●Üzgünüm, gitmem gerek

635 49 14
                                    

Hayatımda şu zamana kadar birine doğru düzgün aşık olacağımı beklemezdim. Hep kandırılmış yalnız duygular ile sürüklemiştim. Ama şimdi neden farklı, onu bu yanımda uyuyan saf gözlere sormak lazım..

Sabah uyanmam ile direkt aklıma dün gece gelmişti. Tae bana..
Neyse susuyorum. Yanıma dönüp tae'ye baktım. Hâlâ melek gibi uyuyordu. Kapalı göz kapaklarına birer buse konurup onu izlemeye başladım. Saçlarını okşadım.
"Çok güzelsin"
"Hmm demek öyle"
Ne uyanık mıydı
"Hey sen uyumuyor muydun?!"
"Seni kandırdımm"
Yatakta onu gıdıklayıp gülüşmeye başladık. Ve tabi ilk düşen taraf ben olunca acıyla inledim.
"Ağhh"
"Kazanan beniimmmm"
"Okul olmasa sen görürdün"
"Ama okul var"
"Bravo çok zekisin"
"Biliyorum"
Yataktan kalkıp gardroba ilerledim.
"Ya jin benim kıyafetlerim kirlendi seninkilerden giyebilir miyim~?
"Uh tabi istediğini giyebilirsin"
Bana atlayıp boynuma koca bir öpücük bıraktı.
"Seni çok seviyorum"

.

Okula geldiğimizde sırama oturup dün ki olanları düşündüm.
'Ne yapmıştık biz hemde bir erkeğe yapmıştım. Ama çok zevkiyliydi Aish ne diyorum ben'
Saçma düşüncelerimden kurtulup sınıfa giren SeokJin'e baktım. Yüzü solmuş yanakları kızarmıştı.
"Günaydın çocuklar"
Öndeki sulük kızlar mıy mıy bir şekilde selam verirken jin tahtaya geçip uzun bir soru yazdı.
"Evet birini seçmeliyim
Hmm Taehyung tahtaya"
Al işte bilerek yapıyordu. Hemen sıradan kalkıp tahtaya geldim. Bana dönmüş masaya oturuyordu. Soruyu okudum ve anladığım kadarıyla yazmaya başladım.
"Tae cidden dersi hiç mi dinlemedin?"
"Ş-şey-"
Cümlelerim devam edemedi kalbim hızlandı ve elim titredi çünkü arkama geçmiş tebeşir tutan elimin üstüne elini koymuş ve benle birlikte yazıyordu. Birden boynuma yaklaşıp küçük bir fısıltıyla konuştu.
"B-ben çok üzgünüm sevgilim..."
Daha sonra arkamdan çekilip kendi sandalyesine otudu.
"Cevap bu, oturabilirsin"

.

Anlamlandırmadığım bir şekilde jin'in sölediklerini düşündüm. Ne demeye çalışmıştı...
Zil çalınca jin sınıftan hızlıca çıktı. Bende hemen arkasından koştum beni görünce hızlanmaya başladı.
Öğretmen arabalarının olduğu yerde onu yakaladım ve tuttum.
"Jin ne oluyor nereye!?"
Etrafta insan var mı bakındıktan sonra gözlerimin içine baktı.
"Üzgünüm gitmem gerek"
"Yani.. Ee bu normal"
"Ama bir daha geri gelmeyeceğim.."
Bedenimin uyuştuğunu hissedeli birkaç saniye olmuştu üşüyordum kalbim acıdı o an.
Histerik bir kahkaha attım.
"Jin ne dediğinin farkında mısın?"
"Tae ciddiyim"
"Jin şaka değil mu bu"
Sert çıkan sesimden ben bile korkmuştum.
"Hayır!"
Hayır sadece hayır demişti bu muydu yani sana aşığım diyen kişi.. bu muydu senin için ölüme gözü açık giderim diyen kişi.. bu muydu dudaklarımın, bedenimin, benim sahibim
Bu mu....
Yüzünde duyguya dahil hiç bir şey yoktu belli ki yalandı herşey.
Kulakları patlatacak bir şekilde sesimi yüksettim.
"SEN BENI KENDINE AŞIK EDİP İSTEDİĞİN ZAMAN ÇIKIP GİDEMEZSİN KİM SEOKJİN, HAYATIMA GİRİP BIR ANDA DEFOLAMAZSIN ANLADIN MI!?"
Gözlerini kaçırdı.
"Seni kendime aşık ettiysem özür dilerim ben gidiyorum"
Söyleyememiştim birşey baka kalmıştım benden uzaklaşan arabanın arkasından. Tam oradaydım onu ilk gördüğüm yerde ona ilk dokunduğum yerdeydim. Ama sorun var artık o yok gitti. Beni bırakıp gitti gökyüzünün bilimeyen gölgelerine....



Teacher / TaejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin