Beynime hükmeden intihar da neyin nesi?

26 7 0
                                    

Bugün anlatmaya kaybedilen şeylerden başlamak ister misin?

Herhangi bir şeyden.

Mesela ilkokulda çok sevdiğim bir öğretmenim vardı.

Evlendi ve gitti.

Bu basit bir kayıptı.

Ortaokulun üçüncü yılında Dedemi kaybettim.

O ilkinden biraz daha yıkıcı olmuştu benim için.

Bir süre kendime gelemedim.

Ama yara susmayı öğrendi, içten kanamayı...

Lisenin ilk senesinde, işleri batırdım.

Asla geri alamayacağım hatalar yaptım.

Şeytanın yolu o anlık daha çekici gelmişti, çaresiz sayılırdım.

O kadar utanıyorum ki kendimden, o kadar pişmanım ki herşeyden.

Hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Çok sevdiğim ve bir daha asla geri kazanamayacağım dört dostumu kaybettim.

Hala dostum dediğimi sakın onlara söyleme,

Yine durduk yere akıllarına gelip onları kızdırmak, kendimden daha da soğutmak istemiyorum.

Sonra her şey belirginleşmeye başladı.

Annemi kaybettim.

Yanlış anlaşılmasın, daha ölmedi.

Ama size annelik yapmadıkça, sevgisini göstermedikçe yaşıyor ve yanınızda olmasının pek bir anlamı kalmıyor.

Bu her şeyden daha çok yıprattı beni.

Yaşamaktan soğudum. İnsanlardan, hayal kurmaktan, umut etmekten korkar oldum.

Odama kapandım.

Sürekli müzik dinledim.

Ağladım. Bağıra bağıra.

Ciğerlerim sökülünceye, sesim çıkmayınca ya kadar ağladım.

Yüksek binaların çatılarına çıktım, aşağıdaki insanları seyrettim.

Düşündüm, her birinin kendine özel apayrı bir hikayesi vardı. Buna emindim.

Sonra korkmamaya başladım.

Ölümden.

O kadar acıyordu ki içimde bir yer,

Acıyı hissetmemenin tek yolunun, artık hiçbir şey hissetmemek olduğuna karar verdim.

Toparlanmam zaman aldı demeyeceğim.

Çünkü hala kendime gelemedim.

Hayatımda ilk defa bir şeyi bu kadar çok istedim.

İntihar etmeyi.

Düşünceler beynime hücum ederken, her seferinde kontrolümü kaybettim.

Giderek daha da sinirli olmaya başladım.

Değiştim. Sustum.

Her geçen gün daha beter hale gelen psikolojimi artık düzeltemez hale geldim.

Baş dönmelerim sıklaştı.

Beynimin içindeki sesler yükseldi.

Sonra daha sık konuşmaya başladım.                  -tek başımayken-

Devamlı atlıyordum yüksek yerlerden.

Ve yutuyordum sürekli hava zannettim şeyi.

Her geçen gün hapların sayısı artıyordu.

Ve ben bunlar olurken bir türlü gözlerimi açamıyorum.

Her gece daha kötü bir rüya, daha farklı bir intihar şekli göz kapaklarımı tırmalıyordu.

Her gece daha zor oluyordu uyanmak.

Ve gün geçtikçe ruhum ölüyordu.

Bu şarkıyı da güzel bir sözle sonlandıralım:

"Yaralı bir bedenin içinde ruh nasıl duramıyorsa,
Yaralı bir ruhun dışında da beden duramıyor.
Ama birisi ölüm sayılıyor, birisi intihar"

-Gülperi Kevser

Instagram: @1rosefairy.2
Twitter: @1rosefairy
Tumblr: @1rosefairy


Vote'lerinizi eksik etmeyin lütfen. Sizi seviyorum.❤

Lâl Feryatlar (#wattys2019 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin