Selam
Yeni bölüm beklemiyordunuz değil mi, doğrusu ben de beklemiyordum. Boş vakit bulabildim -sonunda- ve bölüm yazmaya karar verdim. Gerçi kitabı hâlâ okuyan var mı bilmiyorum.
~~~
İwaizumi: Sabahın boktan bir saatinde beni aramanın nedeni nedir? Uykumdan uyandım.
İwaizumi: Tanrım, çok uykum var.
Yalnızca şehir dışından döndüğümü haber verecektim.
İwaizumi: Buraya gelmek için boktan bir saat mi seçiyorsun?
İwaizumi: Oikawa, saat daha sabahın altısı. Sekiz veya dokuz suları arasında herhangi bilet alabilirdin.
O saatler için bilet yoktu. Uçaktan yeni indim.
Beni havaalanından almanı isteyecektim.
İwaizumi: Koca bir bebek gibisin.
Hayır, ben koca bir bebek gibi değilim.
Zaten ben bir koca bebeğim.
İwaizumi: Birazdan seni almaya geleceğim.
Teşekkürler, iwa.
~~~
"Nereye gidiyorsun aşkım?" dedi Mayu boğuk olan sesiyle. İwaizumi kendine küfür etti. Yataktan kalkerken sevgilisini uyandırmıştı.
"Oikawa'yı almaya gidiyorum hayatım." İwaizumi sevgilisinin alnından öptü. Mayu kıkırdadı.
"Çabuk gel ama."
"Geleceğim sevgilim."
"Söz mü?"
"Söz."
Mayu, İwaizumi'nin dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
"Ben de seninle gelmek istiyorum Hajime."
"Bebeğim, sadece Oikawa'yı evine bırakacağım. Emin ol çok sıkılacaksın. Bunu ikimiz de biliyoruz."
"Umrumda değil. Sensiz kalamam ben." İwaizumi derince nefes aldı. Oikawa Mayu'yu sevmiyordu. Mayu onu seviyor olabilirdi fakat sevgisi karşılıklı değildi. Ayrıca, İwaizumi Oikawa'dan trip yemek istemiyordu tekrardan.
"Eğer Hanamaki ve Matsukawa'yı çağırırsam rahat duracak mısın?"
"Bilmem, belki." Mayu sevgilisinin yanağına ıslak bir öpücük kondurdu. Mayu, İwaizumi'yi öpmeyi seviyordu.
İwaizumi telefonundan Hanamaki'nin numarasını tuşladı. Birkaç arayış sonra geri döndü.
"Dostum, sabahın köründe ne istiyorsun?"
"Oikawa geri dönmüş, onu havaalanından alacağım. Sen ve Matsukawa Mayu'ya bakabilir misiniz ben dönene kadar?"
"İwaizumi, Mayu bebek değil. Evde kendi başına da kalabilir. Hem benim Matsukawa ile yapmam gereken işler var."
"Ne gibi işler?"
"Önemli." İwaizumi homurdandı.
"Cidden gelin yoksa kıçınıza öyle bi' çakarım ki yürüyemeyecek hale gelirsiniz." Hanamaki kahkaha attı.
"Bak, bu seferliğine geliyorum. Proje işini Matsukawa halledebilir. Yani Mayu'nun yanına ben geleceğim sadece." İwaizumi elini alnına götürdü.
"Önemli dediğin şey proje miydi?"
"Dostum cidden yapmazsak dersten geçemeyiz."
"Her şeyi anladım. Ama Matsukawa'nın gelmemesi ne alaka, sonuçta uyuyordunuz. Mayu'nun yanında taş çatlasa otuz dakika kalacaksınız. Proje işi çıkmıyor aradan merak etme."
"O şu an yorgun. Dün çocuğun yapmadığı iş kalmadı. Hâlâ uyuyor, en azından biraz dinlenmeli."
"Yine mi şu parttime işi?"
"Aynen öyle."
"Söyle ona daha fazla gitmesin." Hanamaki bu söze karşılık göz devirdi, her ne kadar İwaizumi görememiş olsa da.
"Bir şekilde geçinmesi lazım. Her neyse, sen git Oikawa'yı al. Ben birazdan Mayu'nun yanında olurum."
"Teşekkürler Hanamaki." İwaizumi mutlulukla gülümsedi. Kaosun içinden kurtulmuş gibi hissediyordu.
"Hanamaki az sonra burada olur. Seni seviyorum hayatım, görüşürüz."
Mayu'nun bundan pek mutlu olduğu söylenemezdi. Rahatsızca yattığı yerde kıpırdandı.
İwaizumi birkaç dakika sonra evden çıkınca Mayu sinirlerine hakim olamayıp gülmeye başladı.
"Aptal İwaizumi."
~~~
Evet İwaizumi'nin kız arkadaşına verecek isim ararken aklıma Vocaloid Mayu geldi, pişman değilim.
