10.bölüm

54 56 1
                                    

Benim doğum günüm'de öyle böyle bitti. Ama en çok sinemle tekrar barıştığıma seviniyordum.

Sinem yine sabah erken kalkıp işe gidicekti. Bana günaydın demeden işe gitmezdi. Bende tabi o ara staj görüyordum.
Sabah bende erken kalktım bende sineme günaydın yazardım.
İşlere geçtikten sonra öğlene doğru sinemle konuşim dedim yazdım müsaitmisin diye, oda bana müsaitim bekle aşağı kata geçim dedi.

Aşağı geçtikten sonra aradı beni ne yapıyorsun dedi bana yemek yedim dinleniyorum dedim. Aynı soruyu bende sordum.

Resmen pimi çekilmiş bomba gibi olmuş Sinem dün izinliydi. Bugün işe gittiğinde iş yerinde herşey  bi taraftaydı. Düzen bozuluyordu bir günde Sinem olmasa dükkanı bok götürecek , neyse Sinem anlatıyor bana sabah bi geldim Mehmet her yer dağılmış, yeni ürünler gelmiş, onlarla uğraştım. Bide çok yoğunluk var müşteriyle ilgileniyorum kafayı yedim burda dedi,

Tabi bana bunları anlatınca , sanki olayı ben yaşamışım gibi benim üstümede bir yorgunluk düştü.

Biraz konuştuktan sonra sineme dedimki akşam olsun da seni almaya geliyim, seninle kahve içmeye gidelim dedim oda sinirli tabi akşam olsun konuşuruz dedi. Hafif sesini yükselterek bende tamam dedim kapattım.

Saatler geçti, akşam oldu sinemi almaya gittim tabi sinemin iş yerine giremiyorum neden hem kız çalışıyor, hem de patronu babasını tanıyomuş bunun içinde gidemiyordum kolay kolay yanına o yüzden çalıştığı yerin yukarısında bi sağlık ocağı vardı. Ben hep orda beklerdim. Genelde saat dokuz gibi çıkar. Ama bunun bi değişik patronu var tam bir uyuz geç kapatıyor bazen onu bile buluyordu.

Bende orda bir saat beklerdim hep . Hava da o zaman soğuk tabi Ekim ayı ama hiç umrumda olmazdı. Ve çok seviyorum onu aşk gerçekten çok güzel bişey neyse biraz geçtikten sonra Sinem geldi.

Yorulmuş, bitkin ,uykusuz nasıl sarıldım Varya tabi beni görünce onunda gözleri açıldı. Oda mutlu oldu daha sonra cafe gittik. Güzel bir şekilde muhabbet ettik işten falan bahsettik kahvemizi içtik. Geç olmadan kalkalım dedik, kalktık.

Eve geçerken yağmur başladı. Biraz şiddettini arttırdı. İkimizde yorgunuz sarılıp yürüyoruz eve doğru tabi ayaklarımızda ıslanmasın diye sürekli   çukurlardan kaçıp duruyoruz. Bu böyle olmaz dedim , hem yavaş yürüyoruz hemde ıslanıyoduk, ne faydası var çukurdan kaçmanın sineme dedimki gel koşalım oda hiç itiraz etmedi el ele tutuşup koşmaya başladık. İkimizinde umrunda değildi . Baya koştuktan sonra sinemlerin binasının önüne yetiştik,

Birbirimize bakıp gülmeye başladık.ikimizde sırılsıklam olmuştuk.

Havada soğuk olmaya başlamıştı hasta olmadan evlere gidelim dedi Sinem, sonra o şekilde sarıldık birbirimize onun o güzel gözlerinden öptüm göz kalemi akmıştı iyice bulaştı. Gülme krizine girdik ikimizde  kalktık bidaha sarıldık. Onu çok sevdiğimi söyledim.  sonra onu evine yolladım. Sonra bende eve geçtim, kurulandıktan sonra sinemi arayıp bugün çok güzeldi. Ona teşekkür ettim ve onu çok sevdiğimi söyleyip yatmak istediğimi söyledim oda tabi Mehmet'im dedi ve iyi geceler diyip kapattık telefonu...

AşkDonde viven las historias. Descúbrelo ahora