7. bölüm

537 141 21
                                    

              💖Keyifli okumalar...💖

12 Mart 2012...

Babam ailenin tek oğlu olduğu için, dedem gibi, tüm Şanlıurfa köy halkının ağasıydı. Ne olduysa birgün dedem ile babam arasında büyük bir tartışma yaşandı. Nedenini sorsam da, sen küçüksün büyüklerin işine karışma demişlerdi. Ama hepde merak etmişimdir neler olduğunu.
O gününün gece yarısında annem ile babam sessizce abimle beni kaldırıp, arabaya götürmüşlerdi. Sanki kaçıyor gibiydik ama babam,

"İzmir'de yaşıyacağız artık çocuklar, orada daha güzel iş buldum,"
Demişti. Halbuki babam ağa çocuğuydu neden İzmir'de çalışmak istesinki, yinede sorma gereği duymamış ve İzmir'e doğru yol almıştık.

.....

12 Temmuz 2012...

İzmirde  günler pek güzel geçmiyordu, babam iş bulduğunu söylemişti ama bir türlü iş bulamamış ve bizimde çalışmamızı izin vermemişti. çok zorlu süre geçirmiştik.

Tam  4 ay kalmıştık ama ne olduysa bir gün babam kan ter içinde kalmış bir şekilde karşımıza çıkıp,

"Çıkın, çabuk, gidiyoruz buradan hemen, sakın soru sorulmuyacak" deyip, bizi apar topar arabaya bindirmiş ve yolculuğa çıkmıştık.

Henüz nereye gideceğimizden habersizdik. Babam o kadar çok öfkeli duruyordu ki korkumuzdan sesimizi çıkartıpta soramıyorduk. Tâki ben köprüyü görene kadar. Birden çığlık atmamla babam frene basıp arabayı yolun ortasında durdurmuştu. Hepsi  Bana dönüp telaşla,

"Duru ne oldu kızım birşeymi oldu."
Diye sordular.

Sevinçle elimle köprüyü gösterip "babaa, inanmıyorum İstanbul'a gelmişiz, sen varya bitanesin, hep hayalimdi biliyor musun İstanbul'a gelmek" deyince hepsi rahat nefes aldılar. Bizde birşey oldu sandık deyip arabayı sürmeye devam etti babam.

16 saatin ardından sonunda İstanbul'a varmış, evimize gelmiştik. Bu ev ne ara tutulmuş bilmesemde sormayada çekiniyordum, ne de olsa cevap alamayacaktım. Evimiz bir mahallede küçük bir evdi. İçerisi her ne kadar Ş.urfadaki konak kadar olmasa da geniş ve ferah eve benziyordu. Tüm eşyalar hazırda vardı. Apar topar çıktığımız için eşyalarımız getirememiştik. Bu yüzden yerleşme bahanemiz yoktu.

               *********
13 Eylül 2012...

Aradan 2 ay geçmiş, yaz tatili bitmiş ve okullar açılmıştı. Bu iki ay içinde, babam ve abim kendine iş bulmuştu, bende bir devlet Hastanesi'nde staj görmeye başlamıştım. Okul kaydımda  yapılmıştı ve bugün okula gidecektim.

Heyecanlıydım, hemde fazlasıyla.
Burası benim en büyük hayallerimden biriydi. Okuyup hayalimdeki mesleğimi yapacaktım. Ambulans teknikeri olup insanlara yardıma koşacaktım. Dedem her ne kadar okumama karşı olsada babam onu dinlemeyip beni okutmuştu. Ama dedem her defasında bana kızar ve okula gitmemem için elinden geleni yapardı. Bir kaç defa dayak yediğim bile olmuştu, ama yinede okumaktan vazgeçmemiştim en azından burada özgürdüm ve okuyup burada mezun olucaktım.

         ******

"Duruu... Kalk kızım ilk günden geç kalıcaksın. Serviste beklemedi seni zaten, hadii!"

Annemin sesiyle gözlerimi aralayıp saate bakmamla hızla yatağımdan fırlamam bir olmuştu. 15 dk vardı.ve ben ilk günden geç kalacaktım.

"Yaa, Niye uyandırmıyorsunuz beni, geç kaldım işte."diye söylendim.

Apar topar geçen aldığım okul formamı giyip, saçımı da dağınık topuz yaptım ve çantamı da alıp koşarak evden çıktım.

"Kahretsin, geç kaldım." Derken bir yandanda okula koşuyordum.

Yalnızlığı Demledim...Where stories live. Discover now