Stranger Sex ~ Yoonkook

2. Bölüm 🌙 M

Dakikalardır odasında gelicek adamı bekliyordu. Telefonunun şarjını yarılamış, kalçasındaki o şeyin varlığını unutmuştu bile. Sonunda kapı çaldı fakat bu MinHo'nun sesiydi. Hyungu ile sevişemezdi ki ?.

"İçeri gelebilir miyim ?"

Jungkook yattığı yerde ters dönerek oturur konuma geldi. İnce yorganı bacaklarına kadar çekti. Sesli bir şekilde onayladı ve hyungu içeri girdi. Elinde siyah bir bez vardı anlamsız gözlirle ona baktı Jungkook.

"Gözlerini bağlayacağım. Niye böyle bir şey yapıyor emin değilim. Dikkatli ol Jungkook. İş bitince hemen beni ara tamam mı ilaç getireceğim."

Reddetme gibi bir şansı olmadığına göre kısık bir sesle peki dedi ve hyungunun çıkışıyla tekrar yüzüstü pozisyonunu aldı. Şuan sadece Hoseok ile beraber olmak istiyordu ama özel konuğu eğlendirmesi mi gerekti yani ? Hem gözleri bağlanmıştı ya çok çirkin, yaşlı ve göbekli ise ? Ancak bunlar önemli değildi. Bir kere sevişecekler ve her şey bitecekti. Tıpkı ellerinde olanların bitişi, ellerinde olanları kaybedişi gibi..

Boş düşüncelerini kesen kapı açılma sesi ile oraya döndü ancak nafileydi. Gözleri sıkı sıkı bağlanmıştı. Yoongi yatağın kenarına oturdu ve yoğun sesi ile konuştu.

"Eğer gecenin sonunda beni tekrar isteyecek olursan bunu söyle."

Sözünü söyleyip kolunu yanındaki çocuğa uzatıp yanağını okşadı. Pürüzsüz suratı ve dolgun dudakları insanı mest ediyordu. Adeta karşısında bir sanat eseri duruyordu. Böyle birinin seks işçiliği yapması iyi değildi. Yoongi sırtını onun eline koyup en yavaş hali ile onu yatağa yatırdı. Uzun ve güzel bir gece geçirmek dileğiydi. Sırt üstü uzanan Jungkook'un üzerindeki yerini aldı. Koltuk altlarından yukarı biraz daha çekti. Jungkook ise kaskatı kesilmiş neler döndüğünü anlamaya çalışıyordu. Sesini beğendiği bu adamı merak etmişti.

Suratlarını yakınlaştırdı. Kook'un alnına gelen kahküllerini geriye ittirip gülümsedi. Altındaki beden dümdüz yatıyordu. Gittikçe suratları ile beraberinde vücutları da yakınlaştı. Jungkook sıcaktan hoşlanmazdı ama ilk defa bu sıcaklık nefesini kesmişti. Yoongi kırmızılıklarını karşısındakinin dolgun dudaklarına bahşetti. Jungkook ise karşılık vermeyi denedi. Neden bu kadar yumuşak öpüyordu ?

Yoongi alttakinin üst dudağını temizlemek istercesine yaladı ve alt dudağını ağzına aldı. Bir emzik gibi emdiği dudağı bırakıp tekrar tekrar ağzına aldı. Dilini işin içine katmaya hazırlanırken Jungkook çoktan dilini onun ağzına göndermişti. Dilleri buluştuğunda bir sonraki hamleyi anlarmışçasına Yoongi dilini çekiştirdi ve emip bıraktı. Sesli bir şekilde dudaklarını ayırdılar.

"Adın ne ?" Diye mırıldandı Jungkook. Zihnini optimize etmeye çalıştı. Fakat Yoongi cevap vermeyecekti. Çenesine kadar indirdi dudaklarını. Oraya kelebek bir öpücük bırakıp kulaklarına ilerledi. Kulak memesini ağzına alıp dilini yukarlara çıkarttı. Jungkook tutmayı denediği minik inlemelerini ortaya karıştırıyordu. Yoongi kulağının arkasındaki boşluğa minik bir öpücük bıraktı. Jungkook'un zaaflarını öğreniyordu.

Üstündeki tişörte baktı "Daddy's Boy" mu diye geçirdi içinden. Bu onu tahrik etmiyordu ama altındaki beyazın hafif esmere çaldığı ten onu delirtecekti. Pembe tişörtü eteklerinden tutup kaldırdı. Çıkarttığı tişörtü yere attı. Göğsündeki yara izleri ve morlukların üzerinde parmaklarını gezdirdi. Jungkook acı ile dudağını ısırdı.

"Bunları kim yaptı ?" Ellerini göğsünden çekmeden konuştu.

"Ö-önceki adam." Kekelemişti fakat bu korkudan veya acıdan değildi. Yoongi'nin yavaşlığı Jungkook'un erekte penisinin sınırlarını zorluyordu. Yoongi yavaşça göğsüne eğilip tüm kırmızılıkları, ıslandığı için beyazlaşan yara kabuklarını, mor ve yeşilin neredeyse tüm tonlarının karıştığı yerlere minik, kelebek öpücükleri bıraktı. Sağ elini boş bir göğüs ucuna atıp dudaklarını boynuna armağan etti. Yumuşak boynunda çekiştirip ısırdığı yerleri öperek geri çekildi her seferinde. Jungkook ise aldığı zevkten ötürü az sonra kirlenecek çarşafları parmakları arasına alıp sıktı. Yoongi kendi haritasını Jungkook'un üzerine kazıdıktan sonra gözlerini ona kaydırdı. Zaten görmeyeceğini bilse bile yutkunan o boğazı görmek zihnini dağıtıyordu. Dili ile boynundan aşağı indi. Az önce eli olan meme ucunda şimdi dili ve dudakları vardı. Boşta kalan sağ ile ise eliyle oynuyordu. Parmaklarıyla sıkıp bir oyun hamurunu kıvırır gibi kıvırdı ve Jungkook'tan haz dolu bir inleme kazandı.

İnce belinde ellerini gezdirdi ve aşağı indi. Kalçasını avuçlayıp göbeğini öptü ve Jungkook kıkırdadı. Üzerindeki çirkin bez parçasını, sadece penisini örten ve kalçası tamamen açık bez parçasını, aşağı indirdi. Epey sertleşmiş penisini eline aldı ve biraz çekti, penisinin ucuna üfleyip alt dişini yavaşça değdirdi.
"Ah, siktir !" En derin tonuyla tısladı Jungkook. Bu güzel an onun için bile fazlaydı. Gözlerini açıp ona bakmak istiyordu. Ama penisinin ucuna atılan dil darbesiyle düşüncelerini geri atıp ellerini Yoongi'nin saçlarına indirdi.

Yoongi dilini ağzına aldığı organda gezdirirken bir yandan yetmeyen kısımları eli ile çekiyor, yumuşak topunu sıkıyordu. Tamamını ağzına aldığında ise boğazının içinden giden sıcaklık ile kafasını geri çekmiş ve ağzındaki tüm beyazlığı yutuvermişti. İlaçtan bir farkı olmadığını, fakat bunun esmer çocuktan kayıtlı olduğunu düşünmüştü. Sahi bu çocuk tapılasıydı.

Kendi kıyafetlerini tek hamlede çıkarttı. Gömleği yırtılmıştı ancak mühim değildi. Dolabında bir sürü vardı. Fakat kendine hakim olamıyordu işte.

"Arkanı dön."
Hiç ikiletmeden döndü Jungkook. Köpek pozisyonu almış adamın yapacaklarını bekliyordu. Üstelememişti çünkü ilk defa kendini bu kadar güzel hissetmişti. Elinde ne varsa, hepsini verse sanki bu adam yine ona bu kadar nazik ve kibar davranacaktı. Güvenmişti ona. Hoseok'a güvendiğinden belki daha çok. Ancak bir sevişme ile insanlar tanınır mıydı ki ? Öğrenmenin yolu sevişmek miydi yani ?

Yoongi dikkatle oturur konuma geldi. İki eli ile karşısındaki kalçayı deliği gözükecek kadar açtı. Siyah dildoyu çıkartıp hızla yere attı. Nefret etmişti şimdiden. Pembe, ısınmış ve dolmayı bekleyen deliğine baktı. Sanki o bile durumdan bir haberdi. Dilini önce gezdirdi biraz halkada. Daha sonra işarat ve orta parmaklarını öne doğru uzattı.

"Em."
Dediği gibi yaptı Jungkook. İstediğini açık saçık belli etmek adına güzelce ıslattı ve ağzından çıkarttı. Ne kendisi ne de vücudu buna dayanamayacaktı. Art arda bu kadar dolmamıştı daha önce. Çekilen dilin ardını kısa bir parmak almıştı şimdi. Deli gibi yansa da bu yanma aşırı dozda zevki beraberinde getiriyordu. Gözlerini yumdu. Ve nefeslerini duyulur bir konuma getirdi. İkinci kemikli parmağı da iliklerine kadar hissettiğinde kafasını öne doğru attı.

"Ç-çabuk olun efendim !"
Kıkırdadı Yoongi. Onu bu durumda bırakmayı sevmişti. Son bir makas harakete de yapıp elini geri çekti. Bedenini dikleştirip sağ eline tükürdü ve kalkık penisini çekiştirip kendini Jungkook'a itti.

"A-gghm efendim.."
Jungkook adamın ileri geri tarzı hareketine ayak uydurmuş, hızı arttırmak için kendi bedenini oynatmaya başlamıştı. Yoongi bu harekete dayanamayıp altındaki esmerin sırtına göğsünü vermiş ve minik öpücüklerini sırtına armağan etmişti. Çok nazikti ona karşı. Henüz yeni inmiş penisi bir acıyla tekrar havalanmış ve alttaki bedeni tıslatmıştı. Yoongi kendi hareketini sürdürürken kulaklarına ilişen ses ile onu kavramış ve açlıktan titreyen penisi sevmişti. Parmağını tam ucunda gezdirirken Kook aşırı yüklü bir inleyiş ile parmakların arasına boşaldı.

Daha önce böylesini hiç tatmıştı. Böyle hissettireni, böyle bir haz vereni.. Şimdi ise tamamen  onun olmak istiyordu. Yoongi hareketlerini sürdürürken G noktasına, prostatına çarpmış ve titreyerek kendini tekrar tekrar o bölgeye itmişti. Jungkook içindeki ısıyı iliklerine kadar hissetmişti. Yoongi bedenini yana bırakmış ve Jungkook'u belinden çekerek kollarının altına almıştı. Saçlarını sever ve saç uçlarına buselerini armağan ederken gülümsemesini bastırdı. Kook da ona kolunu sarmış ve kafasını göğsüne koymuştu.

"Sizi tekrar istiyorum efendim."

Sen flop bir yazarsın. Ne diye çirkin bir smutu insanlara okutursun hıa. Neyse çok seksi bir bölümdü. Sizi seviyorum. Sonraki bölümde sevişiriz. Ay görüşürüz ♡