18.

987 91 250
                                    

~Bir hafta sonra~

Js: Seungmin gerçekten gitmem gerek.

Sm: Birkaç gün daha kal lütfen~

Js: Olmaz dedim gitmeliyim.

Sm: Tamam. Kendine dikkat et.

Js: Sen de. Sonra görüşürüz.

Jisung evden çıkıp Minho'nun evine doğru ilerledi. Kapıyı yavaşça açtığında Minho'nun evde olmadığını farketti. Kendi adını duyup arkasını döndüğü anda Minho kendisine sarıldı ve saçlarını okşayıp başını iyice göğsüne bastırdı.

Mh: Neredeydin sen? Yanından sadece on dakikalığına ayrılmıştım ve... Seni çok özledim.

Olanlara anlam verememişti. Ne olmuştu ki? Jisung neden hatırlamıyordu? Yoksa gerçekten kaderi değiştirmiş miydi?

Js: İyiyim. Ama ne olduğunu hatırlayamıyorum.

Mh: Önemli bişey değil. B-biz bir süreliğine dışarı çıkmıştık ve acil bir işim olduğu için on dakikalığına gitmiştim.

Js: Anlayamıyorum...

Mh: Neyi? Sorun ne?

Js: Sanırım gücümü buldum Minho.

Mh: Eve girince konuşalım olur mu? Şu an sadece sana ve kokuna ihtiyacım var.

Js: Tamam.

İkili uzun bir süre öylece sarıldılar. Uzaklaştıklarında Minho Jisung'un elini tuttu. Boşta kalan eliyle Jisung'un bozduğu saçlarını düzeltip okşadı. Elini yanağına indirip baş parmağını göz kapağında ve kirpiklerinde gezdirdi. Jisung konuşacağında elini dudaklarına götürüp susmasını sağladı.

Mh: Tamam eve girelim.

Jisung'u eve sokup kapıyı kapattı. Koltuğa oturduktan sonra kucağına çekti. Jisung'un bu durumu garipsememesine şaşırmıştı.

Mh: Jisung iyi olduğuna emin misin? Normalde bunu yapsam kalkmaya çalışırdın. Biliyorsun, sevgili falan değiliz sonuçta.

Js: Benden hoşlanıyorsun. Belki sana bir iyilik yapmak istedim? Hayır istemiyorsan kalkarım.

Mh: Hayır, hayır sakın kalkma.

Kalkmaması için beline sarılmıştı. Jisung ise tepiniyor ve kalkmaya çalışıyordu.

Js: Hayır bırak kalkacağım! Bir türlü yaranamıyoruz adama yaa! İyilik de yaramıyor! Peki! O zaman ben de bundan sonra yaklaşmıyorum sana! Bırak! Sarılma yaa!

Mh: Özür dilerim kalkma~ Eğer kalkarsan zor kullanacağım.

Js: Öyle mi? Ne yapacaksın? Bak kalktım.

Jisung kalktığında Minho'nun yüzünde piç bir gülümseme oluştu ve Jisung'un üzerine yürümeye başladı. Duvarla arasına aldığında bir kolunu duvara yaslayıp iyice dibine girdi.

Jisung neden tedirgin olmuştu ki? Minho hep böyle yapardı. Sanki o anıları daha önce hiç yaşamamış gibi hissediyordu. Kaderin değişmesiyle duyguları da mı değişmişti? Hayır. Hala Minho'ya aşıktı. Sadece anıları yoktu. Aslında sevinmişti. Eskiye dönmüşlerdi.

Js: M-Minho uzaklaş.

Mh: Yoo. Neden uzaklaşayım?

Js: Çünkü ben istiyorum. Uzaklaş.

Mh: Uzaklaşmayacağım. En azından cezanı çekmen gerek.

Sesli bir şekilde yutkunup yüzüne doğru eğilen Minho'nun gözlerine baktı. Minho Jisung'un dibine girdi. Dudaklarının arasında santimler değil milimler vardı. Gözlerini sıkıca kapatıp iyice duvara yaslanan Jisung'a gülümsedi ve yanağını öptü.

Fairytale "MinSung" Where stories live. Discover now