-1.Bölüm-

606 30 7
                                    

Universite bitimindeydik yaklaşık 1 hafta sonra tatile giriyorduk.

Pek eğlenceli bir yaz tatili geçireceğimi sanmam gideceğim sayılı yerler vardı.

-Ben Mina Akal 19 yasinda universite öğrencisiyim fazla türden arkadaşlarım yok az olsun öz olsun gibi genelde arkadaşlarım kuzenlerim'dir. Erkek arkadaşım 1 kere olmuştu ve sanırım bu bana yetmişti uzunca 4 senemi guzellestirmisti bir kisma kadar. Bir de üvey erkek kardeşim vardi ismi Can benden sadece 3 yaş büyük olsa'da benim biriciğim o'dur. Babamın oğlu benim'de bir nevi abim oluyor her yaz beraberiz annem'de Canı kendi oğlu gibi sevmiştir selda abla babamın 2.eşi bana bir zararı olmadı hatta ben ne zaman oraya kalmaya gitsem eli ayağına dolaşır çok severim onu'da başta bu konuda annem'in sert tepki vereceğini düşünmüştüm ama annem'in tepkisi pek beklediğim gibi olmamıştı.-

Okulun son haftalarına geldiğimiz için pek uğramıyordum ama Yazeli cidden özlemiştim.

Yazel...Lise yillarimi neselendiren cocukluk arkadasim.

Yataktan kalkıp komodinin üstünden telefonumu alıp Yazel'i aradım.

Aranıyor..

Aranıyor...

Aranıyor....

"Efendim kanka?" diyerek tüm enerjisiyle açtı telefonu.

"Naber canım?"

"İyiyim senden naber minnagim?"dedi uzatarak boyum birazcıkın kısa olduğu için lakabım Minnak olmuştu okula geldim geleli adımı unuttum sandım.

"Bende iyiyim'de bak ne diyorum zaten okulun son günleri yaz tatilin'de kim bilir ne zaman görüşücez bugün beraber okula gidelim 3 gibi çıkarsak biraz sahil'de dolaşırız veya avm'ye gideriz olur mu?"diye bir teklifte bulunduğum'da sanki o da bu teklifi bekliyormuş gibi cevap verdi.

"Tamam o zaman hazırlanıp saat 8 gibi köşedeki börekçi'de buluşalım uygun mudur matmazel?"dediğinde kısa bir kahkaha attım ve onaylar gibi başımı salladım "Mina orda mısın?" dediğin'de "Burdayım tamam tamam ben kapatıyorum."dedim onun cevap vermesini beklemeden telefonu suratına kapattım neden böyle bir aceleye kapıldım bilmiyordum.

Telefonu geri yerine bırakıp odamdan çıktım direk olarak banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım kurulandıktan sonra mutfağa geçtim annem muhtemelen uyuyordu.

Dolabı açıp sütü aldım masaya bıraktım bir kase, kaşık aldıktan sonra mısır gevreğini aldım yavaş hareketlerle mısır gevreğini kaseye koyarken içinde ki meyve parçacıklarını ağzıma atıyordum.

Yeteri kadar koyduktan sonra sütü'de koydum hızlıca yemeğe başladığım'da birden boğazım'da kaldı ve öksüre- ne öksürmesi hönkürerek dolabtan su şişesini aldım kapağını açıp direk kafaya diktim.

Annem bu halimi görse bana yapacağını bilirdi birden o hisse kapılıp şişeyi dolaba geri koydum etrafa bakındım kimse yoktu mısır gevreğini hemen bitirdikten sonra lavabo'nun içine koydum hemen banyoya geçip rutin işlemleri hallettim.

Banyoda ki işim bitince odam'a geçip üstüme rahat bir bluz ve kot bir pantolon alıp dolabın kapağını kapattım geceliklerden kurtulup üzerimi giydikten sonra yorganı düzelttim -evet yaz,kış demeden yorganla yatarım- çoraplarımı giyip sırt çantamı aldım gerekli eşyaları koyduktan sonra telefonumu'da alıp kapıya yöneldim.

Ayakkabı dolabından spor ayakkabılarımı alıp kapıyı açtım dışarı bıraktım anahtarları ve çantamı alıp kapıyı kapattım merdivenlere oturup ayakkabıları giymeye başladım giydikten sonra anahtarları çantama atıp fermuarını kapattım yerdeki telefonumu'da alıp aşağıya indim apartman kapısını açtığım' da hava biraz serindi aldırış etmeden yürümeye başladım.

7 dakikalık bir yürüyüşün sonunda börekçi'ye geldim içeri geçip selam verdim mustafa abiye bir masaya oturup Yazel'i beklemeye başladım.

Bekletilmeyi pek sevmezdim kimseyide bekletmezdim sevmiyorum çünkü.

5 dakika geçti geçmedi karşımda ki sandalye çekildi ve Yazel oturdu.

"Selam güzellik naber?"dedi gülerek.

"İyidir yavru senden naber ne bu mutluluk?"diye sorduğumda gözleri parladı adeta.

"İyiyim iyiyim süperim hemde.Hani bizim karşı daire vardı ya..."dedi uzatarak.

"Eeeee o daire varya?"dediğimde "Gürkanlar oraya taşındı."dedi sevinçle ellerini çırparak.

-Gürkan Yazelin platoniğiydi bunlarla çocukluk arkadaşıydık 10 yaşımıza geldiğimizde Gürkanlar taşınmak zorunda kalmıştı Yazel onu o küçük çocuk aklıyla seviyordu. Gürkan gitmeden önce Yazel'e onu sevdiğini söyleyince Yazel sevinçten ne yapacağını bilemedi vee çocuğu dövdü.- Birden kahkaha attığımda ellerimle ağzımı tuttum "O sahne geldi dimi aklına sil o sahneyi sil çocuktum abi ya ne bileyim.-daha çok gülmeye başladım- Minaaa!"diye hafif sesini yükseltti.

"Neee?"dediğimde o da sırıtmaya başladı.

"Hadi yemek yiyelim'de bir an önce gidelim."dedi.

Bende kafamı onaylarcasına salladığım'da mustafa abiye söyledik.

Kalkınca parayı verip minibüs durağına doğru ilerlerken Yazel durdu gözlerini bir yere odaklamıştı o tarafa baktığım'da.

------------
Yeni bir düzenlemeyle tekrar'dan sizlerleyim çok uzun bir zaman oldu farkındayım. Ama artık hikayeyi baştan düzenleyip devam ettireceğim.

İyi okumalar.

SAFDERUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin