Bazen her ne kadar gördüğümüz şeylerin gerçek olma ihtimalini düşünmek istemesek de ne yazık ki gerçeklik gözlerimizden kalbimize kadar akıp acısını en dibine kadar yaşatır.
Gözlerimi bir kaç kere açıp kapadım ama hiç bir şey değişmedi.O ikisi hala karşımda durup bana bakmaya devam ediyordu.Kendime hakim olamayıp yanlarına gittim.Elimi kaldırıp Kai'ye tokat atacağım sırada elim havada asılı kaldı.Yapamadım, elim yüzüne gidemedi.
Hem ona ne için vuracaktım beni aldattığı için mi?Peki ben ne yapmıştım, aynı şekilde olmasa da başka biriyle sevgili olduğumu ilan ederek bende ona aynı şeyi yapmış olmuyor muyum?
Gözlerinin içine baktım, oda bana baktı.Ama o kadar ruhsuz ve soğuk bir şekilde bakıyordu ki tüm hislerden arınmıştı sanki bakışları.
Bir şey demeden yanlarından uzaklaştım koşarak.Arkamdan Taemin'in bana sesleniyordu ama ne o ne de bir başkası ile konuşacak bir halde değildim.
Otoparktan çıkıp yurttan içeri girdim.Odama gitmekten vazgeçip şuanda kimsenin olmayacağını tahmin ederek dans çalışma odasına gittim.İçerisi boştu.Kapı açılsa ve biri kafasını uzatıp içeri baksa dahi beni göremeyeceği bir tarafa gidip yere oturdum.Dizlerimi kendime doğru çekip kollarımı sardım.Yüzümü dizlerimin üzerine kapadım ve sessizce ağlamaya başladım.Ne kadar da acınasıyım!
Bir anda odanın kapısı açıldı ve birinin adımlarını duydum.Kimsenin beni görmemesini umarak olduğum yerde durmaya devam ettim.Adımlardan anladığım kadarıyla biri benim olduğum tarafa doğru yaklaşıyordu.
Kafamı kaldırmam ile karşımda dikilen Kai'yi görmem bir oldu.Boş ve ağlamaktan kızarmış gözlerle ona bakıyordum şimdi.Ne işi vardı burada, beni aramış ya da arkamdan gelmiş olamazdı değil mi?
Bakışlarımı yüzünden kaçırıp ayaklarına odakladım ve o ayaklar şimdi bana doğru yaklaşıyordu.
"Git!"dedim kızgın bir sesle.
Beni dinlemiyor hala bana yaklaşıyordu.
"Duymadın mı, git diyorum.Ne işin var burada?"dedim ama şimdide diz çöküp eğildi ve inatla bakmaya devam etti yüzüme.
"Gitmiyorum."dediği anda yüzüne sinirle gülerek baktım.
Kokusu burnuma dolarken ona karşı direnmem zorlaşıyordu.
"Peki ben giderim."diyerek ayağa kalktım ve yürümeye başladım.Bu sefer engel olmadı, ne kolumdan tutup beni durdurmuştu ne de bileğimden.
"Benimle oynadın.Yalancısın."dedi bana sert bir ses tonuyla.
Sanırım benim sabrımı ölçüyordu.
Her şeyi yanlış anladı ve bu yanlışı düzeltmemse anlaşma bitene kadar zor görünüyordu.Ne demeliydim bilmiyorum.
"Oynamadım."dedim arkam dönük biçimde."Asıl sen benimle oynadın.Sen o kızla...neyse.En iyisi her şeyi şimdi burada bırakalım ve birbirimizden uzak duralım.Seni tanımamak güzel olurdu ama tanıdım ve buna pişmanım.Sadece koca bir yanılgısın benim için, koca bir pişmanlık."dedim ve ona doğru döndüm.
Hızla yürüyerek yanına gittim ve ellerimle göğüslerinden ittim.
"Lanet olsun neden benimle oynamak zorundaydın ki.En saf duygularımı seninle paylaşmıştım halbuki!"diyerek ellerimi yumruk yapıp vurmaya devam ettim.Bir şey yapmıyor ve ona vurmama izin veriyordu.
Aniden bileklerimden yakalayıp beni sarstı.
"Bitti mi?"dedi.
"Bitmedi seni adi!"dedim ve bileklerimi kurtarmak istedim ama bırakmadı.
YOU ARE READING
YOLUNU ÇİZ (EXO) -Duzenlenecektir-
RomanceVereceğiniz küçük bir karar hayatınızı baştan sona değiştirebilir.Ne olduğunu anlamadan kendi küçük dünyanızdan sıyrılıp daha karmaşık ve büyük bir dünyanın içinde bulabilirsiniz kendinizi. Om In Na S.M. Entertainment'te işe başlayınca hiç alışık ve...
