşteriler ile ilgilenmesini istiyordu.

Dört duvara derin bir iç çekiş sunup üzerine bornoz giyinmiş ve çirkin odasına gideceği sırada gördüğü Minho hyunguna selam verip odaya birisini yollamasını istemişti. Daha ilk adamdı ve ileride sevişeceği kişilerle pis bir yatakta bulunmak istemiyordu.

Bornozu yer ile buluşturup aynada kendine baktı. Nedense bu adamın attığı dayaklar, ısırdığı vücudu o gün hoşuna gitmemişti. Hemen paklanmak ve bırakılan pis eseri gidermek adına kabine girdi. Soğuk suyu sonuna kadar açtı ve buz gibi suyun saç diplerine nüfus etmesine izin verdi. Sanırım bu an günün en iyi anıydı. Jungkook yalnız soğuk suda yıkanabilirdi. Sıcak olan her şeye şu zamanına kadar uyuz olmuştu. Tabii bunlara insanlar da dahildi.

Duş işi hallolur hallolmaz aşağı Hoseok'un yanına gitti. Merdivenler diğer günlerin aksine çok temizdi. Bugün epey endişeli gözüküyordu sahibi. Parmak uçlarına kalkıp ellerini omzuna koydu. Konuşmak istemiyordu veyahut bir tepki beklediği yoktu.
Sadece ona yakın olmak güvende hissettiriyordu. Ama Jungkook'un güvende olmasına gerek yoktu ki ? Kendi düşüncelerinde boğulurken onun kalın sesi ile duraksadı.

"Ne yapıyorsun Jungkook ?"
Bedenini ona çevirerek konuştu.

"Çok yoruldum hyung. Şey beraber uyuyabilir miyiz ? Bu gece başka müşteri almasak."
Red alacağını bildiğinden yere baktı sahiden neden bugün bu bar fazlasıyla temizdi ?

"Çok özel bir misafir gelecek. Aşağı sakın inme ve hazırlan tamam mı ?"

Kafasını huzursuzlukla salladı. O bir başka adamla değil şuan onunla yatmak istiyordu. Mecburen kabul etmek durumundaydı. Çünkü eğer itiraz ederse Hoseok onun yerine başkalarını alırdı. Merdivenleri tekrar çıkıp kendine ait odaya girdi. Deliğine siyah dildoyu soktu ve kalçasını açık bırakan bir alt giydi. Üzerinde ise "Daddy's Boy" yazan bir üst vardı. Odaya geçip telefonunu eline aldı ve yüzüstü yatağa uzandı. Bugün sadece 2 kişiyle sevişeceğini anlamıştı. Ve evet şu özel misafir ile sabaha kadar beraber olacaktı.

■■■■■

Kemerini bağladı ve aynadan kendine bakıp gömleğinin yakasını düzeltti. Kollarını kıvırıp uçlarına yeni aldığı düğmelerden taktı. Siyah mat saatini de koluna geçirdi. Resmi giyinmeyi seviyordu Yoongi. Her ne kadar çıkacak ve yer ile buluşacak olsa da özenle hazırlanmak mühimdi onun için.

Gideceği yeri tam olarak bilmediğinden Hoseok'a konum istediği bir mesaj attı. Konum on dakikanın sonunda eline ulaştığında garajına inip binmek istediği arabasının anahtarını en sağda bulunan minik çekmeceden aldı. Binip arabayı çalıştırdı. İçerisindeki sıcak hava onu yeterince mayıştırmıştı. Camları ve yüksek sesle bir müzik açıp anın keyfini çıkarmayı denedi.

Sonunda tahmin ettiği o yere, Gay Bar'a gelmişti. İçeri geçip içkisini self olarak aldı ve arkadaşı olduğu düşündüğü adamın yanına ilerledi. Suratını o tarafa çevirmesiyle Yoongi daha da emin oldu ve gülümseyip yanındaki boylama sandalyeye oturdu.

"Hoşgeldin, uzun zamandır görüşmüyorduk ha ?"

Biraz hesap sorar gibi sorduğunu pek çabuk anlamıştı Yoongi.

"Üniversitenin 3. Yılı yurtdışına gittim. Telefonumu da değiştirince zaten sana ulaşamadım. Şans eseri oldu diyebiliriz."
Duraksadı biraz. "Sen de erkeklerle olan işini ilerletmişsin." Gülüp içkiyi kafasına dikti.

"İlerlettim.. Hatta içeride seni bekleyen biri de var." Gülmesine karşılık verdi.

"Nasıl yani ?"
"Bir çocuk işte. Normalde baya pahalıdır. Sebebi ise istediğin kadar ona acı duyur hiçbir şey yapmaz. Hoşuna gidiyorda olabilir." Kahkaha attı.

Yoongi yalandan gülümseyip dikleşti. O çocuğa acıyı değil zevki tattırmayı deneyecekti.
"Gözlerini bağlasınlar oraya gideceğim."

Selam. Önceki kitabı kaldırdım. Devam edemiyorduk pek. Ama eğer isterseniz tekrar koyabilirim. O daha soft merak etmeyin ehe. Umarım keyifle okumuşsunuzdur. Sizi seviyorum ♡

Stranger Sex ~ Yoonkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin