-40

14.1K 1K 230
                                    

Yekta: neredesin ¿

Doğu: Kahvaltılık bir şeyler almaya gittim

Doğu: Uyandın mı?

Yekta: yo uyuyorum amk

Yekta: rüyalar aleminden doğuyaa deneme bir iki

Doğu: Of Yekta. Of. Kapıyı açar mısın? Anahtarı almamışım.

Yekta: iyi

Kapıyı açtığımda Doğu elinde üç poşetle içeri girdi. Arkasından kapıyı kapatıp onu mutfağa kadar takip ettim. "Ailenle yaşamıyor musun?"

"Hayır."

Poşetlerden poğaçalar, börekler, salamlar, sosisler ve biraz daha uğraşsa anamı çıkaracağını fark ettim. Ne para vermişti kim bilir?

"Neden öyle bakıyorsun?"dedi tabakları çıkarırken.

"Nasıl bakıyormuşum?"

"Kafanda bir şey hesaplıyormuş gibisin. Fiyat mı hesaplıyorsun? Endişelenme, senden para istemem. Borçlu değilsin yani." Çatalları koymam için uzattı. Sanki istese verirdim.

"Bir simit yeterdi,"dedim masaya oturduğumuzda.

"Zayıfsın, yersen ölmezsin korkma,"diye takıldı. Dudaklarında minik bir tebessüm vardı.

Ben de gülümseyerek "Zayıf falan değilim,"dedim.

"Belli. Bacakların öyle demiyor."

"Bacaklarıma bakıyorsun demek?" Sosisli poğaçadan bir ısırık aldım.

"Beni sorgulamaya hakkın yok. Barda yaptığın şeyi unutmadım." Çocuk gibi surat asarak simitinin arasına peynir koydu.

"Çok hoşuna gitti sanırım. Hatırlatmadan duramıyorsun."

Bakışları beni bulduğunda "Ne demezsin,"diye homurdandı.

"Ondan boşaldın güzelim."

"Yemek yiyoruz,"deyip kaçmaya çalıştı.

Konuyu onu boğacak bir yere çekmeye karar verdim. "Seninkiyle düğün ne zaman? Tişörtümü veririm. Ona göre gerdekte yardım etmiş olurum, sikemezsin şimdi."

"Eğleneceğime eminim."

"Hadi ama Kuzeydoğu. Karşında çocuk yok. Niye itiraf etmiyorsun?"

"Çünkü bunu istemiyorum Yekta. Böyle bir hayat istemiyorum." Tabağını alıp ayağa kalktı. Sıkkın bir şekilde arkama yaslandım.

Onu istiyorum.

O kıza kaptırmak istemiyorum. Siktir, durum kötü.

Neden istiyorum bilmiyorum.

"Nasıl bir hayat? Korkuyor musun?"

"Bir çocuğum olamayacak Yekta. İnsanlar bana tiksinerek bakacak, askere gidemeyeceğim, ailemle aram açılacak. Daha saymamı istiyor musun?" Tezgaha yaslandı, yorgun görünüyordu.

"Evlenirsen mutlu olacaksan durma Doğu. Evlen. Ama ikimiz de gerçeği biliyoruz." Karşısında dikilip meydan okumaya devam ettim.

"Diyelim ki evlenmedim. Ne yapacaksın? Ben söyleyeyim: Yatacaksın. Sonra beni kullanmış bir şekilde hayatına devam edeceksin. Şunu söylemek istiyorum Yekta. Ben seksi aşık olduğum kişilerle yaparım. Senin gibi barda bulduğum insanlarla değil. Bu yüzden zorlama. Bırak. Kendine başka birisini bul." Her cümlesinde kaşlarım biraz daha çatıldı.

Haklı mıydı?

Bir şey demeden odaya girip sırt çantamı aldım. Buraya gelmek bir hataydı. Peşinden koşmuştum resmen. Ne uğruna? Bu değildim ben. Yekta Alkar böyle birisi değildi.

Yeni Yekta kimdi?

Ne yapıyordu?

Kapıya yürüdüğümde sessizce beni izlediğini gördüm. Madem onunla yalnızca yatmak istiyorum, diye düşündüm. Neden o zaman sürekli onu düşünüyorum? Neden onunla çiziyorum? Neden o rahatsız olmasın diye kalkıp başka yere yattım?  Neden peşindeyim? Neden yanında iyi hissediyorum?

Neden, neden, neden?

Neden Yekta sen söyle bilelim.

KUZEYDOĞU | BXBحيث تعيش القصص. اكتشف الآن