3| dream

5.6K 544 217
                                    

Tenefüs zilinin çalmasıyla başımı sıradan kaldırmış ve gerinerek rahat bir nefes alabilmiştim. Öğretmenin verdiği sayısız ödevler son bulduğunda öğrenciler bu anı bekliyormuşçasına sınıftan çıkmıştı. Önümde ki sıranın boş olduğunu fark ettiğimde Taehyung'un da sınıftan çıktığını anlamıştım.

Sınıfta Hoseok ve ben dışında kimse yoktu.

Hoseok ne mi yapıyordu? Zilin sesini duymamış olacak ki sıraya koyduğu başının altına yerleştirdiği kolunu yastık niyetine kullanmış, rahat bir şekilde uyuyordu.

Onu uyandırmak yerine çıkıp gitsem ne olurdu? En azından birkaç hafta laflarına maruz kalır daha sonrasında hayatıma devam edebilirdim.

Hoseok'u uyandırmak imkansız gibi bir şeydi. Eğer uyandırabilirseniz hemen sevinmeyin öyle. Beklediğinizden erken bir süre de uyanırsa büyük bir ihtimal uykusunu alamamıştır. Bu durumda onun agresifleşmesine sebep oluyor.

Tıpkı şimdi ki gibi.

Hoseok onu dürttüğüm ilk saniye de yerinde kıpraşmış ve gözlerini açmıştı. Homurtu eşliğinde kafasını kaldırdığında gözlerinden alev çıktığına yemin edebilirdim.

"Ne var?" diye söylendiğinde otuz iki diş sırıtışı gerçekleştirmiştim. "Şey Hoseok," dedim sandalye de sağa doğru kayarken. "Şey zil çalmıştı," sandalyenin sonuna geldiğimde düşmemek için sırama tutunmuştum. "Ben de o yüzden uyandırmıştım." Gülümseyerek konuştuğumda yüzüme uzaylı görmüş gibi bakmaya başlamıştı.

"Jimin, Tae'ye mi bir şey oldu? Neden böyle garip konuşuyorsun?" Hoseok'un endişeli ve uykulu sesi bir arada kulaklarıma ulaşırken şefkatli tınısı daha çok gülümsememe sebep olmuştu.

"Hayır, hayır! Tae'ye bir şey olmadı Hoseok-" sözümü kesen iki kolumu tutan eller olmuştu. "Sana mı bir şey oldu? Dur bir dakika... İyi görünüyorsun?" Kollarımı tutmasıyla birlikte bedenimi sağa sola sallamıştı.

Hoseok işte... En ufak sorunu dünyanın sorunuymuş gibi bakar, büyük tepkiler verirdi.

"Hoseok sakin olur musun lütfen? Kimseye bir şey olmadı," demiştim ellerini çekerken. "Seni uyandırırken verdiğin tepkileri düşündüm. Öldürme planını bile senin yerine tasarlamıştım. Ama bu kadar duygusal tepki vereceğini hiç düşünmemiştim." demiştim kollarımı göğsümde birleştirerek. "Kabus mu görmüş benim gün ışığım?"

Hoseok anında göz devirdi. "Evet hatta siz de vardınız. Kurbağa kesmekten gözü dönen Bayan Gyuri, Jungkook'u başka biriyle gören Taehyung'un en sonunda katil olması ve sen... Sen sadece nefes alıyordun, uh?"

Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken Hoseok bana gülümseyerek bakıyordu. "Ne yani nefes almam senin için kabus niteliğinde mi? Aşk olsun Hoseok çok darıldım bak." Hoseok'un gülüşü kahkahaya dönerken büyük elleri yanaklarımı yakalamış ve sıkmıştı.

"Rüyam Bayan Gyuri'yi gördükten sonra kabusa döndü, Jiminie. Saldırıya geçme hemen."

Çantamı toparladığımda Hoseok'u arkamda bırakmıştım. "İnanmış gibi yaparım."

Taehyung ve Hoseok yemekhanedeyken yanlarına ulaşmak için koridorda hızlandım. Pantolonumun titremesiyle elim cebime giderken telefonuma gelen mesajı açmıştım.

Gönderen: Taemin

"Jimin, yemekhaneye gidiyorsan beni bekleyebilir misin?"

lil meow | yoonmin (devam etmiyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin