5.bölüm

25.9K 330 0
                                    

“vay vay vay” dedi john beni kalabalığın arasında görür görmez yanıma koşmuştu… “sevgili ablacığım gerçekten de kadınların senden neden nefret ettiğini şimdi anladım… harika görünüyorsun”

“abartma john!” dedim ona dirseğimi vurarak ama gülümsemeden de edemedim.

Gözlerim will’i arıyordu. Acaba hala vurduğum tekmenin etkisini mi yaşıyordu…

Kendi kendime güldüm. Sonuçta bunu hak etmişti.

“yine başka diyarlardasın lena” dedi John ve kafasını iki yana sallayarak yanımdan ayrıldı.

İnsanların giydikleri abartı kostümlere bakakalmıştım. Tek parça sadece göğüsleri kapatan bir transparan içine külot giymeyen bir kadın bile görmüştüm. Şaşkınlık içinde bu saçma sapan insanları inceliyordum. Herkes yiyeceklere o kadar dalmıştı ki aslında içlerindeki canavarları görebiliyordum. Bin dolarlık kıyafetlerin içinde bulunan hayvan gibiydi hepsi ve bana göre gerçekten de komiklerdi. Ama will… o öyle değildi gıcıktı ama öyle değil…

“neden sırıtıyorsun canım kardeşim?”

Ne zaman onu düşünsem dibimde bitiyordu ve bundan gerçekten de sıkılmaya başlamıştım.

“aklıma komik bir şey geldi de” dedim  sırıtarak ama gözleri gözlerime değil vucuduma bakıyordu.

“nereye bakıyorsun sen!”  dedim sinirle. Ama bakışları içimi eritmişti. Gerilmiştim ve bu yüzümden ve vucudumdan belli oluyordu…

“heyecanlandın mı yoksa kardeşim?”

Beni bu kadar iyi tanıması sinirlerimi bozuyordu.

Hiçbir şey saklayamıyordum ve bu beni daha da kasıyordu.

“neden heyecanlanayım?” dedim söyleyecek başka bir şey bulamamıştım.

“çünkü beni istiyorsun” dedi gayet doğal bir şekilde tam ağzımı açacakken beni susturup devam etti “ bu her halinden belli oluyor… duruş şeklinden, bakışlarından ve en önemlisi de vucut hareketlerinden “

Aman tanrım!

Nasıl bir gün yaşıyordum ben!

Nasıl bir salaktı bu? Kamera şakası falan olmalıydı. Gözlerimi kapattım ve bunun gerçek olmadığını hayal ettim.

Tekrar gözlerimi açtığımda will bilmem kaç bin dolarlık takımıyla karşımda duruyordu. Ve bu sefer gülümsemiyordu. Sadece söyleyeceklerimi bekliyordu. Bundan nasıl kurtulabilirim diye düşünürken tam arkamdan tuhaf bir ses geldi. Sanki rüyadaymışım ve beni kurtarmaya gelmiş gibiydi.

“gerçekten de dedikleri kadar varmış will, yeni kardeşin rüya gibi”

Bir an benden bahsettiğini anlayamadım. Will konuşmamız bölündüğü için kaşlarını çatmıştı.

“öyledir stefan izin verirsen kardeşimle konuşmam gereken bir konu var” dedi hızlıca. Nazikti fakat gözlerinde başka bir şey vardı.

Nefret!

Ama çocuk onu duymamışçasına yanıma gelip elimi dudaklarına götürdü.

“merhaba güzel lena… ben stefan connor”

Bir an  ablak bakışımla çocuğu süzdüm. Esmer ve uzun boyluydu. Wille göre daha kasıntı ve gıcıktı.

Aman tanrım willden daha gıcık biriyle tanıştığıma inanamıyorum!

Kafamı çevirip wille soru sorar gibisinden baktım. Bildiğime göre will tek çocuktu ve karşımdaki çocuğunda soyadı connordı.

Will tükürür gibi :

YaSaK BeDeNWhere stories live. Discover now