3$bölüm

87 6 50
                                    

Çalışma masamın üzerinde uyuyordum. O pislik işe yaramaz tombul'dan ceza yediğim için çalışma saatim uzatıldı. Çalışırkende varkına varmadan uyumuşum. Saçım dağınık şekilde ağızımdan salya akıyordu. Allah'tan üzerinde uyuduğum kağıt boştu. Gözlerimi yavaşca açtığımda dibimde uzun sarışın saçlı kadın vardı. Sesli şekilde "ananı!" dediğimde tekerlikli sandalyeden geri gittim. Bunu gören kadın güldü "çok komiksin" dedi. Bense birşey diyemedim. Kadının ne işi var burada? Dik durup oturdum klavatımı saçımı başımı düzerttim. Kadın bana bakıyordu. Daha da bakıyordu sanki üzerime atlayacak gibi bende gerilim yaşıyordum.

Kadın: numaranın verir misin canım?

Hüsrev: olmaz

Kadın: neden? Yeterli değil miyim?

Hüsrev: evliyim

Kadın: ay yazık.

Hüsrev: beni her gören kadın bana dalıyor yav.

Kadın: yakışıklı olduğun için olabilir mi canım?

Hüsrev: bi dakka ben uyurken mi girdiniz odaya?

Kadın: evet

Hüsrev: bana dokundunuz mu?

Kadın: hayır

Hüsrev: oh iyi olmuş çıkıp gider misiniz?

Kadın hiç mızmızlanmadan odamdan çıktı. Gerçi inatla duracağını tahmin etmiştim ama durmadı iyi ki. İçeriye hirumi girdi. Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Karşımdaki koltuğa oturdu. Derin nefes aldı "lan burada mı uyudun?" dedi. Bense evet şekilde kafamı salladım. Hirumi "neyse onu geç. Sen gece burada uyurken tahmin edemeyeceğim olay oldu" dedi. Bense biraz endişeli sesimle "ne oldu lan?" dedim. Hirumi derin nefes aldı olayı anlatmaya başladı.

-hirumi'nin gece olayından kendi ağızından dinliceğiz-
Sonunda çalışmalarımı bitirmiştim. Kollarım feci yorulmuştur. Ortalığı toplarken hüsrev aklıma gelip duruyordu. Çalışmalarını bitirdi mi diye. Umarım hüsrev de bitirmiştir çalışmalarını. Ayağa kalktım odamdan çıktım. Heryer karanlıktı hiçkimse yok gibi. Kenarda kurulan ışıklar açıktı. Hüsrevin odasına bakacaktım lakin vaçgeçiyorum rahatsız etmeyim. Camlarımız içeriye girerken yok lakin içeride var. Ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Binadan çıktığımda hava'nın soğuk olacağını düşünmüştüm ama o kadar da soğuk yoktu. Gece'nin saati 01:00'de insanlar bol bol vardı. Sonuçta burası japonya istanbul'da insanlar oluyordu. Cadde'de eve doğru giderken çiçekci dükkanına girdim. Sarı renkli güller aldım. Çünkü önemli birisine vereceğim. Tekrardan yola koyuldum sakin sakin giderken birisi arkamdan seslenmişti. Lakin ben farkına varmadan devam ediyordum. Omuzuma dokunduğunda durdum. Karşımdaki kişi hristiyan sevgilimdi. İsmi sakura üç aydır birbirimizi görmedik ve sosyal medyadan iletişim kurmadık. Çünkü sakura italyadaydı. İşlerinden dolayı meşguldü. Saçları pembe renkli kısa kerküklü. Kendisi japon gerçi bende japon'um. Sakura beni görür görmez sarıldı. Bense sarılmaktan çekindim. Çünkü ona müslüman olduğumu söylememiştim. Bu elimdeki güller ise sakura için son hediyemdi. Ona müslüman olduğumu açıklarken elim boş olmasını istemedim. İslamda nikahsız birisiyle olmak günah. Bundan dolayı günahımı daha fazla kazanmakta istemediğim için sakuradan ayrılacağım. Sakura sarılmayı kesti elimi tutacakken biraz geri çektim. Bu durumu gören sakura şaşırdı.

Sakura: n-ne demek bu? Hifumi?

Hirumi: sana açıklamam gerek birşey var.

Sakura: bi dakka yoksa beni aldattın mi?

Hirumi: hayır! O kadar şerefsiz değilim!

Sakura: ah doğru sen yapmazsın bunu.

Hirumi: iyi dinle beni sakura.

Sakura: evet dinliyorum.

Hirumi: senden ayrılmak istiyorum.

Sakura: şaka yapıyorsun dimi?

Hirumi: hayır ciddiyim.

Sakura: neden?! oysaki ilişkimiz aşırı derece iyidi.

Hirumi: evet doğru ilişkimiz iyidi.

Sakura: ayrılmamızın sebebi ne?

Hirumi: ben müslüman oldum.

Sakura: hayır bu gerçek olamaz.

Hirumi: evet gerçek bu ve mutluyum.

Sakura:.....

Umarım sakura kararıma saygı duyar ve güzelce ayrılabiliriz. Sonuçta her insanın kararına saygı duymamız gerekiyor. Saygı duymayana birşey diyemem. Eğer sakura ayrılmak istemezse evlenebiliriz oda kabul ederse. Çünkü islamda müslüman erkek dini farklı olan kadınla evlenebilir. Elimdeki olan gülleri sakuraya uzattım. Sakura keyifsiz şekilde aldı. O sırada sakura'nın arkadaşları geldi. Hepsi cıvık cıvık aşırı derecede açık giyinmişlerdi. Aferdersiniz göğüslerini çoğunu gösterecek kadar açıktı. Onların giydiklerine alakam yok. Saygı duyarım sadece edeplerini yok etmişler yani. Herneyse kadınlar sakuraya bakıp duruyordu ne olduğunu. Sakura bana biraz yaklaşır elindeki sarı gülleri yüzüme fırlattı. O an şaşkınlığımla yerimden kıpırdayamıştım ve birşey de diyememiştim. Sakura beni itti bense karşılık vermeden yere düştüm. Sakura son sözünü "geber!" dedi. Bunu duyduğumda gerçek yüzünü görmüş oldum. Arkadaşlarına dönüp kısaca olayı anlattı. Kadınlar gülmeye başladı ve ardından küfürler hakaretler etmeye başladı. Bense hala şaşkınlığımdan yerimden kalkamadım. (resimdeki gibi karakter hirumi) kadınlar uzaklaştı. İnsanlar korkudan ve olayın ne olduğunu bilmeden yaklaşmamışlardı. Yavaşca ayağa kalktım dik durup nefes aldım. Yolda yürürken boynumda haç işaretli kolye olduğunu fark ettim. Ne zaman taktıysam unuttum onu çıkartıp kenarda oturan genç delikanlıya verdim. Ardından oradan uzaklaşıpp evime doğru rahatla gittim.

-şimdi gündeme dönüyoruz hüsrevin ağızından-

Hüsrev: vay anasını iyi misin gerçekten de?

Hirumi: evet iyiyim.

Hüsrev: öyleyse sana iyi şanslar yeni eşini bulmaya.

Hirumi: inşllah.

Hüsrev: hadi gidelim burada oturmaktan popom uyuştu gitti yav.

Hirumi: tamam farkına varmadan akşam olmuş.

Hüsrev: ne ara oldu la?

Ardından baş belası binadan ayrıldık. O tombil bizi görmeden hızlıca uzaklaştık. Tekrardan azar yemek istemiyorum. Aradan biraz zaman geçti. Hirumi ile yollarımızı ayrıldık. Evime gelir gelmez yatağıma uzandım. Kıyafetlerimi değiştirmeye de üşendim. Telefonumu çıkardım minicik eşimin iremin resimlerine bakmaya başladım. Sevgi ve özlem doluyla bakarken farkına varmadan telefonumla birlikte uykuya kaldım.
DEVAM EDECEK

Eşimi özledim lan!!Donde viven las historias. Descúbrelo ahora