10.Bölüm (Yorgun Özlem)

2K 263 176
                                    

LUCY

Aptal mı bu çocuk?! Kim böyle bir şeyi pat diye sorar ki? Kalpten gitmemi mi istiyor? Pancar gibi olmamak için kendimi tutmayan çalıştım ama bu domates gibi olmamı durdurmaya yetmemişti.

Neden bir sebzeye benzemek zorunda kalmıştım ki? Üstelik bu savunmasız halimle duygularımı havuç niyetine katır kutur yerdi bu çocuk.

"Ben, aslında tam olarak öyle değil ama öyle." Gözlerini kısıp anlamayarak baktığında bende kendi söylediğimden bir şey anlamadığımı fark edip aynı telaşla devam etmiştim.

"Kimse daha önce benimle bu kadar ilgilenmemişti, o yüzden."

Gözlerimi kaçırıp manzaraya baktığım sırada ısrarla beni izlediği hissine kapılınca kafamı çevirip ona baktım. Onunla göz göze geldiğimizde bana gülümseyip "Yani doğru?" diye sorduğundaysa cevap verirken rahat görünmeye çalışmıştım.

"Ne olmuş yani? Dediğim gibi hastayken benimle ilgilendin sonuçta. Kimse o kadar zahmete girmezdi."

Gözlerimi kaçırarak kurduğum bu cümleden sonra göz ucuyla ona baktığımda beni izlerken hafifçe gülümsediğini fark ettim. Sapık falan mıydı bu çocuk? Alacağın olsun Juvia, beni soktuğun şu duruma bak.

"Teşekkür ederim."

'Ne için sana beş dakikada kırmızı bir meyve şöleni sunduğum için mi?' diye sormak istedim ama ağzım olaya bododlama dalıp "Neden?" diye sormuştu.

Omuz silkip "İnsanlar genelde bencil ve kibirlidirler. İşlerine burunlarının sokulmasını veya yardım alıp zayıf gibi görünmeyi istemezler. Bu yüzden iyi niyetle yardım etmeye çalıştığım insanların çoğu benden hoşlanmaz." dediğinde şaşırmıştım.

"Çok saçma. Senden hoşlanmamak için bir neden göremiyorum ben?"

Düşünmeden kurduğum bu cümleden sonra onun bana bakarken kızardığını görmüştüm. Şaşkınca bakıyordu ve resmen donup kalmıştı.

Bravo az önce yarım yamalak bir itirafta bulundun gerizekalı.

Ben ağzımda yardım etmenin iyi bir şey olduğuyla ilgili bir şeyler gevelemeye çalışmıştım. Hatta ne alaka bilmiyorum ama bilinç altım ortaya çıkınca sebzelerden bile girmiştim konuya. O ise sadece kahkaha atıp "Çok eğlenceli birisin." demişti.

Eğlen tabii, burda friendzonelanan taraf sen değilsin.

Bitirdiği kahve bardağını gülümseyerek izliyor oluşundan kahve fetişi olduğunu falan mı çıkarmam gerekiyor? Biraz ürkütücü bir görünümde çünkü.

Tabii beni düşünerek gülümsüyorsa o başka! Yine egolu zihnim harekete geçmiş olsa da düşüncesi bile güzeldi. Buruk bir gülümsemeyle bu fikri kafamdan uzaklaştırdım.

NATSU

Ne yapıyorum ben? Asalak gibi gülümsemeyi kesemiyorum. Bir şey söyle beyinsiz herif yoksa senin kahve fetişin olduğunu düşünmeye başlayacak. O nasıl oluyorsa gerçi? Kahve gibi kutsal bir içeceği pis işlerime alet etmemeliyim ama konumuz bu değil.

O bir çeşit itiraf mıydı yoksa değil miydi? Ben o cümleye fazladan bir anlam yükleyip aptal durumuna düşmemek için doğru cevabı ararken Lucy konuyu değiştirmişti ve o güzelim cümle havada kalmıştı.

Ama üzerimde yarattığı o sersemletici his hala etkisini sürdürüyor. Sırıtma artık diye bağırıp kendimi tokatlamak istiyorum ama bunun daha da garip biri gibi görünmeme neden olacağı açık o yüzden en iyisi akışına bırakmak sanırım.

Ev Arkadaşı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin