(Düzenlendi.)
Bugün yaz tatilinin ilk haftası ve ben tüm enerjimle güne başlamış durumdayım.
Kahvaltı hazırlayan annemin arkasından sarılıp yanağına sulu bir öpücük bıraktım.
Sang Mi:
-Tatlı sabahlar meleğim~
Bayan Jeon:
-Sana da tatlı sabahlar evimizin neşesi~
Sang Mi:
-Meleğim, yardım etmemi ister misin?
Bayan Jeon:
-Gerek yok tatlım kendim halledebilirim.
Sang Mi:
-Azıcık yardımcı olsaydım~
Bayan Jeon:
-Git ağabeyini uyandır.
Asker selamı verdim.
Sang Mi:
-Emredersiniz komutanım!
Koşarak Jungkook'un odasına çıktım. Kapıyı tıklayıp seslendim:
-Jeongguk uyandın mı?
Kapıyı açtım ve yorganına sarılmış Jungkook'u gördüm. Koşarak üstüne atladım.
Jungkook:
-Sang Mi rahat bırak uyumak istiyorum!
Sadece birkaç saniyeliğine suratımı astım ve aklıma gelen fikirle gülümsedim.
Üzerinden kalktım ve başımı öne eğdim:
-Üzgünüm ağabey siz uykunuza devam edin. İzninizle.
Koşarak odadan çıktım. Merdivenden koşarak indim ve salona geçen babamın sırtına atladım.
Bay Jeon:
-Oh bebeğim böyle ani hareketler yapma bir yerini inciteceksin.
Sırtından indim ve daha yeni oluşmaya başlamış karın kaslarımı gösterdim:
-Bunları görüyor musun? Ne kadar sağlamlar. Merak etme Jeon bana bir şey olmaz ben senin kızınım.
Gülerek burnumu sıktı.
Sang Mi:
-Her neyse şimdi çok şeytanice bir planım var. Onu hayata geçirmem lazım.
Yanağına sulu bir öpücük bırakıp mutfağa geçtim.
Sang Mi:
-Meleğim, ufacık mini minnacık bir problemimiz var:(
Bayan Jeon:
-Ne oldu güzelim?
Sang Mi:
-Jeongguk uyumak istediğini ve kahvaltı yapmayacağını söyledi. Ona ne kadar hayır olmaz desemde beni dinlemedi. Sanırım onunla ilgilenmen gerekiyor.
Annemin damarına birazcık basmış olabilirim.
Annem sert adımlarla yukarı çıkarken kahvaltı masasındaki eksikleri annemden aldığım pratikliğimle çarçabuk giderdim. Babam ve kendim için kahve koyarken söyledim:
-Üzgünüm Jeongguk~
Annem için papatya çayı koydum. Jeongguk için de kahve koyarken merdivenden koşarak indiğini duydum.
Jungkook:
-SANG Mİİ!
Kahveyi masaya bıraktım. Mutfağın kapısının önünde sinirle soluyan Jungkook'un yanağına sulu bir öpücük bıraktım.
Koluyla yanağını sildi.
Jungkook:
-Iyk.
Sang Mi:
-Sana da tatlı sabahlar Jungkook~
Somurtup sofraya oturdu.
Sang Mi:
-Hadi herkes sofraya! Meleğim hadi gel.
Sofrada elini salatalığa uzatan Jungkook'un eline vurdum.
YOU ARE READING
My Brother Is My Teacher | JJK
FanfictionAğabeyim Jeon Jungkook benim gibi üzülsün, günlerce benim gibi ağlasın istiyorum. Evet onun benim gibi suçluluk duygusuyla nefes alamayacak raddeye gelmesini istiyorum. Yaptığı her hakaretin açtığı derin yaralardan onda da oluşsun istiyorum. Onun...
