4. Bölüm

119 9 5
                                    

Arkadaşlar yarın (PAZAR GÜNÜ) ben abimle anneannemlere kalmaya gideceğim ve Cuma'ya kadar görüşemeyeceğiz. Hepinizden çok çok özür dilerim. Yb yazdım umarım beğenirsiniz sizleri seviyorum :)

Ablama uyuz oluyordum. O günden sonra ondan soğudum. İşte size onu anlatıyım. Ben Les ile çarşıya gitmiştim. Gezinirken ablam bir adamla öpüşüyordu. Ve ben ona onları gördüğümü söylemedim. Ama gerçektende de damarıma basarsa söylerim. Çünkü, çünkü o zaten benim üvey ablam. Annem bir evlilik yaptı. Babam (öz olanı) vefat etti. Sonra annem yalnız kalmaya dayanamadı. Yani sonuçtu iki kadın hoş olmazdı ve korkardık. Bu yüzden evlendi ve oda vefat etti. Babamın (üvey olanı) bir kızı varmış. İşte böyle ama onu gerçektende de öz ablam gibi seviyorum. Ama işte bazen böyle tartışmalarımız oluyo. Birbirimze üvey olduğumuzu istemeden de olsa yüzümüze vuruyoruz. Ben bunları düşünürken telefonum çaldı. Arayan arayan bilmiyorum rehberimde kayıtlı değil. Açtım

-Alo Rebecca

-Adımı nerden biliyorsun?

-Boşver Rebecca, ben ben seni seviyorum. Üzgünüm seni seviyorum.

Of telefon sapıkları allah cezanızı versin. Aklıma Les geldi. Ablamla bi adamı görmüştüm ya, onu anlatırken aklıma Les geldi. Ona haksızlık yapmıştım. Vicdanım hiç rahat değildi. Yüzümün asık olduğunu gören ablam çenemden tuttu ve konuşmaya başladı. 

-Rebecca ne oldu tatlım?

O her ne kadar da üvey olsa beni anlıyordu. Gözlerim doldu ve  ona sarıldım. Sımsıkı sarıldım. Ablam şaşırmıştı.

-Rebecca benden ayrıl tatlım ve neler oldu onu açıkla. 

-Peki.

-Ama önce gözünün yaşını sil ve rahatla anlat.

Elini gözüme getirdi ve göz yaşımı sildi. 

-Seni seviyorum abla. Öncelikle bunu bil. Yani seni sevdiğimi pek hatırlatmıyorum ama sen biliyorsun değil mi ? 

-Rebecca tabikii de biliyorum. Bunu hatırlatmana gerek yok. Şimdi beni korkutmaya başlıyorsun anlat neler oluyor. 

-Abla biz Les ile küstük. Yani ben küstüm. Resmen kendimden başka hiç kimseyi düşünmüyorum. Abla sence ben bencil birimiyim?

-Hayır canım neden küstünüz peki ?

-Boşver abla bu kadarını bilsen yeter. Seni seviyorum zaten eve de geldik. 

-Tamam ama dur eve bu halde giremezsin önce rahatla. Otur şuraya ağlamanı kes saçını başını düzelt ve gir.

-Tamam teşekkürler.

Ona bir kere daha sarıldım. İlk önce kendime ağlamayacağıma dair söz verdim. Ve kendimi toparladım. Ablam benden önce girmişti. Biraz sonra ben girdim. Oo girdiğimde ne göreyim. Sofra (yer sofrası) donatılmış. Canım annem. Neden bu kadar çok zahmete katıldı ki. Börekler, gazozlar, patates kızartmaları. Hepsi benim ve ablamın sevdiği şeylerdi. Acaba benim bu gün doğum günümmü ?. Takvime baktım yoo değil. Mutfaktan annem bir tabakla daha geldi ve beni görünce tabağı sofraya koydu. Baklava yapmış. Bana sarıldı. 

-Anne neden bunları yaptın?

-Aa hemen ellerini yıka ve sofraya gel. 

-Peki.

Lavobaya gidip ellerimi yıkadım. Ve bu gün özel bir gün mü diye kendimi TEKRAR TEKRAR yokladım. Ve sofraya geldim. Ben geldiğimde ablamda annemde sofrada oturmuşlardı. Bende sofra bezini üstüme çektim ve yemeğe giriştim.

-Ee anne hala daha söylemedin?

-Evet anne. 

-Tamam tamam bu gün sen üniversiteye başladığın için. 

Gittim anneme sarıldım herkes gülüştü. Biraz sonra yemeklerin hepsini silip süpürmüştük. Sofrayı ablamla topladık ve herkes işine döndü. Ben tv'de, annem tülbent'te, ablam telefonunda. Biraz sonra telefonum çaldı. Balkona gittim ve açtım.

-Alo ?

-Rebecca hemen parka gel.

-Ama neden ?

-dııııtt

Cevap vermemi beklemedi bile. Bende meraktan gittim. Annemlere Les ile buluşucam dedim. Ablam uyumuştu zaten. Parka gittim hiç kimse yoktu. Bankların birine oturdum. Kitap okumaya başladım. Edward'ın sesleri geliyordu. Sağıma soluma baktım. Kimse yoktu. Korkuyordum. Tektim. Sonra birisi beni kolumdan çekiştirdi. Yırtınmaya başladım. Ağzımı kapattı. Isırdım. 'İMDAT' ama kimse duymamıştı. Önüme baktım. 

-Edward? 

-Rebecca biraz dur gitmeliyiz.

-Nereye neden?

-Kes sesini.

Ben hiç bir şey hatırlamadım. Bayılmıştım. Bana ilaç vermiş olmalı. Gözümü açtığımda, iplere bağlı bir şekilde uzakta kar maskeli bir adam görmüştüm. Kim di bu. Salaklar. Ağzımı bağlamamışlar.

-Allah'ın pislikleri neredeyim ben, Edwarddd

Biraz sonra Edward yanıma geldi. Rahatlamıştım. Ama sonra kıs kıs güldü. İçime bir şey düştü. Yardım ediiiiiiiinnnnnnnnn.....

SİZLERİ SEVİYORUM GÖRÜŞÜRÜZ <3

Bana Sen LazımsınWhere stories live. Discover now