1. Bölüm

197 15 10
                                    


Hayatta ne olursa olsun, gülümsemek yetiyor. Mutlu göründüğünüz süre, hiç kimse sormaz nasıl hissettiğinizi.

Kulaklarımda keman çalındığı bir şarkı çalıyordu, en sevdiğim. Daha yeni havalar ısınmaya başlamıştı ama ben yorganımın altında saklanıyordum, küçük bir çocuk gibi. Şimdi soracaksınız "Neden böyle bir şey yapıyorsun?". Aslında bilmiyorum, belki gerçek hayattan kaçmak için yolumdu. Pek başarılı değildi.

Aşağıda annem beni çağırıyordu, o kadar sesli bağırıyordu ki şarkının tam güzel anında "Nazlıı buraya gel" diye ses duymuştum. Duymazdan gelmeye çalıştıkça daha sesli bağırıyordu. Ah Güler Korkmaz ah.
Annem doktordu, kendisi doktor diye benim de doktor olmamı istiyordu ama benim hayalim sanatçı olmaktı. İstanbul'da en çok istenen ve başarılı olan doktordu kendisi.

Babam'a benzediğim için hep kendine kızdı. Sanki çocuk yapmadan önce seçenekler sunuluyor. Babam'ı nerdeyse hiç görmüyordum, beş yaşıma girdiğim gün ayrıldılar. Kendi ailesi vardı ve açıkçası kendisini pek görmek istemiyordum. Tek bildiğim şey buydu; karakterlerimizin aynı olması. İngiltere'de yaşıyor ve en son geçen sene görmüştüm. Ama çağırdığı için değil, arkadaşlarımla gittiğim içindi.

Mutfağa girdiğim gibi annemi elinde bir sigara paketiyle gördüm, baya sinirli görünüyordu.

"Efendim annecim, sorun mu var?" diye sordum, aslında sorunun ne olduğunu biliyordum ama bilmiyormuş gibi yapmak en mantıklısı geldi benim için.

"Sorun mu? Bunu odan da buldum Nazlı!"

Paketi ağzıma sokacağını sandım. Sigara içmediğimi çok iyi biliyor, neydi bu şimdi?

"Annecim benim, ben neden sigara içeyim ki?" Şimdi pat diye o paketin nerden geldiğini söylesem, bir daha gün yüzü görmeme izin vermeyeceğini çok iyi biliyordum.

"Ben senden bir neden öğrenmek istemiyorum, bu paket nerden geliyor Nazlı?"

Biraz sakinleşmeye başlamıştı, gerçekleri söyleme zamanı geldi.

"Anne bu şey... Fethi'nin."

Annem bana şaşkınlıkla bakıyordu. Ne yani Fethi sigara içemez mi?
Fethi benim çocukluk arkadaşımdı, hep yanımda olan biriydi ve annemin buna kızacağına çok emindim.

"Peki bunun sen de ne işi var? Hasta olduğunu biliyorsun, yanında içmiyor di mi?"

"Annecim, Fethi'nin ama Fethi içmiyor. Ağzında durunca havalı gözüküyormuş, öyle sanıyor yani. Bunun hoşlandığı bir kız var, sigara içiyor kendisi, ona hava atmaya çalışıyor." dedim gülümseyerek.

"Peki bunun senin odanda ne işi var? Sen de mi hava atmaya çalışıyorsun?"

"Daha yeni yeni iyileşmeye başladım, sigaranın ne kadar iğrenç bir şey olduğunu düşündüğümü biliyorsun. Ayrıca o paket çantamda kalmış ve çıkınca odama bıraktım ondan odamdaydı."

Oda sonunda gülümsedi, koltuğa oturdum ve televizyonu açtım.

Tam gözlerimi kapatıyordum ki... Telefonum çalmaya başladı. Cevap vermemeye karar verdim, çok acilse o kişi geri arar. Ve geri aradı. Telefonumu zorla cebimden çıkarttım ve kimin aradığına baktım. Fethi arıyordu, içimden söverek açtım.

TELEFON KONUŞMASI

Nazlı: Ne var Allah'ın cezası, ne?
Fethi: Rahatsız mı ettim prensesi?
Nazlı: Seni görmeyeli zeki mi olmaya başladın?
Fethi: Tatile gittiğim için küsmedin umarım.
Nazlı: Küsersem küserim sana ne.
Fethi: Of tamam, kapatıyorum o zaman.
Nazlı: Yok yok, dur. Ne için aradın?
Fethi: İşte İstanbul'a döndüm, yanımda arkadaşımı da aldım.
Nazlı: Arkadaşın mı?
Fethi: Ben sana Bodrum'da yaşayan arkadaşım'ı anlattığımda sana değil duvar'a mı konuşuyordum Nazlı?
Nazlı: Hemen kızma baba! Ee neden getirdin sen bu salağı?
Fethi: Tanışın diye.
Nazlı: Peki şey istiyor mu, ben?
Fethi: Beni görmek istiyorsan onu da göreceksin canım benim, hadi hazırlan on dakika sonra gelip alacağım seni.
Nazlı: Ama-

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 13, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Son nefes | NazAtWhere stories live. Discover now