altı

1.2K 124 10
                                    

sınır; 5 yorum + 5 vote

jaehyun'un kollarında garip bir şekilde kendini rahat hissediyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

jaehyun'un kollarında garip bir şekilde kendini rahat hissediyordu. bu his yabancıydı, junhoe ile sayısız kez sarılırken bu hissi hiç hissettiğini hatırlamıyordu.

jaehyun bir süre kendine sarılan kıza bakıp gülümsedi ve kollarını kızın bedenine sardı. 

hıçkırıkları ve gözyaşları durmuştu, derin derin nefesler alıyordu. jaehyun kızı izlerken yavaşça elini kaldırdı ve kızıl saçları okşamaya başladı.

chaeyoung neden ona sarıldığını, jaehyun ise neden ona izin verdiğini bilmiyordu ama birbirlerinin yanında olmak fazlasıyla doğru hissediyordu.

"chae!" junhoe'nin sesini duyunca jaehyun'un kollarından ayrılıp arkasına döndü. junhoe nefes nefeseydi, yüzü kıpkırmızı olmuştu. "seni.. seni bütün park boyunca aradım," jaehyun'u görünce kaşlarını çattı. "senin burada ne işin var?" chaeyoung'un bileğinden tutup onu kendine çekmek için bir hareket yaptı ancak chaeyoung geri bir adım attı, şimdi sırtı jaehyun'un göğüsüne dayanıyordu. 

"şimdi mi koruyucu erkek arkadaş gibi mi davranmaya çalışıyorsun? neden gidip eve getirdiğin o kadınla yiyişmeye devam etmiyorsun?" sesinin güçsüz çıkmamasını umarak, ama sadece umarak, konuştu.

ağlamamak için yumruklarını o kadar çok sıkmıştı ki, avuç içleri kanamaya başlamıştı. gözleri yine de dolmuş, boğazı yanmaya başlamıştı. ağlamak istemiyordu, hem jaehyun'un hem de junhoe'nin önünde ağlamak istemiyordu.

jaehyun kızın içini okuyabiliyormuş gibi chaeyoung'u kendine çevirdi, chaeyoung bunun ne demek olduğunu anlamıştı. yavaşça başını salladığında jaehyun elini tuttu ve onu çekerek yürümeye başladı.

🌃

sıcak kahveden aldığı minik bir yudumla içinin ısındığını hissederken karşısındaki gencin bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu. jaehyun onu sürükleyerek bir kafeye getirmişti ve şimdi havada çok ağır bir sessizlik vardı.

"peki," dedi jaehyun, arkasına yaslandı ve kendi kahvesinden bir yudum oldu. "neler olduğunu anlatacak mısın?"

chaeyoung ona baktı, jaehyun'a nasıl güvenebilirdi ki? aralarında hala konuşmalarını gereken bir sürü şey vardı. ve belki şimdi konuşabilirdi. "sen benim bir soruma cevap verirsen, anlatırım."

jaehyun kül moru saçlarında ellerini gezdirdi, tek kaşını kaldırdı. "neymiş bu soru?"

chaeyoung bir nefes aldı ve gözlerinin tam içine bakıp içini uzun zamandır kemiren soruyu sordu. "benden neden nefret ediyorsun?"

genç adam, kızın sorusunu bekliyormuş gibi bir tavırla gözlerini yumdu. chaeyoung sabırla onun cevabını beklerken jaehyun bir iç çekip ayağa kalktı. "bugünden sakın kimseye bahsetme." dedi ve kapıya doğru yürümeye başladı.

chaeyoung onu izlerken ayağa kalktı, ona yetişip bileğinden tuttu. "soruma cevap vermedin, söylesene ben sana ne yapmış olabilirim?"

jaehyun ona döndü. "sorun bu, hiç bir şey yapmadın," diyerek bileğini kurtardı. "bu arada, kahvenin parasını merak etme. ben hallettim." diye ekledikten sonra kafeden çıktı.

all night • jaehyun x rosèWhere stories live. Discover now