8.BÖLÜM: "Çift."

1.1K 69 32
                                    

"Abi Damla söylenmeden önce bir şey diyeyim de Hilmi sen de yürüme kıza yeter artık."dedi Murat ciddi bir tavırla. Hilmi Cem mosmor olmuş bana bakıyordu. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken Murat onu durdurdu. "Dost acı söyler kardeşim. Bu alakasız oldu ama neyse ben kaçar."diyerek çocuk gibi barakaya koşturmaya başladı. Bir ara tökezleyip az daha yere kapaklanıyordu. Kahkaha attım ama dediği şey yüzünden kahkaham pek uzun sürmedi.

"Bana yapacağın bir açıklama var mı acaba?"diyerek yerimde sallanmaya başladım. Göz göze değildik. Daha doğrusu bana bakamıyordu. Eğer bakabilseydi muhtemelen ben bakmazdım.

"Murat ibnesi bir şeyler geveliyor ama gidince ağzına sıçacağım. Üç günde oturamayacak. Kısacası vallahi billahi şey yapmıyorum. Yavşamıyorum yani."dedi hızlı hızlı konuşarak. El kol hareketlerj o kadar hızlıydı ki ondan biraz daha uzaklaşmam gerekmişti. Ayrıca dediği küfürleri ilk defa ağzından duyuyordum. En tuhafı da o kadar küfürü eden Hilmi Cem'in yavşama kelimesini kullanamamasıydı.

"Hilmi Cem, üslüpa ne oldu?"diyerek sorarken olayın yumuşaması için gülümsedim ama konu da dağılıyordu.

"Ciddi değildim."

"Biliyorum."

Bir süre konuşmadık. Sadece ayakta öylece bekledik. Dilime söylemek için o kadar şey gelse de bir türlü konuşamıyordum. Dudaklarımı her zaman olduğu gibi yemeye başladım. Yere bakıyordum.

"Lütfen benden uzak dur."dedim fısıltı gibi çıkan sesimle. Biraz daha konuşsam sesimin titreyeceğine emindim. Benden uzak durmasını istemiyordum ama zorundaydım. "İyiliğimiz için."

"Durmuyorum."dedi sert ama bir o kadar donuk bir ses tonuyla. Asi bir kişiliği vardı. İnatçıydı, hem de çok inatçıydı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde göz göze geldik. O bana karşın bunu derken gözlerime bakmaktan çekinmemişti.

"Hilmi Cem-"

Sözümü konuşarak değil elleriyle iki kolunu tuturak kesti. Konuşamadım. Tenim titremeye başladı. "Bak yanlış anlaşılma yüzünden birbirimizi yakmayalım."dediğimde alayla ve samimiyetsizce gülümsedi. Bu davranışına biraz şaşırmıştım.

"Benim için yanlış anlaşılma yok ama sen istersen öyle olsun."dedi yumuşak ve naif bir ses tonuyla. Kendimi tutamayıp saçlamalayacağımı bildiğim için kollarımı ondan kurtardım ve başım eğik koşa koşa geri döndüm. Bu ne demekti hâlâ tam olarak bir şey söyleyemiyordum.

HİLMİ CEM'İN DİLİNDEN;

Damla yanımdan hızla çekip giderken arkasından öylece baktım. İstemsizce gülümsediğimi fark ettim ama sonradan bir şeyi daha fark edince, "Lan ben ne dedim kıza? Hay kendimi- Oğlum ya ne yaptın Hilmi Cem?"diye kendi kendime söylenmeye başladım. Bir kendimi dövmediğim kalmıştı. Deli cesaretiyle söylediğim şeylerden sonra Damla'nın yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyordum.

~Konsey~

"Evet bugün gönüllülerden bir aday daha çıkacak ve kesin olarak gönüllürden bir kişi elenecek. Ondan önce yine sizinle konuşmak istiyorum. Hilmi Cem sakatlığın nasıl? Durum hakkında bize bilgi verir misin?"

Acun Abinin dediği şey bana sabah yaşadıklarımızı hatırlatmıştı. Sabah Damla'nın üzerine yanlışlıkla düşmüştüm ama kendi isteğimle bir süre daha kalmak istemiştim. Çok tatlı görünüyordu.

"Durumu daha iyi abi ben artık oynayabileceğimi düşünüyorum. Metin Abi de onay verdi zaten." 

Damla gülümsüyordu. Bakmasam da görüyordum. İyice tuhaf bir insan olmaya başlamıştım. Damla'nın nerede ne diyeceğini ne yapacağını az buçuk tahmin ediyordum. Sanırım bu en son Muratla 2013 deyken olmuştu.

SADECE SEN #HilDam Onde histórias criam vida. Descubra agora