Rüya merte olanları anlatacak mı?
Rüyanın ağzından
Dalga sesleri kulağımda huzurlu bir his bırakıyordu.
Nisan yağmurları yağmaya başlamıştı.
"Nereden çıktı şimdi bu."
Dedim ve kalktım.
Okula gitmeden önce kafamı dinlemek istemiştim ama yağmur engel olmuştu.
Selimin dün yaptığı pislikten sonra kendime gelememiştim, merte birşey anlatmadım ama vicdan azabı çekiyordum.
Gelen minibüse işaret yaptım ve bindim.
"Korhanlı anadolu lisesine bir öğrenci."
Dedim ve boş yere oturmuştum.
Dün selimin yaptığı pislik aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyordu.
Bunu merte söylemeli miyim acaba?
Gözlerim doluyordu.
Okulun önüne geldiğimde minibüsten inmiştim.
Okula girdim ve etrafıma baktım.
Ruhsuzlar çete hiç birşey yaşanmamış gibi duruyordu bir kenarda.
Arka bahçeye doğru yönelmiştim.
Hepsi oradaydı.
"Rüya geldi."
Dedi berkay.
Mert kollarını açtı ve bana doğru geldi.
Sarılmıştı, kokusunu içime çektim.
"Ruhsuzlar birşey demedi değil mi?"
Diye sormuştu.
"Yok demediler."
Dedim ve elifle merveye sarılmıştım.
"Hadi içeri girelim ya."
Elifin lafıyla sınıfa girmiştik.
"Ben rüya ile oturacağım bu ders."
Merte baktım.
"Elifle oturacağım sonra ki ders beraber otururuz."
Demiştim.
"Neyse nasıl istersen."
Demişti.
Elifin yanına oturduğumda dikkatimi bir kız çekti.
Saçlarını iki yandan örmüştü ve şu dinlendirici gözlüklerden takmıştı.
Kulağında kulaklık elinde telefona gömülmüş bir şekilde girmişti içeri.
Yeni öğrenciydi galiba.
"Kız güzelmiş kanka."
Diyen berkaya hepimiz baktık.
"Bu kız mı?"
Demişti merve tabi biraz sesli dediği için kız bize doğru baktı.
Hemen elimdeki telefona baktım.
Elifte benimle beraber bakıyordu.
Kulaklığının bir tanesini çekmişti ve bize doğru geliyordu.
"Bu kız değil adım ece."
Dedi ukala bir şekilde.
Merve de ayağa kalktı.
"Kulaklık yok mu? Nasıl duydun ece?"
İçini çekti.
"Tam müziği kapatmıştım."
Merve ofladı.
"Neyse uzatmaya gerek yok."
Anlaşılan merve bu kızı sevmemişti.
"Boş yer yok mu?"
Diye sormuştu.
"Ben sınıfın valesi değilim."
Dedi merve.
"Peki kim?"
Diye sorunca berkay hızla kalktı.
"Benim yanım boş."
Merte bakmıştı.
"Şimdilik oturmuştu arkadaş."
Mert güldü.
"Yok, ben hep burada oturuyorum."
Berkaya baktı kız
"Sen başka yerde otur ben bu yakışıklının yanında otururum."
Demişti ve berkayı itikleyip mertin yanına oturmuştu.
Hızla kalktım ve arka sırama döndüm.
"Yakışıklı dediğin çocuğun sevgilisiyim ben."
Dedim ve gözlerinin içine temas kurdum.
Kalkmıyordu.
"Sarışın."
Dedi ve süzdü.
"Sarışınları severim."
Diyince kolundan tuttum ve hızla çektim.
"Bana bak yolarım seni, o saçlarınla çalı süpürgesi yaparım o merte bakan gözlerini oyarım senin."
Gülüyordu.
"Ne kadar basit bir kızsın."
Elif ve merve koluma girmişti.
Berkay kızın kolunu dürttü.
"Benim sülalem sarışın aslında bi ben biraz esmerim."
Berkayı takmadan rüzgara baktı.
"Sende fena değilsin."
Demişti.
"Her zaman ki halim."
demişti gülerek rüzgar.
"Laaan"
Diye bağırdı merve kızın üstüne doğru yürürken tutmuştum.
"Merve dur yapma."
أنت تقرأ
Okulda ki çete
مغامرة"Bir bela var, yapıştı ve bırakmıyor." bir okul ve iki çete... Rüyayı iki çetede, kendi çetesine istiyordur. Bakalım neler olacak. iyi okumalar?
