Ormanın Gözünden • 5

759 89 24
                                    

Rutin kontrollerim yapıldıktan sonra hemşire yanımda ayrılmış ve hemen sonra Atakan "Ben geldim!" diye bağırarak içeri giriş yapmıştı.

Bir anda kollarını iki yana açtı ve "Yaydığım parıltıdan gözlerin kamaştıysa perdeleri kapatabilirim, canım kuzenim," dedi.

Dediğine sadece tebessüm etmekle yetinince hemen kendini yatağıma attı ve ellerimi tutup "Ne oldu? Bir sorun mu var?" diye sordu korkuyla.

Kafamı kaldırıp gözlerine baktım ve dün yaptığım aptallığı utana sıkına anlatmaya başladım vakit kaybetmeden.

°°°

Ben anlatacaklarımı bitirdikten sonra Atakan biraz düşündü ve en sonunda konuştuğunda da "Yani Nefesim bir şey demeyeyim diyorum ama sen salak mısın yahu?" dedi bana.

Dudağımı büzüp Atakan'ı cimcikledim ve "Ne ne ne?" diye sordum.

"Bırak bırak, koparacaksın," dedi kolunu benden kurtarmaya çalışırken. "Ve haklı olduğumu da biliyorsun gayet."

"Biliyorum," dedim kabul ederek. "Zaten canımı da bu sıkıyor."

"Hey!" diye bağırdı. "Kibar ol biraz."

"Off!" diye bağırdım ve kendimi geriye bırakıp ayaklarımı sallamaya başladım. "Bilmiyorum Atakan ya. Gerçekten şu an hiçbir şey bilmiyorum." dedim. "Dün hiçbir şey düşünemedim o yanımdayken. Sadece onu çözümlemeye çalıştım. Zor biri. Çok zor biri." Yeniden ofladım. "Sanki... Sanki bir bataklığa batmış gibi," dedim en uygun benzetmenin bu olacağını düşünerek. "Git gide dibe batıyor ama kimsenin uzattığı eli tutmayacak kadar da gururlu bir kadın. Ama işin garip tarafı ben ona yine de elimi uzatmak istiyorum, Atakan. Ve daha da garip olanı, onun da benim elimi tutmasını ve onu oradan çıkarmama izin vermesini istiyorum."

Atakan gözlerini kocaman açıp bana baktı ve "Nasıl ya?" diye bağırdı bir anda. Ne olduğunu anlamaya çalışarak yüzüne baktım ve "Ne var?" diye sordum. Atakan aynı şaşkın tavırla bana bakıp "İnanamıyorum.." diye fısıldadı. " Nefes sen... Bu kıza aşık mı oldun?"

°°°

"Pft! Saçmalığa bak ya! Salak, yemin ederim gerizekalı bu çocuk." dedim yüksek sesle, Atakan'a olan sinirim hâlâ geçmemişken. Daha kısa bir süredir tanıdığım birine nasıl aşık olayım be ben! Olacak iş mi yani bu!

Hâlâ kafamı iki yana sallıyor ve ne kadar saçma saçma şeyler söylediğini düşünüyordum Atakan'ın.

Neymiş efendim ben Duru'ya aşık olmuşmuşum.

Neymiş ben hep polisiye kitabı okurmuşmuşum ama az önce resmen edebiyat yapmışmışım.

Neymiş-

Diye düşünmeye devam ederken düşüncelerim yarıda kesilmişti.

Camın arkasından bana bakan Duru'nun mavi gözleri yüzünden..

Dudağımda istemsizce beliren gülümseme beni ele veriyordu. Hemen kendimi düzeltmeli ve eski, havalı Nefes moduma geri dönmeliydim.

"Geldin!" diye bağırdım bir anda.

Havalı Nefes? N'oluyor ya?!

Kendi kendine beliriveren heyecanım beni bile korkutmuştu.

Duru beni takmayıp "Evet," dedi sesindeki tebessüm ile ve ben hastane yatağına SüngerBob gibi erimemek için kendimi çok zor tuttum bir an için.

Dünden beri düşündüğüm tek cümleyi çıkarıverdim bir anda ağzımdan: "Ben artık gelmezsin diye düşünüyordum."

Cümlem biter bitmez "İstersen gidebilirim," deyip kapıya döner gibi yapınca hemen "Yok yok, gitme ya," diye yalvardım.

İki Yeşil OrmanWhere stories live. Discover now