SARI ODALAR

6 0 0
                                    




Evden çıkmıştı ama nereye gidecekti? Yaşlı annesi ve babası onu karşılarında gördüklerinde kötü bir şey olduğunun farkına varacaklardı. Kaldı ki annesi bu konuda bayağı iyiydi. Onun bir bakışından, bir "merhaba"sından tüm iç dünyasını anlayabilirdi. Bu saatte kalp çarpıntısı yaşattırmaya hiç niyeti yoktu. Ayrıca büyük hayallerle çıktığı, 31 yıllık odasına büyük hayal kırıklığı ile dönmeye ve o duvarlara bakıp "başaramadım" demeye de hazır değildi.

Sigarasını yakmış ve bir iki fırt çekmişken, bir klasik olan sigaranın yakıldığı an minibüs gelir kuralı bir kez daha işlemişti. Sigarayı yere atıp, minibüse bindi ve "Kadıköy alır mısın" dedi.

Senede 15 gün Ege veya Akdeniz'de konaklamak dışında bir otel tecrübesi olmayan adam ( bir süre sonra İstanbul'da hangi otel ne kadar, hangisinin kahvaltısı daha güzel konularında uzman olacağından habersiz ) sadece kaçamak amaçlı kullanılan ucuz bir otele giriş yaptı.

Kirli çarşaf, gürültülü bir sokak, duş almak için girildiğinde daha çok kirlenebileceği bir banyo ve sarı, soğuk bir oda.

Ne güzel söylüyordu Sezen Aksu "Sarı Odalar" şarkısında;

Alırım başımı giderim efeler gibi hey...

Adam şarkıya uygun bir klip çekmişti sanki son 2 saatinde.

Kendini yatağın üzerine bıraktı, bir sigara yakıp gözlerini tavana dikti. Tavandaki ayak izinin orada nasıl olabileceğini bir yıl sonra düşünecekti, şu an pek dikkatini çekmiyordu. Çünkü daha önemli bir işi vardı. 2007 den 2015 e kadar geçen sürede, resmi olmasa da gayri resmi olarak eski karısı sıfatını almış olan kadınla yaşadıklarını düşünecekti uzun uzun...

Hoşgelmişti uykusuz geceler...

Yoo delirmedim...Donde viven las historias. Descúbrelo ahora