Bölüm. 25 "Seni asla ama asla unutmayacağım"

5.1K 365 54
                                    

♫Günün şarkısı; Sezen Aksu- Eller günahkar

§BÖLÜM. 25

"Seni asla ama asla unutmayacağım"

'Masum değiliz, hiç birimiz'

Sezen Aksu

Genç kadın yanaklarından yaşlar süzülürken sadece koridorda koşuyordu. Zihninde birçok düşünce vardı ama o sadece koşuyordu. Bacakları sanki beyninden bağımsız bir şekilde hareket ediyor, arada sendelese bile yılmadan koşuyordu. Varmak istediği yere, kasıklarındaki acılara aldırmadan koşuyordu.

"Bahar, düşeceksin, bekle.." dedi Yavuz bağırarak. Sesi hastanenin dar ve beyaz koridor duvarlarına çarpıp koridorun başlangıçından sonuna dek yankılandı.

Bahar onu takmadan koşmaya devam etti. Hızlı bir şekilde koştuğu için nefes almakta zorlandı. Boğazı acımaya başladı ama umursamadı bunu da. Şu an önemli olan teş şey halasına yetişmekti.

"Yenge!" diye iki kolun beline dolanması ile ayakları yerden kesildi. O kadar telaşlıydı ki Ateş'lerin yanından geçip gittiğini bile fark edememişti. Gülümser annesini, Hamit babasını, Su'yu, Eylem'i, Nazlı'yı görememişti.

"At-Ateş.. Durumu nasıl? Bırak gideyim, yanında olayım." dedi Bahar ağlayarak. Genç adam yengesini kolları arasında çevirip kafasını göğsüne bastırdı.

"Ateş, cevap versene!" diye bağırdı Bahar. Ateş onu kollarından ayırdığında Yavuz ve Mücahit çoktan onlara varmıştı.

"Kızım, biz de bir şey bilmiyoruz. Doktor hala içeride." dedi Gülümser hanım. Hatice'ye ziyarete giderken onu bahçede baygın bulmuş ve hemen ambulansı aramıştı.

"Ona bir şey olursa ne yaparım, ben? Nasıl tekrardan tutunurum hayata?" dedi Bahar alt dudağını acı ile dişlerken. Çevrilip üzgün bir şekilde ona bakan kocasına ilerledi ve onun beline sıkıca doladı kollarını.

"Yavuz, ona bir şey olmamıştır, değil mi?" dedi Bahar hüzünle.

"İyi olacak.." dedi Yavuz da Bahar'a sarılarak. İçinde kabaran kötü hisse engel olamamıştı. Bahar'a umut dolu bir cümle kurmasının bile karşısını almıştı bu kötü his. Sadece dua edebilmişti o an. Hatice teyzesinin iyi olması için dua edebilmişti..

Yavuz'dan duyduğu cümle ise Bahar'a kendini güvende hissettirmişti. Zaten Yavuz onun yanındayken korkması gerekmezdi veya güçlü olması. Sığınıp ağlayabileceği nadide insanlardan biriydi Yavuz da.

Bahar zoraki bir tebessüm kondurdu dudaklarına. Burnunu çekerek daha da bastırdı yüzünü Yavuz'un yumuşacık göğsüne. Onun varlığı bile Bahar'a güç veriyordu.

"Hah, çıktı.." diye Feyzullah'ın heyecanla konuşması ile Bahar Yavuz'un kolları arasından çıktı ve yaşlı gözlerle doktora çevrildi.

"Doktor bey, durumu nasıl?" dedi Hamit hemen lafa girerek.

Doktor kafasını önüp derin bir iç çekti. Bu iç çekiş, bu bakışlar.. Bahar karşısında konuşmak için doğru kelimeler seçmeye çalışan meslektaşının konuşmasına bile ihtiyaç duymadan anladı diyeceklerini. Gözlerinden yaşlar peşpeşe çenesine doğru süzüldü. Ayakları onu tutmakta zorlandı ve Yavuz'un elini tuttu düşmemek adına.

"Çok gecikmişsiniz. Geldiğinden kanaması çoktu. Hem tedavisi içinde çok geç.." dedi doktor bey.

Herkes anlamayarak birbirine baktı. O sırada onun dediklerini anlamak için, "Ne tedavisi?" dedi Fethi hemencecik.

KADER | Karadeniz serisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin