0.2 [LEYLAK]

13.5K 1.4K 2.8K
                                    

"Basit bir gülümseme, sıradan hayatları renklendirebilir."

0.1 KESİT

"Kimsin sen? "

Sert çıkan sesimle sırtımı dikleştirdim. Serin adam ise başını kapıya çevirip dışarıdan gelen seslere kulak kabarttı. Adımlarının yönünü kapıya yöneltti. Kapımı kapatmadan önce gözlerimin içine uzunca bakmıştı.

En sonunda konuştuğunda ismini beynimin en temiz köşesine kazıdım ismini.

"Adım Jungkook"

Ardından kapıyı kapattı.

0.2

[LEYLAK]

Odama uğrayan yabancının üzerinden 1 hafta geçmişti. Daha sonrasında yemek tepsisi getiren adama Serin Adam'ı sorduğumda yüzüme doğru gülmüştü. Evde öyle birinin olmadığını söyleyip tepsiyi yatağıma bırakmıştı. Hayal gördüğümü kendime tekrar etsem de rüya olamayacak kadar gerçekti. Belki de bu evde deliriyordum.

Mutlu olduğum söylenemezdi fakat delirmek hayatıma renk katacak gibi duruyordu.

1 hafta boyunca öyle uslu bir kız gibi yemeğimi yemiş, odamı bile toplamıştım.

Bu süre zarfında yıkanmamış olmam çıldırma raddesine ulaşmama neden olsa da dişimi sıkmıştım. Çünkü bir nedeni vardı.

Bu evden kaçacaktım.

1 haftada öğrendiğim sınırlı bilgiyle buradan kaçabilecek miydim?  Daha fazla gözlem yapmam gerekmez miydi?

Hayır, burada daha fazla kalırsam kafayı yiyecektim.

Evde toplamda 4 adam bulunuyordu. Bir tanesi sürekli olarak dış kapıda duruyordu. Pencerenin elverdiği kadar görebilmiştim, bunun dışında kapımın önünde birisi beklemiyordu.

Beni en çok şaşırtan kısım ise buydu. Beni tanıyan herkes kapalı alanlardan nefret ettiğimi bilirdi. Bu demek oluyordu ki onlar beni tanımıyordu.

Pencerem arka bahçeyi görüyordu. Bu nedenle sağlıklı bir plan yapmam olanaksızdı.

Kaçmak zorunda olduğumu biliyordum fakat nasıl yapacağım hakkında bir fikrim yoktu.

Endişeyle dişlerimi dudaklarımda gezdirip ezdim, elimi küpeme attığımda sarkan ucu çekiştirdim.

Yapmam gerekiyordu.

Nedenini bile bilmediğim bir sebepten ötürü burada tutuluyordum. Bu göz ardı edilemeyecek bir durumdu.

Tuvaletten uzun bir temizlik sopası aldıktan sonra kapının altından koridoru kontrol ettim. Boştu.

Sopayı kapıya birkaç kez vurduktan sonra sakince beklemiş, kapının önünde hareketlilik olduğunda ayağa kalkmıştım. Kapı kilidi açıldığında elimdeki sopayı karşımdaki adama gelişi güzel savurmuştum. Adam neye uğradığını şaşırdığı sırada üstüne atlamış ve amacıma doğru emin adımlarla ilerlemeye başlamıştım.

Ellerim adamın bedenine darbeler indirirken istediğim şeyi elde ettikten sonra hemen adamı bırakıp kapıdan çıkıvermiştim.

Eve geldiğimden beri ilk kez odamdan çıkmıştım. Evin krokisini zihnimde çizdikten sonra merdivenlerden aşağıya indim, her adımda gıcırdayan tahtaların yıllanan kokusu burnuma dolduğunda canlanan anılarla dayanacak bir yer arayışına girmişti ellerim, en sonunda merdivenin trabzanlarına tutunduğumda genzim yanmıştı.



OH MY TEAR² • JJKWhere stories live. Discover now