0.1

11 3 0
                                    

Güneşin doğuşuyla beraber odam aydınlanmaya başladı. Annemin telaş ile "Ashley!" diyen sesini duydum. Hızlıca yatağımdan kalkıp hızlı adımlarla salona doğru koşmaya başladım. "Ashley kıyafetlerini getirmen lazım hadi okula geç kalıyorsun!" "Geliyorum anne!" hızlı adımlarla odama çıkmaya başladım. Odama geldiğimde peteğin üzerine duran okul kıyafetlerimi hızlıca kolumdan aşağıya sarkıttım. Ve hızlı adımlarla salona doğru inmeye başladım. Annemin hazırladığı yemekleri görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hızlıca sandalyeme oturup yemekleri yemek istiyordum. Annem hızlıca tavadaki krepi masadaki tabağın üzerine koydu. Mis gibi kokuyordu. Sandalyeme oturdum, ve o sıcak krepi yemeye başladım. Krep im bittiğinde çantamı aldım ve okul kıyafetlerimi giymeye başladım. İşim bittiğinde Ev den dışarı çıktım. Ve okula doğru yürümeye başladım. Okula geldiğimde kapıya girer girmez bana doğru dik dik bakmaya başladılar. Şaşırarak "Ne oldu? Neden bana öyle dik dik bakıyorsunuz?" dedim. Monica hemen araya girdi. "Dün okul vardı Ashley, neden okula gelmedin?" Şaşırarak "Dün okul mu vardı! James büyük bir kahkaha atarak, "Bilmiyor muydun, dün salıydı!" dedi. Biraz utanarak içeri girdim. Her zamanki gibi orta sıradaki ilk sıraya oturdum. Olivia yanıma gelerek, "Beraber oturalım mı?" dedi. Biraz şaşırarak, "Olur." dedim. Olivia neşe ile yanıma oturdu. Biraz şaşırdım. Çünkü ben Olivia benden nefret ediyor diye biliyordum. Galiba fikrim yanlışmış. Bu fikrimi oluşturan şey ben her Olivia'ya baktığımda hep gözünü devirirdi. Bende tabi bu durumdan pek hoşlanmazdım. Olivia'ya dönerek, "Beni sevmediğini sanıyordum. Neden yanıma oturdun ki?" Olivia bana dönerek, "Deli misin?! burası orta sıra ve 1. sıra tahtayı rahatça görebileceğim." Biraz şaşırarak, "Tamam." dedim. Çok şaşırmıştım. Çünkü BEN BUNU NASIL AKIL EDEMEDİM?! Böyle bir düşünceye kapılarak kendimi gerginleştiriyordum. Öğretmen içeri girdiğinde ben hariç herkes ayağa kalktı. Çünkü ben 2 gün önce olan olayı aklımdan çıkaramıyordum. Şaşırarak etrafa baktım, herkes ayaktaydı. Bende hemen ayağa kalktım. Öğretmenimiz, "Oturun çocuklar, bu gün bir aksilik yüzünden 1. ve 2. dersleriniz boş olacak. Size bunu haber vermek için geldim. Ve son olarak okulumuzun başkanı, Monica size ben olmadığım saatlerde, sizlere matematik ve  sosyoloji kitabından, 67. ve 69. sayfaları yaptıracak. Ben gidiyorum." Hepimiz, yani ben de koşarak Monica'nın yanına gittik. Jessica, "2 ders boş eğlenelim bence!" Herkes hep bir ağızdan: "AYNEEEN" dedi. Tabi ben hariç. Herkes bana baktı, Olivia kızarak, "Ders mi işlemek istiyorsun Ashley! Sıra orada kitaplarını çıkar dersini yap o zaman!" "Şeyy... aslında b-ben Ayneen diyecektim ama aklımda başka bir şey vardı." Herkesin gözleri Monica'ya bakıyordu. Monica, "Tabikide EĞLENECEĞİZ!" Ben hariç herkes kitaplarını bir buraya bir şuraya atıyordu. William aceleci bir şekilde kolumu tutarak beni yanına sürükledi. "Hadi Ashley! Eğlen biraz!!" Sakin bir biçimde, "Yok kalsın okulun ineği olmak güzel." dedim. Ve hemen sırama çekildim. Matematik ve sosyal bilgiler kitabımı çıkardım. Ve Kalem kutumdaki kalemimi ve silgimi yavaşça masaya koydum. Sonra matematik ve sosyal bilgiler kitabımdan 67. ve 69. sayfaları yapmaya başladım. Sol kolumun dirseğini masaya koydum. Acele ederek soruları yapmaya çalışıyordum. Çünkü ben de orada eğlenmek istiyordum.

34 dakika sonra...

Eveet artık 2. ders eğlenebileceğim. Çünkü 34 dakika sonra ancak bitirebildim. Ama şimdi içim çok rahat. EĞLENEBİLİRİM! Koşarak sırama çıktım biyoloji  ve felsefe defter ve kitaplarımı yerlere atıyordum. 2. ders bittiğinde herkes dağınıklıklarını toplayıp öğretmeni beklemeye başladılar. Ben iki elimi birleştirip sıraya koymuştum. Gülüyordum. 3 dakika sonra öğretmen geldi. "Kimler dersini yaptı?" Elimi kaldırarak "Ben!" dedim. Herkes bana bakıyordu. Sinir olmuştum. Onlarda yapsalardı. "Aferin Ashley." gülümsedim. "Çocuklar biyoloji kitaplarınızı çıkartın. 3. dersten sonra deftere bir şeyler yazacağız." dediğinde hemen biyoloji defter ve kitaplarımı çıkardım. Defterim pislik içindeydi. Çok çamurluydu. Elimle biraz tozunu giderdim. Yanımda fazladan bir su vardı. Defterim naylon kaplamalı olduğu için hiç bir şey olmazdı. Yanımdaki fazladan sunun kapağını açıp defterime dökmeye başladım. Artık defterim eskisi gibiydi. Yanımdaki bir havlu ile defterimi kurulamaya başladım. Defterimin ıslaklığı tamamen gidince sırama koydum. Kitabımda çık kirliydi. Ama o naylon kaplamalı değildi. Biraz somurtarak onu da sırama koydum. Hemen aklıma bir şey geldi. Ama kitabımı sıramdan kaldırdığımda sıram da çok kirliydi. İkisini de yanımdaki havlum ile silebilirdim. Acele ederek havlumu çıkardım. Ve hemen sıramı ve biyoloji kitabım ı silmeye başladım. Artık ikisi de tertemizdi. İki elimi de birleştirip sırama yaslandım. Öğretmenimiz bir şeyler ile uğraşıyordu. "Çocuklar biyoloji kitabım ı bulamadım. Biri bana verse olur mu?" dedi. Harry, "Ben verebilirim." dedi. Öğretmenimiz Harry'nin yanına gitti. Ve ona teşekkür ederek şunu dedi, "Harry'ciğim sen Monica'dan bakarsın tamam mı?" "Tamam öğretmenim." dedi ve Monica hemen kitabını biraz sola kaydırdı. Harry'de biraz sola kayıp Monica'nın kitabına bakmaya çalışıyordu. Monica Harry'i gördükten sonra kitabını biraz daha sola ittirdi. Harry Monica'nın kitabını artık daha iyi görüyordu.






Hadi HissetWhere stories live. Discover now